1. 76.
    +1
    @66 şimdi az buçuk antlaşmaya başladık. sadece gerçekleşmesi zor olan olayları safi matematik kuralları ile irdeleyip sonuca varmanı istemiyorum. etrafta tesadüf ve raslantı denen olayların aslında hiç de öle gerçekleşmesinin zor olmadıgını yani bir şekilde gerçekleşebileğini kavramışsın. şu an tek eksiğin doğru cevaplar cıkartabilmen için tesadüf ile ilgili yanılgılarını düzeltmek. şimdi tesadüf nedir? tdk anlamı:"Yalnız ihtimallere bağlı olduğu düşünülen olayların kesin olmayan, değişebilen sebebi" fizik literaturnde anlamı:çok sayıda ve/veya ölçülmesi pratik olarak mümkün olmayan değişkenler içeren durumların sonuçlarına verdiğimiz addır. yani sen evren tesadüftür diyorsan. bilimsel olarak sunu söylemen gerekir " evren çok sayıda ve/veya ölçülmesi pratik olarak mümkün olmayan değişkenler içeren durumların sonucudur"
    bak şimdi yukarıdaki önerme konusunda ikimizde hemfikiriz. dolayısla yukardaki önermemiz doğal bir şekilde bizi sonsuzluk ve parametrelerin içine çekiyor. uzun lafın kısası;
    1) senin kafandaki tesadüf(rastlantı) algısının hatalı oldugunu düşünyorum.
    2) bende diyorum ki eğer birisi tüm bu parametrelere, ölçülmesi pratik olmayan değişkenlere (yani bunlardan biri zamandır)
    hakim ve bunların sonuçlarını kestirebiliyorsa olayların sonuçlarınıda gerçekleşmeden kesin olarak bilebilir.
    3) son olarak yukarıdaki tablo malesef bizi matematik'in dısına itiyor. aynstayn "tanrı zar atmaz" demiş bugun quantum fizikçileri aynstayn ın bu kavramlarını yıkmaya çalısıyor belkide yıkmak üzere. ama sonuçların ne olacagını bilmiyoruz.

    "v for vendetta" reis ten bir söz ile konuşmamı bitirmek istiyorum "rastlantı diye bir şey yoktur, rastlantı aldatmacası vardır"
    ···
   tümünü göster