• 2 / 2 / 2368 entry
  • 97 başlık
  • 153.16 incipuan

baykuslaringucu dötüncü nesil normal

  • 0
    2 yıllık yurtdışı sefaletimi anlatıyorum
    uykusuz geçen geceden sonra zombi modunda ilk günüme hazırdım. ilk iş kemal sunal misali dur şu karılara bi daha bakayım mantığıyla hostelde geziyorum. her taraftan kız çıkıyo hi diyorum hepsine gülümseyerek hi diye cevap veriyorlar. dedim bunlardan birini düşürürsem sırtım yere gelmez. hepsi de alman fransız isveç benim gibi gelmişler zelandanın tadına bakmaya. telefonun şarjı s.o.s verirken prizlerin burda farklı olduğunu anladım. 3 tane kılçık delikli priz. japon dıbına zenci yarraga sokmak gibi birşey yani. girmedi haliyle. sonra dönüştürücü al dedi debelenirken beni gören eleman. ilk kez gün yüzüyle sokağa çıktım. saçma sapan bi dönüştürücüye 10 dolar bayıldıktan sonra aha dedim ben gibmeye çalışırken adamlar ilk golü attı. 10 dolar ne lan???

    hostele geri döndüm. uyku hala yok kulaklar tıkalı. duş alıp en üst kattaki bara gittim. kızlar en güzel bacak bende al bak , bendeki meme kimde var tarzı ne var ne yok açmışlardı. bi bira kapıp dikize başladım. dün bana kapıyı açan kız da ordaydı ama o kapalı giyinmişti bilgisayarla uğraşıyordu. diğerlerine göre daha durgun somurtkan bi tipti. dedim acaba beni görünce mi bozuldu. biraz takılıp yataga dinlenmeye geçtim. gece club açılışımı yapacagım için az kafayı dinlemek lazımdı. odaya girdim yan ranzada yatan kısa boylu kızla konuştum az. o da fransızmış ben türküm deyince hmmm ok yaptı. sonra kulaklığı takıp zütünü döndü yattı. o da resmen ödül oldu bana kabak gibi züt karşımda. dedim ulan burda karıya kıza doyacağız heralde. ama daha ilk gündü hayat yeni başlıyordu. daha neler olacaktı neler...
    ···
  • 0
    2 yıllık yurtdışı sefaletimi anlatıyorum
    uçakta tanıştığım türk dayı sigara paketlerinden birini bana vermişti ben sokayım ülkeye diye. tamam dedim amk attım cebe. sigara falan da hiç içmedim o zamana kadar. sonra indik neyse havaalanı küçük ama bir türlü buluşamadık çıkışta paketi bende kaldı adamın ben de atmadım. zaten 30 saat uçakta ebem gibilmiş adamı da daha fazla beklemeden otobusle kalacagım hostele doğru gittim.

    gecenin bir yarısı yol bilmem adres bilmem aklıma da maps ten bakmak gelmedi işte o an öyle kalakaldım. kafam yine de azıcık yerine geldi de bir hotele dalıp sordum adresi. allahtan yakınmış tarif etti anladım biraz ingilizcesini. hostele girişi yaptım heryer cıbıl cıbıl hatun bir karış kot etek mi diyorlar ona şort gibi birşey işte sadece zütü kapatıyo. ulan oğlum dedim düştün cennete. sabah olsa da şunlarla konuşsam diye hayaller kurarken oda anahtarını aldım geçtim odaya saat gece 3.

