/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    +52 -5
    Önedit:Başlık yanlış olmuş "Bir sese aşık olursun binlercesine sağır" olacaktı e tuşu basmamış
    Edit: Hikaye 3 günde ve 8 sayfada bitmiştir. Emeği olan herkesin amk
    Öncelikle herkese merhaba. Çoğu başlığım gibi bu başlığımın da giblenmeyeceğinin farkındayım. Okuyan 1- 2 panpama şimdiden teşekkürler.
    Her erkeğin zamanında hayatının içine eden bir kız vardır. Yoksa da ilerde olur. Her kız bir erkeğin hayatını mahveder. Olaya uzatmadan gireyim. Hikaye de değineceğim kız lise sonda aşık olduğum ve tanımaz olaydım dediğim birisidir.
    ilk kendimden bahsedeyim. 1.78 boyunda 60 kilo çelimsiz sıska ve ezik diye tanımlanacak birisiyim. Dış görünüşüm harika değildir. Ön iki dişim ekgibtir onların yerine boşluk ve köpek dişlerim var. Kalın bir kaşa. Yara bere içindeki bir yüze sahibim. Ortamlarda falan millet tarafından ciddiye alınırım ama kendimi asla almam.
    Madem kendimden bahsettim. Kişiliği kadar harika olmasa da birazda o kızdan bahsedeyim. Kızın adı Nida benden biraz kısa ve balıketli kumral ve kahverengi gözlere sahip bir kız. insanı kahverengine aşık eder. Nida sürekli hayatında daha fazla insan olmasını isteyen birisi. Hiç tanımadığı ve güvenmeyeceği birisini bile hayatına yer edebilir. Çok çabuk samimi olup birisi hakkında hiçbir şeyi unutmayacak edebi adabında bir kız. Aslında onun tanımını daha çok uzatabilirim. Tabii hikâyenin hiç bitmemesini istiyorsanız.
    ···
  2. 2.
    +10
    Bu saate(04:04) okuyan panpalarım sıkılacaksınız ama kusura bakmasınlar ama son partı atıp bende uyumaya gideceğim. Gideceğim ne amk.
    Ben size Nida’nın çok mutlu ve etrafına mutluluk yayan bir kız olduğunu söylemiştim. Yani gülmemek elde değil. Nasıl desem çok cana yakın bir kişiliği var bunu kullanan huur çocukları da oldu değineceğim onlara da.
    O gün işte Nida aldı beni kantine zütürdü kantindeki ağabeylerle de selamlaştık nasılsınız tatil nasıldı falan muhabbet uzadı. Nida dedi okya bunu istiyorum ben dedi. Küçük çocuk pazarda ki annesinden oyuncak istiyor sanki yerinde zıplıyor falan. Ulan ne şirindi be.
    B:Ne şirinsin sen hangisi?
    N:Bu bu bu bu…
    B:Ceyhun abi şundan 2 tane versene dedim.
    Parasını verdim yukarı çıktık. ikisini de buna vermiştim tabii. Sınıfa geldim, sırama geçtim arkadaşlarla üni tartışması yapıyoruz yok şura iyi bura iyi. Sonra Nida da katıldı muhabbete. Konu biraz uzadı Mert diye bir arkadaşım vardı bir espiri yaptı Nida’ya yönelik herkes güldü. Ben Merte sinirlendim. Kendime şaşırmaya başlamıştım artık. Konu uzaklaştı Nida’yla bende muhabbetten çıktık. Bana aldığım çikolatalardan birini uzattı.
    B:Sevmem ben çikolata sen ye
    N:Gofret bu. Hem beraber yemeyeceksek, neden iki tane aldın?
    Başka bir zaman veya geçen sene sorsaydı anca doyarsın diye derdim ama demedim. Kabul ettim tokuşturduk beraber yedik o gofretti.
    O hafta benim ailevi sorunlarım oldu moralimde sıfır tabii bende etkilenmiştim olaylardan. Nida beni öyle gördü bende anlatmak istemedim. Heralde bana ayar verdi. Bim kasiyeriyim sanki
    N:Eğer bana güvenin yoksa benle Neden 3 yıldır konuşuyorsun? Eğer bana güvenin yoksa neden her gün birlikte bir şeyler yaptık. Siz sevgilisiniz diyenlere neden birlikte karşı çıktık? Hep birlikte güldük birazda birlikte ağlayalım dedi.
    Lan herhalde o gün aşık olduğumu anladım bu kıza. Bana ilk defa birisi güven vermişti. Resmen dertleştik o gün içini döktü yaşadığı zamanında bahsetmediği şeyleri anlattı.Ya çok kırılmıştı üzülmüştü o yüzden aşık olmuştum. Yada benim yapamadığımı yaptığı için.Üzüntünün altından gülerek kalkmıştı hep. Ben aşıktım la ona
    ···
  3. 3.
    +9 -1
