4Gün 14 saattir bu 4 duvarın arasındayım. Aslında daha fazlaydık ama onları hayatta tutmaya gücüm yetmedi. Kendimi bile zor hayatta tutuyorum.Ama belki bir gün cesedlerimizi bulursanız eğer bizi unutmadıysanız, burda olanları bilmeye hakkınız var. Herkesin bilmesi gereken bir hikayem var.

Aslında eşim bu apartmana taşınmak istememişti.Çok ısrar ettim, yalvardım yakardım. fiyatı ucuzdu, deniz manzarası vardı.50 metrelik bir bahçesi ve arka tarafında bir uçurum vardı.8 katlı devasa bir bina. Kapısında güvenlik. Apartmanın içinde kameralar asansör ve birde bodrumdaki sığınak. Sığınak neden yapılmış öğrenmem çok uzun bi zaman alsada şuan bunun içindeyim hayattayım diğer detaylar pek önemli değil.

5.Katında oturuyorduk.17numara Türkçe ve Selin çifti.

(bkz: turkceharfbulunduranhesap tüm hikayeler)
(bkz: cami çıkışı beni dilenci sandılar)

bir şizofrenin hayallerini okudunuz

Kahvaltı yapıyorduk eşimle, Selinimle.Ona sahanda yaptığı yumurtanın nekadar güzel olduğundan bahsediyordumki silah sesleri duyduk.

-Hayatım sesi duydunmu?
+Hilmi abinin bin çocuğu yapmıştır hayatım dedim yumurtamı yemeye devam ettim. Sonra taramalıya benzer silah sesleri gelmeye başlayınca, Selinle göz göze geldik.O gözündeki korkuyu gördüm.Bu sefer selinin birşey demesine fırsat vermeden kapıya yöneldim. Kapıyı açıcakken selin elimi tuttu.

-Dur hayatım kapı deliğinden bak

Tamam deyip kapı deliğinden baktım fakat sensörlü lamba yanmıyordu ve koridor tamamen karanlığa gömülmüştü.

Olaydan 7 Ay Önce-

emlakçı:bu soruyu sormanızı bekliyordum.
-peki cevabı?
emlakçı:1.numaradaki nusret beyin paranoyaklığı sadece
-ne yani bir deli sığınakmı yaptırdı.
emlakçı:Aslında nusret bey türkiyenin sayılı zenginlerinden.Ve bu binanında sahibi. Kendi apartmanına bir sığınak yaptırmasından doğal birşey olamaz bence. Birazcıkta paranoyak kendisi. Bazı insanların onu soymak için silahlarla evine girmek isteyeceğini düşünüyor.
- ee ozaman parasını bankasında saklasın neden sığınak yaptırmışki?
Emlakçı:Sakladığı şey para değil.

-Olay günü-

5-6 saat orda durunca normal olarak acıktık. Hergün 1kişiye 1 konserve olarak paylaştırmıştık. herkese konserveleri paylaştırmış tam sıra emre'ye gelmişken.

hilmi:o artık bir ölü ona neden konserve veriyosunuzki?

bunu derdemez mehmet hilminin üstüne yürüdü,onu onur durdurdu. Cengiz ayağa kalkacakken elimle durması gerektiğini belirten bir işaret yaptı.Ve emre içinde bir tane konserve bıraktım. hilmiye dönüp

-Hala yaşıyor ama
hilmi:Şurda birtek adam akıllı düşünen benim dimi. çocuk ölücek çok kan kaybetmiş.Ben askerde sıhıyeydim.
-ozaman o oturduğun yerden kalkta çocuğa yardım et iyilileştir.
hilmi:çocuğun hayatı gibimde değil dedi sonrada kimsenin duyamicağı kısık sesle birkaç kelime daha

Birşey demeden Selinin yanına gittim.