    amk kapısı açılmıyor anlattı şöyle açıcan diye ama yok amk. odada 8 kişilik dedim millet uyuyodur içerde ses yapmıyım. zorladım zorladım açılmadı kapı. sonra öf püf bir ses geldi içerden tak kız açtı kapıyı. bornozu üstünde yüzüme bile bakmadan gitti geri yattı. zifiri karanlık oda amk ışığı bulmak ne mümkün millet fosur fosur uyuyo. benim elde 2 tane hayvan gibi bavul. gittim boş bulduğum yere koydum bavulları ses çıkarmadan direkt yatağa girdim. askerlikte ilk gece gibi amk. jetlag yüzünden uyku da yok. dedim hiç zorlama zaten 3 saat sonra sabah olacak. öyle malak gibi yattım amk sabahı beklerken.
    ···
  • 0
    2 yıllık yurtdışı sefaletimi anlatıyorum
    devamı gelecek panpalar.
    ···
  • 0
    2 yıllık yurtdışı sefaletimi anlatıyorum
    böyle anlar vardır , film senaryosu gibi. hiç ummadığın anda gerçekleşen şeyler. ana kural bu heralde umulmadık anda oluyor hep güzel şeyler. güzel olmadığını ileride anlayacak olsam da o an mutluydum işte. bankaya gittik tam 15 bin tl yi kredi olarak çekip verdi. inşallah pişman olmazsın kararında dedi. benim elimden gelen budur gerisi sana kalmış bundan sonra kendi yolunu çiz dedi. hala unutmam yüzünün ifadesini. yakup abiyi arayıp vize başvurusu için işlemleri başlattık. vize %99 çıkar diyordu , yeni zelandaya fazla giden yokmuş. şu ana kadar tökezleye tökezleye bir şekilde geldiğim için vize de çıkar heralde diyordum içimden. 2 haftada cevap gelir hayırlı olsun dedi kapattı.

    2 hafta yeni zelandayı inceledim iş bulma karı kız bulma herşeyi inceledim amk. çok güzel duruyordu ülke. hergün saatlerce izlediğim videolar forumlar derken 2 hafta geçmişti. ben zaten mod olarak yeni zelandaya gitmiştim. vize sonucu geliyordu ve ' approved' . 1 yıllık vizem çıkmıştı. o anki rahatlamamı anlatamam. ben dışında herkes keşke kalsaydın aslında burda da yapılacak bir sürü iş var tarzı konuştu. yarısını kıskançlıkla yarısını da ya sen ne anlarsın yurtdışından deyip savuşturdum. gidiyordum olay bitmişti. bambaşka bir ülke yepyeni bir hayat beni bekliyordu. uçuş günü gelmişti. herşey hazırdı. uçağa binildi 30 saatlik son dönemece girildi. hayırlı yolculuklar dense de sonu pek hayırlı olmayacak bir yolculuğa çıkıyordum.
    ···
  • 0
    2 yıllık yurtdışı sefaletimi anlatıyorum
    babam ilk kez verdiğim kararın yanlış olduğunu , zaten durumumuzun olmadığını askerliğin daha mantıklı olduğunu söyledi. ne kadar yurtdışını ve fırsatları anlatsam da ikna edemedim. para işi yalan olmuştu yani. adam tabi ki haklıydı amk. ben sırf zütümü rahata erdirmek için adamın bütçesinin içine edemezdim. ki zaten yok amk olmayan şeyi nasıl versin adam. çok utanıyorum şu an gerçekten nasıl istemeye bile cesaret ettim o parayı. cahillik + cesaret = sefalet beyler. mc2 gibi geçerli bir formül. öyle bir kaç gün gibko gibko takıldım. mutsuzum ayaklarıyla dolaştım. tabi ki babamın gözünden kaçmadı. - noldu bu ne surat kaç gündür dedi. - yok birşey dedim. - para mevzusu mu dedi? - yok dedim , olsa verirdin zaten dedim. - kalk yürü bankaya gidiyoz dedi.
    ···
  • 0
    2 yıllık yurtdışı sefaletimi anlatıyorum
    utana sıkıla amcamı arıyordum. amcam almancı istanbulda apartmanları olan hali vakti yerinde bir adam. yurtdışında işçilik yaparak bir şekilde zütü toparlamış. aslında çok zor bir şey lan öyle şeyler geliyor ki başınıza inanamazsınız. bu adam 30 sene yapmış bu işi. fiziki işte çalışmak zor şey baya zor. ondan daha zor olansa insafsız bir ustabaşı. amcama 2 yılımın sonunda çok daha fazla saygı duyuyorum.

    toparlayayım , aradım amca naber üç beş konuyu getirdim benim mevzuya. çanakkaledeki yazlığının çatısı yenilediği için kibarca gibtir git ulan dedi. aha en büyük koz gitmişti. peki amca sağol yine de yengeme selam söyle deyip kapattım. şu an düşününce haklıydı 15bini çıkarıp vermek kolay değil. hele ki o parayı işçilikle kazanmışsan. ben şu an 1 doların hesabını yapıyorsam o adam ne yapmasın.