    Yani koyuyor belli bir yerden sonra sürekli konuştuğun her sırını verdiğin,her sırını sakladığın bir arkadaşının ne olduğunu söylememesi koyuyor. Zaten o olayların olduğu gün cumaydı. Dersten sonra tören sonra da otobüs işte.O günler whatsapp olsaydı da “Yha ne oldu sna .s “ diye mesaj atabilseydim. En azından içim içimi 2 gün yemezdi.Ben heralde o zamanlarda o kıza aşıktım. Neyse pazartesi günü okulda falan konusu açtım anlatmadı “insan arkadaşına her şeyini anlatmaz mı” diyerek üste çıkmaya çalışırdım. Ama nafile amk. Bir kere bile anlatmadı. Olaylar geçti sürekli üstünü kapattı Bende unuttum zaten. Benim bu olayı neden abarttığımı soracak olursanız şöyle söyleyeyim. Eğer varsa çevrenizde sürekli gülen mutlu olan görünce siz bile mutlu olacağınız birisinin ağlaması koyar.
    ···
  4. 4.
    +10
    Dediğim gibi o olaylar Nisan zamanı oldu doğum günü merasimleri geçti Mayıs dönemi işte dersler bitmiş okula da yok yazılmamak için geliyoruz. Nida ile konuşuyoruz işte diyor şuraya gidecem bunu yapacam falan diyor. Bende dinliyorum.
    N:Ee sen ne yapacaksın yazın?
    B:Bilmem evdeyimdir herhalde
    N:Ya keşke senle beraber tatile gidebilsek
    Hafif bir duraksamadan sonra
    B:Ben evdeyim valla diyebildim.
    Belki de o cümle. O istek cümlesi. Gizli gönderme içeren o cümle. Sinemaya bile 2 ay tartıştıktan sonra gitmiştik. Beni yanlış düşünmesin diye. Kendisi böyle bir şeyin hayalini kurmuştu. Duraksamamın sebebi buydu. O an herhalde kibrit yanmıştı sigaraya doğru yavaşça uzanıyordu. Zaman hızla geçiyordu. Bense hala son yapılan muhabbetteyim. Sigara içerken düşünecek şey kızlardır. Her seferimde onu arkadaşlıktan öte düşündüğümde alnıma, avuç içimle vururdum saçma salak düşünme lan diye.
    ···
  5. 5.
    +7 -2
    Sanki benden gizli şeyler oluyordu. Okulda, mahallede, arkadaş ortamında, sokaklarda. Beynimle kalbim arasında. Karışık bir şeyler vardı ama ben bile farkında değildim. Ya da salaktım ki o kadar düşünecek kapasitem bile yoktu. Arkadaşlarla da planladık işte karneler alındıktan sonra internet cafeye gidip 1.3 atacaktık söz ver la demişlerdi ta bir ay öncesinden ee tabi kendine güvenen herkes orda olacakı bende kötü değildim yani. Tamam dedim gelecem dedim. O günün sonunda Nida da geldi yanıma
    N:Ee karneler alındıktan sonra ne yapacaz
    B:Ben oyun oynamaya gideceğim
    N:3 ay burada olamayacağım insan bir evlada demek için bir şey yapar dedi gitti.
    Sinirlendi herhalde bana. Herneyse peşinden koştum yanına gittim arkadaşlarla plan yaptık falan dedim. Trip attı gönlünü almak için bende kabul ettim. Bizim cs planıda yattı.
    Beyler gece atarım partları sabah okursunuz kusura bakmayın iyi forumlar
    ···
    1. 1.
      +1
      zütüne koyim ya
      ···
  6. 6.
    +9
    Ben Nida yı lisenin birden beri tanıyorum aynı sınıftaydık zaten. Lise 2 de samimeyitimiz artı birbirimize karşı hiçbir sevgi beslemezdik. Kızlarla dalga geçtiğimiz kaale almadığımız dönemler. Lise 3 teyde de aynı şekilde devam etti. Ta ki Nisan ayına kadar. Doğum günümden önceki gün. Sınıfa geldiğimde Nidayı ağlar bir şekilde gördüm. Etrafında millet toplanmış ne oldu diye. Tabii kimse alışık değil gülen mutlu birisini ağlarken görmeye. Ki bende değilim hemen yanına gittim. Etraftakileri kovdum gidin ben konuşacam kendisiyle diye yolladım. Karşısında ki sıraya oturdum hiçbir şey demedim. Gözlerim dolmuştu o derece şaşırmıştım. Biraz bekledim Ağlaması yavaşladı. Derin nefes aldı gözlerini sildi. Bana baktı ve gülümsedi. (N:Nida B:Ben(onuda anlayın artık amk))
    N:Merhaba okya
    B:Sana ne oldu ?
    N:Nasılsın?
    B:Anlatsana kızım
    N:Bende iyiyim saol
    B:Deli etme adamı anlat dedim. Sustu baktı bana gülümsedi. Bir şey olmadı dedi kalktı gitti. Sinirliydim bende bileğinden tutum aynen filmlerde ki gibi dedim otur ve konuş diye. Tamam ama şimdi değil dedi gitti tekrar.
    ···
  7. 7.
    +7 -1
    Genelde teneffüste bizimkilerin kimya sorularını çözüyorduk beraber. Sırf onun eksiği var diye kimyayı yalayıp yutmuştum. Kimyager olacak derece bilirdim kimyayı. Soru çözmeler ders çalışmalar derken teneffüste insan göremezdim.