-konservenin tadı nasıl selin hanım.
+hilmi abi çocuğu öldürcek
-anlamadım?
+Az önce onu öldüreceğini söyledi. Korkuyorum türkçe, Yanına silahı al öyle uyu lütfen.
-tamam hayatım sen bunları fazla düşünme. yemeğini ye.

yemeğimizi yedikten 1-2 saat sonra selinle sarmaş dolaş uyuya kalmışız.

Bağrışma ve silah seslerine uyandığımda yanımda selin yoktu. Elimi silahın olduğu yere attım uyku sersemliğiyle ama silahta yerinde değildi. Kafamı kaldırdığımda selin yerde yatıyor Mehmetle Cengiz hilmi altlarına almış yumrukluyorlardı.

Hemen selinin yanına koştum. Karnından vurulmuştu. Titriyordu beni görünce gülümsedi. Elini karnına attı bişeyler söylemeye çalışıyordu.

Olaydan 1 Hafta Önce-

Doktor elindeki kağıtlara bakıyordu.O baktıkça selinin heyecanı katlanarak artıyor ellerindeki titreme artıyordu. Doktor gözündeki gözlüğü çıkarıp Selin'e döndü.

Doktor:Selin hanım sonuçlar pozitif,
Sözünü keserek
Selin:Yani..
Doktor:Hamilesiniz

Olay günü-

-Selin benimle kal lütfen seliin
+Aşkım be...
-Yorma kendini hayatım tamam
+Aşkım bebeğime bişey olmaz dimii
-Bebekmi ney aşkım
+Sürpriz yapcaktım ama bugüne nasipmiş
-Seni seviyorum deyip alnına bir öpücük kondurdum.
-iyileşiiceksin hayatım çıkarıcam seni burdan. Seni korucağma söz verdim ölemessin.Ben koricam senii. Bana güven tamammı ölmiceksin. Selin
Selin nefes al

Selin son kez gözlerimin içine baktı. Gözlerindeki hareketlilik bitince, gözündeki o ışık sönünce öldüğünü anladım.Bu lisede sevgilinizin sizi terketmesi gibi bişey değildi.Bu saf acıydı.Saf duyguyla yaşanılan gerçek bir acı.
-

Olaydan 7 Ay Önce

Emlakçı:Ve buda son odamız, biraz karanlık fakat buraya ıvır zıvır eşylarınızı koyarsınız. isterseniz hanımefendi çamaşır odasıda yapabilir burayı.
+hayatım nasıl buldun evi
+benim içime pek sinmedi türkçe
Emlakçı:Sizin konuşacaklarınız var sanırım ben içerdeki odadayım.

emlakçı odadan çıkınca kapıyı kapadım.

-hayatım evin neresini beğenmedim büyük ev,hem fiyatıda bizi zorlamicak.
+bilmiyorum hayatım bu ev,bu apartman nasıl desem sana bilmiyorum yaa benim içime sinmedi kötü birşey var sanki burda.
-hayatım bir ev kötü neolabilirki?

türkçe çıkmak için odanın kapısını açtı, çıkarken seline bir öpücük kondurdu. Kapı sesini duyan emlakçı

Emlakçı:Türkçe bey isterseniz bodrum katındaki sığınağıda göstereyim.

-Olay Günü-

+ne gördün aşkım?
-karanlık birşey gözükmüyor

Birkaç silah sesi duyuldu ardındanda çığlık sesleri. Daha fazla dayanamadım ve kapıyı açtım. hafif aralanmıştıki kapı Selin elimi tuttu.

+hayatım dur gitme, başına birşey gelicek

dinlemedim kapıyı sonuna kadar açıp aparmanın merdivenlerine doğru hamle yaptım. Merdiven boşluğundan aiağı baktım. Karanlıktı,

-hayatım ne var orda birşey görüyormusun?
Selin'e dönüp
+çok karanlık birşey gözükmüyor

tekrar merdivenlere baktığımda ışık yandı, kendimi biraz geri çektim. Bulunduğumuz kattaki ışıkta sönmüştü. Işığın olduğu kata bakarken bir adam gördüm bana doğru bakıyordu.Üstünde siyah çelik yelek, botu silahı herşeyi simsiyah.Tam bir asker gibiydi.ve önemlisi yüzündede maske vardı. Beni görmesine imkan yoktu çünkü bulunduğum yer kapkaranlıktı.Ama 2-3 saniyelik bakışmadan sonra bulunduğum kata doğru koşmaya başladı