    tek koz kalıyordu beyler. babam. şu ana kadar durumu olmasa bile , bir şekilde hep bana yardımcı olan babam. ah ulan nasıl özledim var ya adamı. 2 yıldır görmedim hiç. skype falan hikaye amk yanında çekyata kıvrılıp çayını içerken görecen. sabah beraber kahvaltı yapıcan. hepsi ne kadar güzel şeylermiş. çok şanslıymışım aslında , ilk yumrukta nakavt olduğunu sana korkak taksörmüşüm. toparlanabilecekken ringden kaçmayı seçmiş taksörmüşüm.
    ···
  • 0
    2 yıllık yurtdışı sefaletimi anlatıyorum
    2 hafta sonra smsle sınavdan 5.5 aldığımı görüyordum. nasıl desem hem mutlusun hem değil. hani geçemezsen sınavı en azından dersin yeterli değilim , asker donu çorabı bakmaya gidicem. ama işte geçmiştik amk sınavını buruk bir sevinç yani. para para para. bu 4 harf işte herşey tuğla kitaplar değil. birbirimizi kandırmayalım. tüm herşey onun için değil mi? o zaman sorsalar değil derdim bir kaç da aforizma patlatırdım. ama hayat insanı değiştiriyor beyler belki de insanlar insanları değiştiriyor.
    ···
  • 0
    2 yıllık yurtdışı sefaletimi anlatıyorum
    şimdilerde hala pişmanlık duyduğum o kararla yurtdışına çıkma hazırlıklarına başladım. ielts çalışıyordum bir yandan ama kafa tabi ki başka yerlerde. ya olmazsa amk ? askerlik geliyor bir taraftan. para işini nasıl halledicen. hadi hepsini hallettin ya vize red yerse? çok gibik bir ruh haliyle 1 aylık bir çalışmayla sınava giriyordum. para konusunda hala ne yapacağımı bilmesem de almancı amcam ve belki babama az da olsa güvenim devam ediyordu. ama önce sınavdan geçmeliydim ki elimde koz olsun.

    temmuzun ortasında heyecandan el ayak buz gibi gözümde bir kilo çapakla sınava girdim. beklediğimden kolay gelmişti aslında. ama o 3 saatlik stresi hala unutmam. kararlılık her zaman iyi bir şey değil panpalar idealistlikte. kandırmaca hepsi . tek şey mutluluk hissi. o varsa hiç şikayet etmeyin.
    ···
  • 0
    2 yıllık yurtdışı sefaletimi anlatıyorum
    yurtdışına gitme fikri hepimizin aklından en az bir kere geçmiştir heralde. aslında çıkmadıkça uzaktan çok güzel durmuyor mu lan yurtdışı? herkes mutlu , yayalara yol veriyolar , kızlar güzel. valla öyle aynen de sen sen olarak kaldıkça ocak dışı oluyorsun. ya da gittiğin heryere kendini de zütürüyorsun zütün hep arkanda amk dön bak.

    neyse artık karar verilmişti. çözülmesi gereken sorunlar , öncelikle para ve tabi ki vize. ikisi de çok büyük problemler sıradan türk vatandaşı için. kararlıydım bir şekilde gidecektim yurtdışına.

    özcan abiyle dükkanın önünde meyveli soda içerken konudan biraz bahsettim ki adamın anlattıklarımdan bir şey anlacağından pek umudum yoktu. ummadık taş baş yarar panpalarım. ulan baykuslaringucu sen bunları benle değil de yakupla konuşsana. - yakup kim abi? - ulan nasıl adamsın sen komşunu tanımıyor musun? adam istanbulda eğitim danışmanı dur arıyım da konuş yardımcı olsun sana.

    ne konuşacaktım pekte fikrim yoktu. fikir vardı ama araştırma falan yoktu sıfırım yani klagib. arıyordu artık konuşulacak. az da olsa içimde umut vardı.

    - durumum budur yakup abi , yani komşumuzsunuz o yüzden samimi olarak anlattım durumumu bütçe yok pek.