    Okulda hocalar rahat bırakırdı bizi üstümüze düşmezlerdi. Derste çıksak derse geç kalsakta bir şey demezlerdi. Nida derslere geç giriyordu. Ulan o çocukla mı konuşuyordu da geç kalıyordu sinir kapladı her yanımı teneffüste Nida ile beraberdim pekekent geldi bizim sınıfın önüne beni görünce geri gitti. Ertesi teneffüs baktım Nida ile tartışıyorlar Nida nın yanında bir şey yapmıyordum çocuğu. Kodumun çocuğu.

    Öğle arası baktım lavaboda sigara içiyor. Bende içiyordum o sırada tabi. Çevrede yapmış yok şu kızı şöyle giberim diye yanında ki lavukları anlatıyor. Konu Nida ya geldi. Bir tane tokat attım. Sen sigara mı içiyon lan yaram dedim. tutum kolundan müdürün odasına zütürdüm attım bunu. Müdür de biliyor lavaboda sigara içildiğini arada gelip gidiyor kafasına esince. Dedim böyleyken böyle. Müdür bunu bir güzel dövmüş yollamış.
    Beyler biliyorum arkamdan bin falan diyorsunuz falan. Ama Nida nın haberi olmadan bine ders verme yolum buydu.
    ···
  8. 8.
    +8
    Evde oturdum masaya ders çalıştıktan sonra, masayı toparladım. Boş bir kağıt çıkardım. Başlığa “Nida” yazdım. Yanbaşlığa da sevdiklerini yazdım bi güzel sıraladım:
    Papatya
    Kediler
    Kırmızı
    Şebnem ferah ve Duman
    .vs
    Ben

    işte o son maddeden emin değildim. Bana karşı nasıl bir sevgisi vardı. Arkadaşça mı yoksam benim ki gibi mi? Yoksam benim sevgimde mi arkadaşça? Bu böyle uzadı. O gece sabahlamıştım. Ne yapmalıyım diye plan yapmıştım. Paket bitince uyudum bende ne yapılır ki normalde. Neyse aklımda bir plan oluşturdum. Sonra kalkıp okula gittim.
    ···
  9. 9.
    +8
    3 hafta da bir. Pazar günümüz birlikte geçerdi. Bazen hiçbir şey yapmaz gezerdik. Bizim sitedeki çardakta oturur çekirdek çitlerdik. Bazen de bir yerlere gider eğlenirdik. Havalar soğuktu çardakta bile oturamadık ya da gidecek bir yer yoktu. Evlere gidelim o zaman dedim. Sonra annesine beni Neden anlattığını sordum. Geçiştirdi her neyse. Akşam saat 9 gibi. Nida beni aradı ağlıyordu, gelebilir misin? Dedi gittim koşarak. 15 dakikalık yolu 5 dakika da gitmiştim.

    Vardığımda kapının önünde oturmuş başını ellerinin arasına almış. Yanına oturdum. Hiçbir şey sormadım.5 dakika sustuk.10 dakika sustuk. Sonra Nida? dedim döndü bana sarıldı. Gözyaşları boynuma damladı. Gözlerim doldu ama ağlamayacağım diye kendimi tutum. Babası kumar oynamış. Annesinin, Nida üniye gider diye ayırdığı parayı kaybetmiş. Annesiyle kavga etmişler. Babası onu da annesini de vurmuş. O sırada yumruklarımı sıkıyordum. Tırnaklarım derimle birleşmişti resmen ama o an yapacak bir şeyim yoktu.