Hemen kapıya doğru koştum. Seline içeri itip kapıyı kapadım. Yatak odasına gittiğim avlardan kalma silahı almaya giderken. Selinede kapıyı kilitlemesi için bağırdım.Çok uzun süre avcılıkla uğraşmıştım. Silah kullanmayı biliyordum.Ama hiç insan öldürmemiştim.

-Olaydan 1 Hafta önce önce-

Doktor:Selin hanım test sonuçlarınız geldi, buyrun oturun.

Doktor masasının hemen karşısındaki sandalyeye oturdu. Doktorun zarfı açmasını merakla,ve heycanla açmasını izliyordu. Elleri titriyor iyi bir sonuç için Allah'a yalvarıyordu.

-Olay Günü-

Selin ağlamaklı bir şekilde

-türkçe kim onlar, neoluyor hayatım.
+bilmiyorum aşkım arkamda dur sadece.
-türkçe korkuyorum
+bende hayatım bende

sözlerim bitmeden kapı zorlanmaya başladı. Kapıyı açın diye bağırıyorlardı. Selini arkama aldım ve kapıya nişan aldım.4-5 sert vuruştan sonra kapı önce çatırdamaya sonrada kırılmaya başladı. Kapı açılınca elimdeki pompalı ile ard arda ateş etmeye başladım. Mermiler bittiğinde sadece ahh diye bağıran adamın sesi duyuluyordu.

şoku atlatıp selinin elinden tutup asansöre koştuk. Adam boğazını tutuyordu. Ağzında kan geliyordu. yüzündeki maskede dağılmıştı.Biz asansöre koşarken alt kattaki adamlarda sesleri duyup yukarı doğru çıkmaya başlamıştı. Hemen asansörü kapısını kapatıp -3'e bastım.

içerde 3 kişi vardı.

Hilmi:5 numarada yalnız yaşayan biraz aksi biri.
Onur ve Melis:6 Numarada yaşayan yeni evli çift.

içeri girer girmez melis Selin'e sarıldı. Daha önceden birbirimize misafirliğe gitmiştik. Onur elimdeki silahı görünce

Onur:Hilmi abi bak artık silahımızda var eve çıkıp beylik tabancanı almana gerek kalmadı.

hilmi abi orda birkaç birşey mırıldandı ama anlamadım. Sonra onurla sarıldık.

Yarım saat boyunca sığınağa 3 kişi daha geldi 1'i yaralıydı.

Mehmet, Cengiz ve emre kardeşler. Yukarda biraz boğuşma yaşamışlar o adamlarla. Emre yaralanmış ve kan kaybediyordu. Hemen biryere yatırdık onu.

Sığınıkta ise 1 hafta önce bilinmeyen bir kişi tarafından yağmalanmıştı. Sadece 20 konserve ve 5 şişe suyumuz vardı. Burda nekadar kalacağımızda belli değildi.

Onur:Türkçe bu yiyecekler bizi anca 3 gün idare eder biliyorsun dimi
-biliyorum onur biliyorum
Onur:Peki nabıcaz hayatta kalmamız lazım.
-(biraz sertçe) bilmiyorum onur bilmiyorum.

Biz konuşurken hilmi abi yanımıza geldi.

hilmi:şu emre denen çocuğada yemek vermiceksiniz dimi.Çocuk yaşamaz.
Onurla hilmi abiye nediyosun sen der gibi bi bakış attık.Biz öyle tepki verince oda köşesine çekildi.