    - kardeşim 15bin bulabilirsen bir de ielts 5 alırsan tam senlik bir program var. ama dil sınavını geçmen lazım yoksa vize yalan.

    yaklaşık 15 dklık konuşmadan sonra özcan abiye teşekkür edip araştırmalara başlayacaktım. ielts 5 yapılabilir görünse de para büyük sorundu. kafaya girmişti artık düşünce ama. özcan abinin de yardımıyla bu işi hayra yorarak umutlarım artmıştı
    ···
  • 0
    2 yıllık yurtdışı sefaletimi anlatıyorum
    öncelikle kısaca türkiyedeki geçmişimden bahsedicem. 5bin nufuslu bir kasabada orta halli bir ailenin çocuğuydum. sınav sistemiyle tam bir 70lik adamdım. ortalama bir insan işte. mutluydum aslında şu an düşününce. sadece o mutlulukları farkedebilmek için malesef onlardan mahrum kalmak gerekiyor. bende bu 2 yılımda bunu anladım. neler yaşadığımı bazen detaylarla anlatıcam ki sizde okudukça birşeyler öğrenin. hayalperestlikle saflık arasında çok ince bir çizgi var.

    üniversite hayatımda istanbulda akraba yanında kalarak geçti. yaşlı halam evini açtı sağolsun yoksa sittin sene istanbulda üniversite okuyacak para yoktu. 4 sene öyle böyle geçti 2.1 ortalamayla standart çizgimi bozmadan mezun oldum. ne olacaktı şimdi? ne olacaktı amk tabi ki hiçbirşey. elde var tam bir sıfır. ne staj yapılmış , ne yabancı dil var ne tip var ne de işe sokabilecek dayı. Allahtan ailem gibtiri çekmedi askere gideceğime bir sene de kpss ye hazırlandım. sonuç fena değildi ancak mülakat denen bela yüzünden yine elde sıfır kalmıştım. 4 ay sonra askerlik geliyordu ki hayatta en çekindiğim şeydi (kafamı gibeyim). alternatif çözüm de kalmamıştı artık yumurta züte dayanmıştı. herşey taktandı. ne yapabilirdim. yurtdışına mı gitseydim? tamam da nasıl amk? para yok dil eh işte az buçuk internetten tanıştığım kızlarla konuşa konuşa. pederin dükkanın yanında çalışan özcan abiyle konuşmamla 2. yılına girdiğim yannan dönem başlayacaktı
    ···
  • 0
    2 yıllık yurtdışı sefaletimi anlatıyorum
    selam beyler.

