15-20 dakika kadar o şekilde kaldık, o bırakmaya hiç niyetli değildi "Salsan mı artık gitsek hani" dedim, gülerek özür diledi ve bıraktı bana sarılmayı. Otobüs durağına geldik hiç konuşmadan, ara ara gözlerimin içine bakıyordu sadece. Onun bineceği otobüs geldiğinde "Teşekkür ederim, her şey için" dedi ve beni yanağımdan öperek otobüse bindi, olduğum yerde kala kaldım öyle, çok kısa bir süre sonra benim bineceğim otobüs de geldi, bindim otobüse ve evime geldim. Son arananlardan değil, telefon rehberinden Sena'yı seçtim ve aradım, ama aradığım Sena değil, Semih'ti.

S: Oo King bey siz arar mıydınız ya
K: Lan ben Sena'yı aradım sen ne alaka amk
S: Ne Sena'sı olum Semih ben, beni aradın sen
K: Semih olduğunu biliyorum da ben Sena'yı aramıştım amk
Baktım ekrana, harbiden Semih yazıyordu.

K: Hay amk, aga kusura bakma ya yanlışlık olmuş
S: Sorun değil aga şaşırdım bende dedim ulan King'in başına bir şey mi düştü de aradı beni
K: Aramışken konuşak bari amk başka türlü konuşacağımız yok, nabıyosun aga nasıl gidiyo lise
S: Valla kanka ben çok memnunum buradan ama başka şehir olunca iş değişiyor biliyorsun ya ben ortaokul bittikten sonra geldim buraya
K: Biliyorum biliyorum, aylar oldu herhalde konuşmayalı ha
S: Oldu herhalde hatta ne ayı yarım yıl bile geçmiş olabilir veya bir yıla yakın bir süre olabilir
K: Harbi olabilir ya, neyse aga ben kapatayım Sena'yı arayayım
S: Tamamdır aga, hadi kendine iyi bak selam söyle yengeye
K: Ne yengesi amk ayrıldık biz
S: gibtir lan ordan
K: He valla ayrıldık
S: Yapma ya, neyse takma kafana sana kız mı yok amk, hadi görüşürüz
K: Var kız olmaz olur mu, görüşürüz