Ortamda oluşan o sessizlikten başka hiçbirşey hatırlamıyorum.
Selini alıp bir kavonozun içinde saklamak istedim o an.
Kimse dokunsun istemedim.
Nebilim kokusunu bir daha duyamicaktım.
Birdaha bana o gözlerke bakmicaktı.
işten çıkıp eve geldiğimde boynuma atlayıp

-Oo çalışkan kocam işten gelmiş
Diyemicekti.

O rezalet sahanda yumurtasını artık yiyemicektim.
Dudakları dudaklarıma deymicekti.
O pamuk şeker yerkenki o tatlı hareketleri, gülüşü artık yoktu.
Selin yoktu.
Hayat benim için yoktu.
Yaşayan bir et parçasıydım artık.
Nefes alıp veren, aldığı her nefesdede sevdiğine yaklaşan bir et parçası. Daha fazlası değil.

Selinin öldüğünü duyunca mehmet, cengiz onur filan hepsi başıma toplandı. teselli etmek için belkide. Hangi sihirli söz onu bana geri getirebilirdiki?

Bu esnada eşimin canına kıyan hilmide sığınağın kapısını açıp kaçmıştı.

Selin ölmeden 10 dakika önce-

Selin:türkçe kalk Hilmi silahı aldı emreye doğru yürü gidiyo
-Hıaaıı tamam
Selin:türkçe kalk

Hilmi emreyi vurucakken Selin hilminin üstüne atladı. Hilmi tek bir hamleyle Selini üstünden attı. Ayağa kalkıp Seline elindeki silahla tek bir el ateş etti. Emreye dönüp onu vurucakken onur hilminin üzerine atladı ve boğuşmaya başladılar.

Olaydan 7 Ay Önce

Emlakçı:Evet burasıda sığınak
Selin:Bayağ büyükmüş
Emlakçı:isterseniz birde içini gezelim

içine girip gezdiler. içi genişti. Dolaplarda konserve ve şişelerce su vardı.

-Niye 2 tane kapı var birtane kapı olması gerekmezmi?
emlakçı:Orası uçuruma çıkıyor, sığınağın bahçesi gibi düşünün
-peki neden yapılmış burası?

-Olay günü-

-hayatım onla kimdi, neden adamı vurdun?
+hayatım sakin ol tamam sığınağa gidiyoruz orda güvende oluruz.
-hayatım korkuyorum
+bana bak selin

iki elimin arasına kafasını alıp

+ben varken senin kılına bile zarar gelmicek anladınmı
-ya sana birşey olursa
+ben kendimide senide korurum bana güven

asansör durdu. Bodrum katındaydık. Yani kat -3.

hızlıca sığınağa koştuk. Kapısı kapalıydı, normalde açıktı hep. bizden önce birilerinin geldiği belliydi. Kapıya vurmaya başladık.1-2 dakika bağırıştan sonra kapı açıldı.

Bu gecelik bukadar beyler iyi geceler.

Onur:Türkçe özür dilerim yetişemedim kurtaramadım selini.
Cengiz:abi hilmi kapıyı açıp kaçmış

Hepimiz o esnada duyulan silah sesleri ile irkildik.Ben şoku atlatmıştım. Yerdeki tüfeği alıp kapıdan çıktım arkamdan mehmetle cengizde geldi. Beni durdurmaya çalışıyorlardı ama durmaya pek niyetim yoktu.

Silah seslerinin olduğu kata doğru koşmaya başladım. Cengiz ve mehmet arkamdan gelip beni sakinleştirmeye çalılıyorlardı.Ama onları duymuyor gibiydim. Sonra hilminin yalvarma seslerini duyunca biran durdum.

Sesler 12 numaradaki evden geliyordu. Duvarlar kan içindeydi. Evin kapısı açıktı ağır adımlarla içeri girdim. Sırtımı duvara vermiş bir şekilde ilerliyordum. Bulundukları odaya geldiğimde durdum ve beni göremiyecekleri ama benim onları görebileceğim bir yere geçtim.