    bazılarınız için hayata şükretme sebebi bazılarınız içinse ulan adama rahat batmış diyebileceğiniz 2 yıllık yurtdışı maceralarımı anlatıcam. ne zamandır yazmak istiyordum buraya daha önceden yazan arkadaşların hikayelerini okudukça bende yazmak istedim. sözlükte hikaye okumanın tadı başka , feyzlenmek başka. romanlarda yaratılmış uyduruk karakterler yerine gerçek hayatları okumayı çok seviyorum. ben de kendi hikayemi yazıcam. dinlemesi bedava
    ···
  • 0
    anlatıp rahatlıycam beyler
    daha sonra devam edicem beyler , kütüphane bunalttı.
    ···
  • 0
    anlatıp rahatlıycam beyler
    ielts sonucum mesaj olarak gelmişti telefona. nasıl oldu bilmesem de 6 almıştım. sevinemedim amk, yine sevinemedim , ya vize çıkmazsa bu emekler yine tak olacaktı. önceden tecrübem vardı , verdiğin emeklerin karşılığı sadece tek bir hamlede çöp olabilirdi. bu kez sevinmeyecektim sonunu görmeden. kendime bir çay koyup peynirli poğaçamı yemeye başladım balkonda. artık tek sorun vize başvurusunun kabulüydü. ben elimden geleni yapmıştım ve artık kötü hissetmiyordum. kaderime razı oluyordum galiba , hafifledim bir anda. askerlik ne kadar kötü olabilirdi ki hem? herkes gidiyordu paşa paşa. bende giderdim , sayılı gün çabuk geçerdi. vize çıkmama ihtimaline kendimi hazırlamam lazımdı yoksa olası bir redde ne yapacağım konusunda fikrim yoktu. ' vize başvurunu yaptık kardeşim , 2 haftaya açıklanır , hayırlı olsun' ' sağol abi'. son 2 haftaydı artık. yine bekleyecektim , bu kez hüsran olmamalıydı. son çaremdi. yeni bir başlangıcı hakediyordum , hala daha kendime inancım vardı. 2 hafta nasıl geçecekti şimdi? ya vize sonucunu kontrol ederken ki heyecan? gelmesin o 2 hafta. böyle daha iyiyim.
    ···
  • 0
    anlatıp rahatlıycam beyler
    ielts e girmek için istanbula gittim. 4 yıllık üniversite hayatı boyunca yanında kaldığım 67 yaşında halamın yanında kalacaktım. ve yine o aptal 4 yılı hatırlatan eve geldim. bu son gelişim olmalıydı, artık zaman kaybına ve anlayışsız akrabalara tahammülüm yoktu. herşey batar olmuştu , stresten nefes alamıyordum , midem sürekli yanıyordu. soda içmekten ciğerim solmuştu. ielts denen sınava malesef hiç çalışmadan girdim. çalışamadım , açtım 5 dk sonra sıkılıp kapattım indirdiğim yüzlerce çalışma materyaline. diğer sınavlar gibi kendi yaşıtım gençler beklerken , orta yaş ve üstü çoğunlukta olan bir sınıfta sınava girdim. belli ki göçmenlik istiyordu onlarda. haklı sebepleri vardı gitmek için. sınav başlamıştı , pek de iyi gitmiyordu. sınav çıkışı arkamda oturan kız ' nasıldı , kaç alırsın sence ?' ' bilmem hiç çalışmadan girdim. ' 'ben 2 yıldır giriyorum düzenli bu kez 8 alırım heralde' ' oo çok iyi inşallah alırsın' ' sende alırsın inş.' sahte bir gülümsemeyle oradan uzaklaştım. iyice yorulmuştum ve istanbulun trafiği ve kargaşası daha da çileden çıkarıyordu beni. herşey batar olmuştu. ben bu şehire 5 yıl nasıl katlandım diye düşündüm. ertesi gün biletimi alıp kasabaya döndüm. akşam 9 gibi indim , neredeyse herkes evine çekilmişti. sessizlik ve temiz hava bir nebze olsun iyi hissettirdi kendimi. iyi hissettiğiniz anların tadını çıkarın , çünkü ileride çok büyük azaplar çekeceksiniz. iyi hissettiğiniz anlarda verdiğiniz kararlara güvenmeyin , büyük ihtimal hatalı bir karar vereceksiniz.
    ···
  • 0
    anlatıp rahatlıycam beyler