    Okya dedi canım çok yandı. Sevdiğin birisinin sana bağırması kızması hatta vurması daha çok canımı yaktı. Dedi. içim yandı o sırada. Hay aklımı gibeyim sustum sadece. Verecek tesellim yok. 1 saat falan oturduk.O soğuğa rağmen ikimizde kalkmak istememiştik. Montumu geri bana verdikten, Sonra yukarı çıktı. O çıkınca bende tutuğum gözyaşlarını akıtım o merdivende.

    Kalktım karşı kaldırıma geçtim. Odasının ışığı söndü. Hay dıbına koyayım yapmak istemediğin ve yapamadığın onca şeylerin. Kendime küfür ettim, babasına o 15 dakikalık yolu bir paket sigaraya sığdırdım. Ulaan bir günümüzde mutlu bitsin. Başımı yastığa koyduğumda rahatça uyumak çocukluğumuzda mı kaldı yoksam?
    edit: imla
    ···
  10. 10.
    +7
    Nida ile yaptığımız konuşmadan bir nebzede etkilenmiştim.
    Ben sınavı takmamış bir sene daha bekler girerim diye düşünmüştüm.

    Fakat o gidecekti bense hiçbir şey olmayacak gibi yaşamaya devam ediyordum. Bırak onla aynı tercihleri yapmayı aynı puanı bile alamazdım. Arkadaşlarımın çoğu da gidecekti. En yakın arkadaşım bile gidecekti. Yalnız kalacaktım sanırım.

    Az da olsa koymuştu. Sınav stresine son 2 ay girmek nedir amk. 2 ay boyunca deli gibi çalıştım çoğu gün sabahladım bitirebildiğim kadar konu bitirdim. Sınavdan hemen sonra o akşam bizim lise deki binlerle buluşup içecektik.

    Diplomalar alındı hocalardan helalık istendi alt devredekilere ve daha görüşemeyeceğim arkadaşlara eyvallah diyip gittim liseden. Akşdıbına arkadaş babasının arabasını almıştı.

    Okulun bulunduğu beldeye zütürdü bizi sonra 4 kişiyiz herkes test kitaplarını getirmiş yakmak stres atmak için. Kitaplar yandı, içkiler içildi 30km hızla eve döndük hepimiz saat sabah karşı 3 telefonda mesaj vardı.
    “Yarın saat 2 de bizim evin oraya gel” Nida dan gelmişti.
    “Tamam, ben saat 2 de orada olurum” yazdım.
    Vurdum kafayı yattım. Sabah kalktığımda yazdığım mesaja baktım ”RSMAM ven bem sat 2 de orda ölrm” gibi bir şey yazmışım tabii karşılığında “Ne?” diye mesaj almışım.30 dakika önce. Düzeltip özür diledim duşa girdim. Yemek yiyip çıktım.
    ···
  11. 11.
    +7
    Nisanda havalar güzeleşir. Ağaçlar çiçek açar. Etrafta güzel kokular yayılırdı. Bu havada moralin bozuk olması için deli veya sorunlu olmak gerekir.

    Ama ben ne sorunluydum ne de deli. Her taku düşünmekten sınava çalışmamıştım. 2 ayda da bir şey yapamazdım. Nida ya sorsam sürekli çalışıyordu zaten. Zorunlu bir şekilde okula gidiyorduk hocalar anlamadığımız şeyleri sorun anlatalım diyorlardı. Ulan yarram anlatamamışsın ki bilmiyoruz. Zaten sınıfta boştu rapor koparamayanlar ailesini araya sokamayan 5-6 kişi vardık. Nida da söz vermişti. Sürekli geleceğine dair.

    Top oynardık zaten 6 kişi falandık çok samimiydik onlarla yani dışarıda bile gezerdik. Neyse maç sırasında kızlarda vardı. Nida baktım kalbini tutu çıktı oyundan nefes nefeseydi, içten içte korkuyordum ama biraz dalga geçtim,”Ne o sigaraya tekrar mı başladın nefes nefese kaldın” dedim. Yok dedi iyiyim ben dedi. Oturdu bizi izledi üstüne düşmedim. Tersler diye.