Hilmi ortada diz çökmüş bir şekilde duruyordu. Etrafındada 5 tane maskeli adam vardı. Hilmi sürekli beni öldürmeyin diye yalvarıyordu. Diğer adamlar gülüyor hilmiyle dalga geçiyorlar hatta arada tekmeliyorlardı.

O esnada mehmetle cengizde yanıma doğru yaklaşınca onlarada dur işareti yaptım.

Hilminin bugün öleceği kesindi,ama onu onlar değil ben öldürmeliydim. Elimdeki tüfeği alıp odaya doğru hızlı adımlarla yürüdüm. Hilmiyi sırtından vurdum yere yığıldı ardında sağ taraftaki adamın kafasına sıktım. Diğer adamlar fırsat bulamadan mehmetle cengizde odaya dalmış 2 adamın üstüne atlamışlardı.

Maskeli adamlar olayın şokundayken ben bir tane adamı bacağından vurdum.O esnada mehmet 5. Adam tarafından vuruldu. Cengiz ise üstüne atladığı adamı çoktan boğarak öldürmüştü. Mehmetten kurtulan adam hemen cengizim üstüne atladı. Cebindeki bıçağı cengize sapladı. Bende o esnada 5. Adamı vurdum.

iki kardeş yan yana can çekişiyorlardı. Yanlarına gittim hemen. mehmet çoktan kendinden geçmişti. Cengiz ise son nefeslerini veriyordu. Kolumdan tutup.

-Abi lütfen emre'ye iyi bak o sana emanet
+öyle deme oğlum iyileşeceksin

kolundan tutup kaldırmaya çalıştım fakat acıyla inleyince oturtmak zorunda kaldım.

-abi olmaz sen git birazdan gelicekler
+olmaz oğlum bırakmam sizi burda hadi bidaha deniyelim

cengiz ağır ve yapılı olduğu için onu kaldırması zor oluyordu.Bu seferki denemizde azda olsa ayağa kalkmıştı fakat bu seferde diğer maskeli adamların sesini duyunca 2-3 adım anca atabildik.

-abi bak saklan senide öldürmesinler hadi gir şu odalardan birine saklan
+oğlum senide bırakamam selin'den sonra olmaz
-abii (bağırarak)git dedim hadii

daha fazla itiraz edemeden yatak odası olduğunu düşündüğüm odaya girdim. Yatağın bazasını ucu hafif açık kalıcak şekilde içine girdim ve saklandım. Dolabın içine girmenin tehlikeli olacağını düşünmüştüm çünkü.

Ben saklandıktan çok kısa süre sonra adamlarda geldi. Sadece sesleri duyabiliyordum.Önce bir silah sesi duydum. Sonra ayak sesleri artmaya başladı. Ardından birtane daha.2. silah sesinden sonra mehmetle cengizin öldüğünden emin oldum.

Evin içinde 1-2 dakika daha durdular. bazı odaların kapısı açılıp kapandı. Fazla birşey göremiyordum sadece duyabiliyordum. Sonra..

-galiba aşağıdaki bodrumda duruyorlardı bunlar bu kaçan adamın peşinden gelmişler
+ozaman bodrumda daha fazla adam olabilir oraya gidip bi kontrol edelim başımıza başka iş açmasınlar.

O an aklıma onur'la melis geldi. Onlar sığınakta kalmışlardı.Ya onlara yardım edecektim. Yada burda bekleyip sığınakta güvende olmaları için dua edecektim.

Gitmedim,bir korkak gibi bekledim o bazanın içinde.

Biraz geç oldu ama geldim beyler kusura bakmayın 10 dakika içinde yazmaya başlicam 2-3 part yazıp yarın devam ederim belkide bu gece bitiririm neyse iyi okumalar

neden gitmedin, seni korkak diyorsunuz belkide. Bilmiyorum neden gitmedim. Neden burdaydım,son 12 saat içinde neler yaşadım neden yaşadım onu bile bilmiyorum. Neden burdayım bu adamlar kim ne istiyorlar onuda bilmiyorum.tek bildiğim bir korkak gibi orda durup beklediğim.