    'yakup abi nasılsın? ' 'iyiyim kardeş sağol' ' abi benim vize başvurusunu yapabilir miyiz , para işini hallettim'. 'tabi hemen başlayalım , ama önce ielts e gireceksin en az 4.5 alman lazım.' ' hallederim abi heralde.' ' tamam hemen başvurunu yap , ben gerisini halledicem' . telefonu kapatıp hasssktr bir de bu çıktı başıma dedim. hemen başvuru yapmam lazımdı ki ne göreyim en yakın sınav tarihi 1 ay sonrası. ulan bir ay ne tak yiyeceğim ben burda , stresten ölürüm , zaten daha vize bile belli değil. ben bu sınavı geçerim sonra o vize çıkmazsa asarım kendimi. bu ne stres çile yeter be kardeşim. 1.5 ay vardı önümde en az , oysaki ben en geç 1 ayda gidecektim sözde. neyse ielts e parayı bayılıp , sınava çalışmaya başlamalıydım. motivasyon sıfır , kafa başka yerlerdeydi. 4,5 alırdım hem , amaan koy zütüne deyip pes 2015 oynamaya başladım.
    ···
  • 0
    anlatıp rahatlıycam beyler
    bir cuma sabahı babamla birlikte bankaya gittik. parayı çekecekti karar verilmişti.' tamam amca,15 bin veririz sana , maaşından kesilecek her ay' ' tamam yeğenim, bizim oğlanı yurtdışına göndercez , orda çok para veriyolarmış ' ' hayırlısı , inşallah faydasını görür'. hiçbirşey demeden oturuyordum. banka görevlisi , kısa boylu hafif kilolu , ön dişlerinin arası istanbul boğazını aratmayan 30 yaşlarında bir adamdı. halinden memnun değildi ve büyük ihtimal beni kıskanmıştı. ' oralarda karıya kıza bulaşma ha ' dedi bir anda. ne ara bu kadar samimi olmuştuk anlamadım. kasaba tabi küçük yer , banka görevlisi de dahil herkes 'çok' samimi. ' yok abi ya , ben çalışmaya gidiyorum'. ' iyi iyi allah yardımcın olsun' . istediği cevabı almıştı , artık içi rahattı ve bir başka müşteriye %15 faizle kredi verebilirdi. ' tamam amca yarın gelin alın parayı, hayırlısı olsun. '
    ···
  • 0
    anlatıp rahatlıycam beyler
    pesimist ve fakirsen , mutlu anın nerdeyse yok gibi birşey. para mevzusu belli ki hallolmuştu , günlerdir düşündüğüm problem çözülmüş gibiydi. artık tek sorun vizeydi. evet yine sorun, bir başka sorun. para konusunu çözdüğüme sevinemeden üzerine kafa yoracağım bir diğer sorun. ya vize çıkacaktı ya askere gidilecekti. batıda yaşadığım içinde büyük ihtimal güneydoğuya çıkacaktı askerlik. tunceli mi yoksa auckland mı ? artık geleceğim , bir vize görevlisinin vuracağı damgaya bağlıydı. bu düşüncelerle sabaha karşı uyumaya çalışırken bir ara gözümü açıp şarkı söyleyen cırcır böcekleri eşliğinde gökyüzünü seyrettim. ne kadar rahattı lan bu yıldızlar , iş güç yok , bütün galaksiyi otur izle. biz insanız ya , ihtiyacımız çoktu bizim, yeme içme sevişme mülk edinme gibi dertlerimiz vardı. sıçıyorduk falan baya enteresan varlıklarız. züt deliği diye birşey var. defolu mal gibiyiz hepimiz. sonra insan mükemmel yaratık. he he çok mükemmel.
    ···
  • 0
    anlatıp rahatlıycam beyler
    yine bir survivor akşamıydı. çaylar konulmuş , kuruyemişler hazırdı. ben ise kulaklıkları takmış, yeni zelanda resimlerine bakıp hayal kuruyordum. meslek gruplarının aldığı maaşlara bakıp , vay amk ne para kazanıyor adamlar , bir gitsem tamam yırttım diyordum kendi kendime. 15 bin olsa gidebilecek miydim o da meçhul tabi , ya vize çıkmazsa. bu düşünceler içindeyken bir anda kulaklığı çıkartıp , ' baba yarın bankaya gidip konuşalım bana son bir fırsat verin, ben 15 bini orda kazanıp size her ay öderim ' dedim. annem ' nereye gidiyorsun oğlum, bizi mi istemiyorsun artık ' dedi. yapacak birşey yoktu artık konu açılmıştı. gitmem lazım anne , burda şartlar malum, işsizlik almış başını gitmiş. böyle bir fırsat var , 15 bin çekelim zaten sadece bankada duracak, vize çıkmazsa geri iade ederiz. ' babam hafif gözlerini kıstı ve çayından bir yudum aldı. belki yeniden benim üzerimden güzel bir emeklilik hayali kurmuştu. belki de daha lüks bir hayaldi bu kez. ' tamam ama vize çıkmazsa , askere gidicen' 'tamam.'