    O maç sakatlandım ben. Beddua etti herhalde. Koşarken, pat bilek burkuldu ayağımın üstüne düştüm bu seferde ben hastanelik oldum. Diz kapağımın altından alçıya aldılar ayağımı. Burada önemli bir şey vardı. O kemik çatlama anından, alçı kalkana kadar Nida sürekli yanımdaydı.
    Hiç rahat bırakmadı. Okulda yardım ederdi. Eve gidene kadar. O kız bana o kadar çok değer veriyordu. Bende onun değerini belli etmiyordum artık işler değişti. Yavşak olacaktım. kızlar öyle kazanılmaz mıydı?
    ···
    1. 1.
      +1
      Hiç de kazanılmadı her kız bir oyun her oyunun bir kuralı var
      ···
    2. 2.
      0
      Ben hep öyle gördüm panpa. Meğersem değilmiş sen daha iyi bilirsin
      ···
  12. 12.
    +7
    Uzaktan ilişki yürütülmez diyenlere kapak olsun bizim ilişkimiz.2 yıl boyunca yaptığımız tek tartışmalar kıskançlık tripleriydi. Bazen de beynimle değil de aşağısıyla düşündüğüm için oluyordu. Fakat yazın artık Nida benle daha az konuşuyordu lise deki haline dönmüştü iyice. Sanki sözlü değilmişiz gibi aramız bozulmuştu. Sebebini sorup geçiştirdi bizde bunun hakkında kavga ettik:

    B:Neden böyle davranıyorsun Nida diye bağırdım
    N:Bir şey yok okya sen abartıyorsun
    B:Abartıyorum abartan sensin amk dedim.
    Sonra sustum beyler ilk defa küfür etmiştim defalarca özür diledim. Zaten bağırmamdan etkilenmiş ağlamıştı. Kalkıp gitti aradım açmadı. Sebep bir küfür değildi. Sebep ilişki böyle tartışmalara kadar gelmişti. Bağırmaya başlamıştım ona hiç bağırmadım ki yüzüne. Ben dağa çıkıp NiDAAA diye bağırırdım. Ama yüzüne yalan söyleme Nidaa diye bağırmak yeniydi. Her neyse sustuk birkaç hafta aramız açılmıştı artık. Anlayacağınız yolda önümüze engel girmişti.
    ···
  13. 13.
    +7
    Beyler saygıdeğer küfürleriniz için teşekkürler ufak bir aksaklık nedeniyle yazamadım. Devam edeyim. Nida ya cumartesi gidebileceğimizi ne kadar söylesem kabul etmedi ve bana küs kaldı. Bizimkilere gelemeyeceğimi söyledim onlarında küfürlerini yedim. Cuma günü yaptığımız plan karneleri alıp sürekli gittiğimiz kafeye oturmak oradan da sinemaya gitmeyi kabul ettim. Tabii o ne kadar biletleri ortak alalım dese de erkeklik gururu ya dıbına ila ben ödeyeceğim. Neyse karneler alındı millete hakkımızı helal ettik kafeye gittik oturduk işte. Çay söyledim kahve söyledi:
    B:hayırdır elit mi oldun
    n: çay içmekten öleceğim dedi bu kız beni şaşırtıyordu.
    Alışık olmadığım durumlar bunlar. Neyse ben sigara çıkartım içeçecem işte yakacağım sırada ağzımdan aldı kırdı kül tablasına attı bende birşey demedim ikinci çıkardım onu da ağzıma koydum yakacam kırdı attı. Bir tane daha koydum ağzıma (içiniz fesat sizin)alacakken elini tutum güldü ya bırak banane dedi. Dedim neden? yanımda içme istemiyorum dedi. iyi dedim bunu da ben kırdım attım. iyi güzel hoşta sigara bitti amk. Sonra dayanamadım, lavabo ayağına kalkıp gittim ön tarafta bi tane içtim.
    edit:imla
    ···
  14. 14.
    +7
    Çarşamba buluştuk işte. Haziranın 25’ i. Kapısında bekliyorum prensesi. Çıktı saçlarını yapmış kıvırcık haline. En güzel tişörtünü giymiş. Hafifte bir makyaj vardı yüzünde. 1 Ay önce pijamayla gözündeki çapakla gelirdi okula.

