Sigaradan sonraki şaşkınlıkları bira için oldu, bir ton laf ettiler ne yaptığının farkında mısın sen falan diye ama bir kulağımdan girdi diğerinden çıktı söyledikleri, onların konuşmalarını dinlerken Mustafa abi Sena'yı getirdi, Sena arabadan indiğinde beni gördü ve koşa koşa yanıma geldi oturdu.

S: Günaydınn
C: Günaydın Sena
K: Günaydın
S: Ee King, naber dün konuşmadık hiç(Yüzü gülüyordu)
K: Konuşmadık evet
S:(Elimi tuttu) Yaptığım saçmalık için beni affedebilirsin umarım
K: Ben onu unutalı seneler geçti merak etme
Ah: Vay be sizi böyle görmeyi özlemişim amk
B: Ben de öyle
K: Bundan sonra görmeye devam edeceksiniz merak etmeyin, dimi Sena
S: Aynen öyle
A: O zaman tekrar hoşgeldin diyelim Sena, sevgilinin ve bizim yanımıza
S: O zaman ben de hoşbuldum diyeyim ne yapayım
K: Yarından itibaren ben almaya geleyim mi seni eve
S: Yok ya, gerek yok dayım kendini ayarladı böyle olması için ama okul çıkışında sen bırakacaksın
K: Tamam kabul ediyorum bunu

Lafımı bitirmeden zil çaldı, içeri girdik. Bizi el ele gören bazı kişiler hayırlı olsun tekrardan dediler, ikimizin de yüzü gülüyordu o şekilde yürürken ama ayrı binalarda olduğumuz için mecbur ayrılmak zorunda kalmıştık bir yerde. içim kıpır kıpırdı.