    ···
  • 0
    anlatıp rahatlıycam beyler
    artık öğlen 3 te kalkamazdım. o rahat günler geride kalmıştı ,planlar suya düşmüş , askerlik kapıya dayanmış sadece 5 ayım kalmıştı. askere gitmek en tırstığım şeydi şu hayatta. sonra da kaplumbağalar.ne zaman bir kaplumbağa görsem , kalbim duracak gibi olur , hemen oradan uzaklaşırım. millet hayaletten cinden korkar , bende ufacık yavaş bir hayvandan. yine saati sabah 7 ye kurup yattım. sabah yine erkenden babamla işe gittim , yan dükkan esnaflarıyla da muhabbet ediyordum artık. ' vay kardeş ya sen baya okumuştun bir baltaya sap olamadın mı?' ' abi sınavlara girdim olmadı, kısmet ' ' olsun be kardeşim , baba mesleğin var kapı gibi , git gel askere tamam' ' bakalım abi bende öyle düşünüyorum'. babamı ikna etmem lazımdı.15 bin i çekecekti bankadan , inanmaya başlamıştım ama söylemek de züt istiyordu tabi. diğer taraftan annemin bu konuya ne diyeceğini hiç düşünmedim bile. önce para tabi , gerisi hallolurdu , para lazımdı, para. para yoksa hayal de yok
    ···
  • 0
    anlatıp rahatlıycam beyler
    babam haklı olarak 15 bin tl çıkarıp veremezdi. zaten 5 bin içerideydi adam yok yere. kaderime razı olup askere gitmek yerine , iyice işleri zora sokacaktım. gözümü karartıp bir şekilde o parayı bulmam gerekiyordu. zamanında almanyaya göçüp kendini kurtaran , şu an maltepede iki tane apartmanı ve çanakkalede yazlığı olan amcam bana yardım edebilirdi belki de. ' alo amca nasılsın?' 'iyiyim sağol sen' ' iyi amca sağol. yurtdışında çalışma fırsatım var , bankada 15 bin tl göstermem lazım , yardımcı olabilir misin' ' ya çok zamansız aradın , bende yazlığa para harcadım bende de yok ' ' olsun amca , sağolasın yine de '. sülaledeki tek varlıklı insan olan amcamdan da hayır gelmemişti. bana o parayı verecek tek kişi babamdı. onu bir şekilde ikna etmeliydim. bir sabah erkenden kalkıp dükkana gittim , babama yardım etmeye başladım. 'hayırdır , benim mesleği mi yapacaksın?' 'boş durmaktansa gelip yanına yardım edeyim dedim' 'hadi bakalım' . bütün gün beraber çalıştık ve akşam eve giderken , 15 bin çokmuş , 5 bin falan olsa neyse dedi. baba senin emekli maaşın var , banka sana 15 bin de verir dedim. bir şey demedi.
    ···
  • 0
    anlatıp rahatlıycam beyler
    neyse beyler sonra devam edicem , karnım acıktı. eve gidip yarım ekmeğe fıstık ezmesi sürücem. yarın ne olur bilmiyorum
    ···
  • 0
    anlatıp rahatlıycam beyler
    akşam yemeğinden sonra çay ocağa konmuş , bimden alınmış envayi çeşit kuruyemiş bisküvi ne varsa yenmeye hazırdı. ben ise laptopa kafayı gömmüş , ulan ben nasıl ikna edicem babamı diye düşünüyordum. neyse survivor başladı , babam gönüllüleri desteklerdi , turabiyi çok severdi. çalılıkların arkasında doğru anı bekleyen aslan gibi , laptopun arkasında babamın neşeli olduğu anı bekliyordum. ve o an gelmişti , turabi oyunu kazanmış ve okunu yaydan çıkarmıştı. babamın yüzündeki gülümsemeyi görünce anında lafa girdim. ' baba ben geçen gün yakup abiyi gördüm taksimde' ' hee , bizim yakupu mu diyon kazım'ın oğlu? ' 'evet baba yurtdışına öğrenci gönderiyomuş' 'iyi iyi bak kurtarmış kendini çocuk helal olsun' ' aynen baba , ingiltere master yapmış ama o ' ' yapar oğlum o , para var onlarda' ' ya aslında o kadar