    N:Nereye gideceğiz?
    B:Arkadaşa(kafe)
    N:Ha peki.
    Sanki umduğu şey olmamış gibi yüzündeki silinmesi gitti.
    Kafeye geldik içerde çalışanlara selamımızı verdik. Arka tarafa açıklık alana gittik. Ama kafe bomboştu. Tek müşteri bizdik. Nida ne oluyor neden kimse yok burada dedi. Hal bu ki şaşırması çok doğaldı, yaz tatilinde bu saatlerde gittiğinizde boş yer bulamazdınız kafe de.
    Neyse kafenin sahibi geldi(Yusuf abi).Hoş geldiniz falan. Dedi nasılsınız muhabbetleri falan geçti.
    Y:Güzel kızımıza kahve yakışıklıya da bir çay getiriyorum. dedi
    B:Aynen öyle güzel abim
    N:Yusuf abi kafe niye boş dedi.
    Y:Valla bizde bilsek sinek avlıyoruz şu aralar dedi gitti.
    Nida pek tatmin olmamıştı bundan. Çay ve kahve geldi. Sonra Nida kahvesini içerken yüzüne bir gülümseme yerleşti tahmin etmişti herhalde. Bir iki şeyden konuştuk okuldan yazın ne yapacağımızdan:
    N:Yazı yalnız geçirmek istemiyorum okya sakın bi yere tatile falan gitme dedi.
    B:Köye gidip çalışacağım ama
    N:Olsun benle de görüş yine dedi.
    Tamam dedim. Suskunluk oldu. Bir iki espiri yaptım güldük. Liseyi ziyaret etme konusu açıldı onu da konuştuk. ikinci bardaklarda gitmişti. Artık sırasıydı. Kendi kendime gazı veriyordum hadi amk yaparsın falan diye. O sırada radyoda çalan Cem karacanın şarkısından şu sözleri duydum ”Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamette”
    ···
  15. 15.
    +7
    Teyzemi aradım Ankara’da kalacağımı söyledim anlayış gösterip kabul ettiler. Halama da yük olmak istemedim okulu da bırakmıştım zaten. Bir iş buldum restoran gibi bir yerde günlüğü 30 liraya fazla iş olmazdı ama yinede ustam paramı tamı tdıbına verirdi. Allah razı olsun. 5 ay boyunca Ankara da kaldık birlikteydik ama çok çıkmazdık. Genelde bir yerde otururduk sonra taksiyle eve dönerdik param biterdi yürürdüm düşüne düşüne yürürdüm. Uzatmıcağım beyler o çok acı çekiyordu 5 ayın sonunda kaybettim ben onu. Hastane odasında uyurken kaybettim onu öksürürdük kanlı bir şekilde. Elerim kan olurdu. Konuştuk bir ara gücü yettiği kadar konuştu
    N:Ben aslında hastalığımı anlama diye öksürmezdim yanında.
    B:Keşke zahmet etmeseydin sana aşığım ben peşini bırakamam ki.
    N:Olsun üzülürdün. Kıyamam ki sana dedi. Yanaklarını ellerimin avucuna aldım gülümsedi. Gözyaşımı sildi.
    Sona yaklaşıyorduk artık. Sesiz kaldık bir süre. Uyudu sonra. Öksürükle uyandı birkaç saate.
    N:Bana bir söz verir misin?
    B:Elbette.
    N:Ben..Ben gidince. Hayatına devam et bir başkasını bul o sigarayı bırak 1 sene içmeme rağmen ne haldeyim ben. Söz ver bana devam et hayatına
    B:Buna evet diyemem ben.
    N:Ne olursun
    B:Benim gelinlikle görmek istediğim bir sen varsın. Bir başkasını öyle göremem ben bir başkasına bağlanamam. Bir başkasını sevemem ben. Bir başkasına veremem yılarımı. Ben bir başkasını hayatıma sokamam ki.
    N:Ben seni çok sevdim. Sende beni sevdin. Teşekkür ederim bana en güzel yılları yaşattığın için dedi.