Silah sesleri çok uzaktan geliyordu 3 el silah sesi duydum. Onur-Melis-Emre
hepsi için birer tane.

Silah seslerinden sonra 1-2 saat daha orda bekledim. Ortamın güvenli olduğundan emin olunca çıktım bazanın altında. Cengizle mehmetin cesetlerini gördüm. ikisininde kafasına birer mermi sıkmışlardı.iki kardeş yan yana can vermişlerdi.

O insana, insanlığını sorgulatan görüntüye daha fazla dayanamadım ve evden çıktım. ağır adımlarla asansöre yöneldim. Duvarlar kanlar içindeydi. Arada sırada çığlık sesleri geliyordu. Asansörü çağırıp gelmesini beklerken biryerde saklandım.. kısa bir süre içinde geldi. yavaşça bindim ve -3'e bastım.

Kata geldiğimde sığınağın kapısı açıktı. Yavaş yavaş içeri girdim.

Sığınağın içi kan gölüne dönmüş. heryer incin haldeydi. Konserve kutuları dağılmış haldeydi.Çoğunu almışlardı. Onur emre'nin cesedleri yan yanaydı. Melis hala canlıydı tecavüz edilmişti. Sanırım defalarca.Üstü başı yırtıktı. Sadece nefes alıyor ve biryere bakıyordu. Beni görünce ağlamaya başladı. Selin'i gösterdi. Onunda kıyafetleri yırtık pırık bir biçimdeydi. Karımın ölü cesedine tecavüz etmişlerdi.

Üstünü bir bez parçası ile örttüm selinin. Kendimi bu odada ölmeyi hak eden tek insan olarak görüyordum. Bizi öldürenler aslında dışardakiler değildi. Bizi koruyan duvarlarımız, sığınağmız vardı. Eskiden büyük surları olan devletlerde kendi içindeki anlaşmazlıktan yıkılmamışmıydı?

1-2 saat hiç konuşmadan oturdu Melis. Sorduğum hiç birsoruya cevap vermiyor sadece bakıyordu. Kalan konserverlerden yemesi ve sudan içmesi için uzattım defalarca ama yaşayan bir ölü gibiydi. Yorgunluktan uyuya kalmışım. Uyandığımda sığınağın arka kapısı açıktı. Uçuruma açılan o kapı.Ve meliste ortalarda yoktu.

2 gün o sığınakta kalan konserve ve sularla hayatta kalmaya çalıştım. Defarlarca Selinin ölüsünü izledim. Hafızama kazıdım yüzümü. Birkaç defa o adamlar kapıya geldi açmamı söylediler.Ses çıkarmadım burda olduğumu biliyorlardı, açarsam benide öldürecekelerdi çünkü.

Hep bir yardım bekledim ama gelmedi.4Gün 14 saattir bu 4 duvarın arasındayım. Belki bir gün aklınıza gelip cesedlerimizi bulursanız eğer bizi unutmadıysanız, burda olanları bilmeye hakkınız var. Herkesin bilmesi gereken bir hikayem var.Bu yazılanları burada bırakıyorum burda olanları aydınlatması için.

Özel harekat kuvvetlerinin o eve girmesi 2 hafta sürdü. Sığınağa girildiğinde sadece 3 cesed bulundu. Türkçe sığınağın arka kapısında melis gibi uçuruma atlamışdı. Yazdığı bu kelimelerde o sığınakta yaşanılanlara bi ışık tutuyordu.

-SON-

(bkz: turkceharfbulunduranhesap)

Beyler cumadan şimdi çıktım yazmaya başlıyorum.iyi okumalar

Geldim palvinist kardeşim yaz

Yav hiç mi polisin askerin haberi yok lan apartmanı silahlı adamlar basıyo bizim orda biri silah sıktı havaya bir emniyet geldi

Ilk ölen hilmi olacak emre selini gibicek türkçe de aslında gaymış ve mehmetle evlenicek rez