pahalı değilmiş baba gitmesi ' 'yok yok pahalı geçen gazetede okudum' ' 15 bin baba , working holiday diye bi program. hem full time çalışma izni var' 'ya vardır onda bi nane, yoksa ucuz olmazdı' ' yok baba ya araştırdım herşeyini, aslında gidicen deli para yapıyorsun yurtdışında' ' yok ya adam olan burda da parayı bulur ' ' ben gitsem mesela ,ngilizcem de var.bir denesem diyorum şansımı. vize çıkmazsa zaten istesem de gidemem' ' ya olm o nerden çıktı şimdi? hani askere gidiyordun? ' ' baba sadece başvuru yapcam , bankada 15 bin göstermek gerekiyor' ' nerden bulcaz olm o kadar parayı . neyse dur turabi kaybetti bak'
    ···
  • 0
    anlatıp rahatlıycam beyler
    babam zaten benim dershane parasını karşılamak için arabayı satmıştı. 5 milyar çöpe gitmişti resmen. elde var sıfırdı. bir yıl daha kpss ye çalışamazdım , askere gitmek istemiyordum , özel sektörde beni kimse almazdı. yurtdışına gitmek cazip geliyordu , herşeyden kurtulucaktım gibiydi sanki gidersem. para yoktu tabi ki , para olsa zaten türkiyeden gitmek aklımın ucundan bile geçmezdi. bir gün taksim meydanında kuzenle yürürken, bizim kasabadan bir abiye denk geldim. eğitim danışmanıymış yurtdışına öğrenci gönderiyormuş. ' abi bende gitmek istiyorum ama işte para sıkıntı ' demiştim. ' ya çekersin 15 bin kredi gidersin , sonra ödersin babana her ay' ' bilmiyorum abi adama zaten yeterince masraf çıkardım ' ' o zaman askere git gel , burda zorlarsın' . burda zorlamak yerine şansımı zorlamaya karar verdim. yüzsüzlük yapıp durumu babama anlattım
    ···
  • 0
    anlatıp rahatlıycam beyler
    kafama yerleşmişti türkiyeden gitme fikri ama nasıl olacaktı? ne cepte para var , ne bir dil belgesi var ne de başka bir şey. gerçi ingilizcem iyiydi ama para yoktu amk işte. parasızlıktan evden çıkamazken yurtdışı hayaldi. ' olsun be oğlum,git askere paşa paşa, dönüşte birşeyler bulursun' dedim babam.' 40 yıldır çalışıyordu , yorgundu , belki de ben memur olunca , o da rahat edecekti , bahçede keyif çatacaktı , o da hayal kurmuştu belki. yok yok , o hayal kurmazdı , yeterince hayatı tanımıştı, silleyi yemiş, durumu kabullenmiş , yapması gerek herşeyi yapmış , iyi kötü emekli olmak üzereydi. bana da aynı nasihatı verdi. kendince haklıydı , ama ben burnumun dikine gidecektim, zor yolu seçecektim şansımı zorlayacaktım
    ···
  • 0
    anlatıp rahatlıycam beyler
    yaz mevsimini hemen her fakir sevmiştir , hele ki sobalı bir evde büyüyüp baba son ses maç izliyor diye soğuk odada boğazlı kazak üstüne battaniye altında ders çalıştıysa.ben de çok severdim yaz mevsimini , sınavdan çıkmış , rahatlamış sonuçtan emindim. memurdum artık sonuçta , sonuca gerek bile yoktu. çok güzeldi herşey yine , 1 yıl kpss hazırlığından sonra yine gece 5 te yatıp , öğlen 3 te kalkıyordum. keşke sonuçlar açıklanmasaydı da hep böyle kalsaydım. güzel anlar çabuk geçecekti yine , aaa ne ara geçti ya 2 hafta derken , azap gibi geçecek olan günler başlayacaktı. sonuçlar açıklanmıştı. memur olmam imkansızdı. askerlik gelip çatmıştı , ocakta askerlik yolu görünmüştü. tüm hayaller ve umutlar , bir bilgisayar ekranı karşısında bin olmuştu. ne yapacaktım ben şimdi? askere gidemezdim , gitsem bile iş bulması çok zordu özelde bölümüm gereği. baba mesleği zaten çoktan ölmüştü. fakirseniz , risk almanız gerekiyor. o riski almanın tam da vaktiydi. sonucu hüsran olabilecek bir risk. eğer dipteysen farketmiyor gerçi , bir başka tak çukuru, kokusu değişik sadece.
    ···
  • daha çok