    B:Ben aşığım sana kapında bekledim ben seni. Pes etme işte kalkalım buradan o teyzenin yanına gidelim de o teyzeye ben bu serseriden çok çektim. Ama artık birlikteyiz de. Gidelim o liseye ilişkimize izin vermeyen hocaların önünde el ele gezelim. Bu konuşmayı yaptırma bana pes etme sen. Düğünümüz olsun bizi sevip sevmeyenler gelsin. Oynayalım birlikte. 70 inde tutayım ellerini. Hem sen bana söz verdin 30 yıllık anım yok benim hala. Gitmeye kararlısın sen herhalde. Hayallerim vardı benim Nida, hayal kalmasın dünyayı gezelim. Tekrar tatile gidelim seninle. Spora yazıl derdin bana spora gideyim ben. Senin çok isteğin vardı masumca çocukça isteklerini gerçekleştiremedim Nida ben sana sevgili de olamadım-
    N:Oldun okya. Hayatımın en güzel günleriydi zaten son günleriydi ben teşekkürü borç bildim sana. Ödemeden gitmek istemiyorum ben dedi.
    Bu konuşmadan 1 gün sonra kaybettim onu. Toprak atma sırasında toprak atamadım beni de alın o mezara da demedim bağırmadım ailesinin acısına acı eklemek istemedim. Sessizce içime ağladım. Mevlit olup bitene kadar ailesine yardım ettim. Sonra helallik istedim daha da o mahalleye gitmedim. Beraber gittiğimiz yerleri gezdim. Aynı cafelere gittim tek başıma o yüzüğünü çıkarmıştı bir kere ama ben hiç çıkarmadım. Sinirliydim neye sinirliydim adaletsiz dünyaya mı sinirliydim bilmiyorum. Duvarlara vurdum sürekli eskisi gibi olamadım ortamlarda espri yapıp milleti güldürmeye devam edemedim. Gerekli olmadıkça da kızlarla konuşmadım. Hiçbir kıza da yakınlık kurmadım. Herkese acımdan bahsetmedim. Bazı arkadaşlarım büyütüyorsun bazen dediler. Her şeyi anlatırdım onlara özür diler pişman olurlardı. Sigarayı bırak demişti Bırkmadım kanser olurum belki bir gün bende onun çektiği acıları tadarım. O kadar acı çektiki tedavi olurken. Kurtulamayacaksa acı neden çekti lan adaletini gibtiğimin dünyası. Teyzemle amcama eyvallah edip tek başıma yaşamaya başladım işe girdim. Hayatım biraz düzendeydi. Sol yanım ekgibti sadece. Arkadaş bildiklerim beni kızlarla konuşmaya çalıştırırlardı onlara sürekli kızardım. “La olum erkek adam tek bir kızı sever la tek bir kızı.”(Behzat amirim)Bilmiyorum belki hayat felsefemi tamamladım adam gibi sevmiştim herhalde.
    Baba gibi koru
    Dost gibi dertleş
    Adam gibi sev.
    Beyler benden size söylemesi sevdiğiniz kız varsa aranızı kurun söyleyin ona hiç açılamazsanız çok koyar belki olur işiniz kaybettiğiniz zamana yanmayın sonra.
    Hepinize okuduğunuz için teşekkürler. Konu kilit iyi forumlar.
    Tümünü Göster
    ···
  16. 16.
    +7
    içim içimi yedi sürekli söylediği şeylere içimden karşılık veriyordum. Canı yandığında kıyamam sana demek yerine gülüp geçiyordum. içerde durumlar karıştı. Bana verdiği bir vegibalık fotoğrafı vardı sürekli cüzdanda taşırdım. Cüzdanla işim olduğunda karşıma çıkardı yüzümde aptal bir gülümseme yerleşirdi. O aralarda cüzdandan çıkartıp pakete koyardım resmi. Elime alırdım biramı. Odasına bakardım evinin önünde oturup. Çok kötü durumda hissederdim kendimi ne yapacağım konusunda bir fikrim yoktu. Çıkmaz bir yola saplanırsınız. Geri baktığınızda yol yoktur sadece ileri giden bir yol vardır. O yolun sonunda ise dipsiz bir uçurum bulunur. Ve ben o yolun ortasındaydım.
    Artık davranışlarım daha ciddi ve daha içtendi. Daha çok düşünürdüm onu. Bir şey vardır bilir misiniz beyler?
    Baba gibi koru
    Dost gibi dertleş
    Ve adam gibi sev.
    Bu sanki ona karşı hayat felsefem gibi olmuştu.
    ···
  17. 17.
    +7
    Özet isteyen panpalarım var. Zaten olay size bağlı eğer isterseniz atlata atlata yazarım. Direk finali de yazabilirim siz bilirsiniz beyler. Çünkü siz okuyorsunuz amk.

    O günün okul çıkışında otobüsten indik onu eve bırakmak için yürüyoruz. Bugün neden öyle bir şey yaptığını sordu biraz durdum.

    B:Senin yapacağına kimse inanmıyordu ama herkes sesiz kalmıştı. Müdürden korkuyorlardı heralde buna karşılık olarak bende seni savunmak istedim.
    N:Neden işte ben kendimi savunamaz mıydım?
    B:O kadar üzgünsün ki şu aralar sana kızsam bağırsam çağırsam karşılık bile veremezsin bana. Bugünde öyleydin, ağlıyordun sence sen kendini koruyabilir miydin? Sen benim hayatıma girdin her şeyim gibi bir şey oldun. O yüzden savundum ben seni. Yine olsa yine yaparım.
    N:Sen benim için çok önemlisin. Ne olur gitme?
    B:Kovsan da gitmem ki.

    Kısaca seni seviyorum demiştim. Üstü kapalı bir şekilde itiraf ettim. Zaten o günden sonra düzeldi konuşmalar. Yine gülmeler. Saçmalamacalar. Mutluydum onunla o da mutluydu benle, mutluyduk. Ama sanki biri beddua etmiş. Mutlu olduğumuz bir günün sonunda illa kötü bir olay yaşanacak diye.
    ···
  18. 18.
    +7
    Ben size duygularımı belirteceğimi aşık olduğumu söylemeden hisetirecem demiştim ya. Herhalde bu son olaydan sonra anlamıştı. Ve yine önceki entryler de (“Ben size Nida’nın çok mutlu ve etrafına mutluluk yayan bir kız olduğunu söylemiştim. Bunu kullanan huur çocukları da oldu değineceğim onlara da.”)dediğim gibi o huur çocuklarından bahsedeyim biraz.
    Yani tamam Nida ile samimiydik ama öyle her teneffüs falan değil ikimizin de başka arkadaş çevresi vardı. Her günümüz beraberdi amk 10 dakika ayrı kalmışız ne olacak. Ama ben teneffüste ne yapıyor diye merak edip arkadaşlarla çevrelerinde geziyordum.
    Nida milet ile çok çabuk samimi olan birisi demiştim size. Bi tane tanımadığım bir çocukla konuşurken gördüm bunları. Yanına gitmedim tabi gülüyorlardı konuşuyorlardı. Falan sonra çocuk elini Nida’nın omzuna koydu. Pat. Benim ipler koptu. Bu kim lan diye. Gidecekken Mert tutu beni manyak mısın olum sanane kızla konuşuyorsa konuşsun.
    işte zamanın da söylemediğim şeylerin acısını çektim. Eğer anlatsaydım Mert’gille onlar benle birlikte dalardı. Her neyse sakince lavaboya gittim. Çömezlerden biri sigara içiyordu bir dalını aldım yaktım. Lavabodakiler biz gelince çıktı.(M:Mert)
    M: Olum ne kadar zamandır ?
    B:Efendim dedim uzattığı sigarayı alırken
    M:Ne zamandır seviyorsun lan dedi.
    Sigarayı ona geri uzatıp neyden bahsettiğini bilmediğimi söyledim. Sigaradan bir nefes daha alıp sigarayı üstüme attı. Yalan söyleme olum seviyorsun işte Nida yı dedi. Ama dedi kıza açılmadan o çocuğu dövemeyiz olum dedi. Belki o çocukla birliktedir dedi. Çıktık. O an bir şey demedim ama hak verdim. Amıma koyan sözlerini doğru buldum Nida ya da o çocuğu sormadım
    ···
  19. 19.
    +6
    Rakı unutturur dediler. Rakı içerdim her ay para biriktirip alırdım tek başıma içerdim. ilk önce 1 ayda bir tane, sonra 2 haftada, sonra 1 haftada, en sonunda ise bir oturuşta biterdi rakı. Sigarayı çoğaltmıştım. Paket almamın yanında tütünde sarıyordum.

    Sanki bunlar bir marifetmiş gibi size anlatıyorum. Müslüm baba açıp içmek, hiç bir işe yaramadı. Ne unutturdu ne de acımız hafifledi.

    Her neyse artık daha yakındık birbirimize. Bazen ellerimiz birbirine değerdi. Ses etmezdik hiçbir şey demezdik ikimizde, ellerimiz birbirine yakınca kalırdı 5 dakika falan. Kavga ederdik. Kalkıp giderdi. Elinden tutardım gitmesin diye. Sırf bunun için gereksiz şeylerden kavgalar ettik.
    ···
  20. 20.
    +6
    Hadi lan alın son part seviyorum sizi
    B:Nida aslında ben sana bir şey söyleyecem.
    Döndüm bana baktı.
    N:Efendim canım.
    Canım deme gaza geliyorum amk.
    B:Şey ııı diye gevelerken kızın telefonu çaldı sanırım kurtulmuştum. Annesiyle konuştu. Kalktı boş tabakları bardakları aldı. Bana döndü. Sonra ellindekileri bıraktı. Bana sarıldı. Başını göğsüme yasladı.
    N:Çok güzel günlerimiz oldu çok güzel günlerimiz olsun dedi. Bana baktı sence dedi.
    B:Daha bir şey olmadı ki.
    N:3 yılda hiç bir şey olmadı demi okya. Aferin sana öküz dedi sarılmayı bıraktı
    B:30 yıl hapis yesem,30 yıl düşünecek kadar anımız olmadı ki dedim.
    N: Ne hapsi ya ben 30 yıl bekleyemem seni dışarıda. Yani suç işleme iyi geceler. Doğum günün tekrardan kutlu olsun. Dedi ve tekrardan sarıldı. Gitti arkasından baka kaldım. Döndü baktı. Gülümsedi gitti. Kapıyı da kapattı sanki peşinden gidiceğiz.
    Ulan aşk ne güzel şeysin be dıbına koyduğum.
    ···