1. 1351.
    0
    bir müzik daha paylaşayım

    http://www.youtube.com/watch?v=eYDDx52d4k0
    ···
  2. 1352.
    +1
    seni de o taktan hayat hikayeni de ananı da
    gibtim.
    ···
  3. 1353.
    0
    böyle şeyleri anlamak için yokluk içinde yaşamak gerekmiyor. bir insanın karşınızda gözyaşları içinde yaşadıklarını anlatması size zaten gereken duyguyu sağlıyor. insana en çok koyan şey de ileride içimizden birilerinin de benzer durumlara düşebileceği. kız bana bu durumdan dolayı sığındığı allahtan da ümidini kestiğini anlattı. ona bu bataklığa düşmediği zamanlarda sürekli dua ettiğini ama sonunda maalesef teslim olduğunu anlattı. allah acımasız mıymış da ona yardım etmemiş bu tarz sorular sordu bana. ne cevap vereceğimi bilememiştim. siz olsaydınız ne cevap verirdiniz?
    ···
  4. 1354.
    0
    @1089 canın sağolsun panpa zorla oku diyen yok.
    ···
  5. 1355.
    0
    neyse ben bu kızı sonraları daha teferruatlı anlatırım. şimdi kaldığımız yerden devam edeyim. ebrunun evini öğrenmiştim. o akşam otele gittim plan yapmam gerekiyordu. ebrunun karşısına çıkmalıydım bu sefer. eğer bu fırsatı da tepersem bir daha sittin sene ebruma kavuşamazdım. aklıma eğer karşısına şimdi çıkarsam fırsattan istifade eden biriymiş gibi olma fikri geldi. bir iki ay karşısına çıkmayacaktım. bu en doğrusu olurdu.
    ···
  6. 1356.
    0
    bir hafta kadar onu sürekli takip ettim. bir yandan onu görmeden duramıyor bir yandan da onu bu kadar üzgün bir halde görüp de destek olamamak içimi delik deşik ediyordu. gerçekten ruh hali bedenine de yansımıştı. omuzları çökmüş yüzünden gülücükler ekgib olmayan ebrum birden sararmış solmuştu. o çocuğu çok sevmiş belliydi bu. ama zamanla unuturdu herhalde değil mi?
    ···
  7. 1357.
    0
    işte benim ebruma kavuşamama sebeplerimden biri de o çocuğu hala sevmesi. ben de ebruyu aklımdan çıkaramadım. aramızdaki fark ise onlar hep sevildi beni ise kimse sevmedi. bu kısır döngünün en taktan yerinde olmak beni kederden kedere sürüklüyor ama ne yapayım? kaderimizden kaçamıyoruz onu değiştirmek bazen mümkün oluyor da bazen de çaresizliğe gömülüp duruyoruz.
    ···
  8. 1358.
    0
    işte üni 3 ün sonu da bu şekilde geldi. bir ay kadar sonra tekrar ebrunun yanına gittim. bu arada bu bir ay içinde her gün facebooktan takibimi sürdürdüm. onunla yüzyüzeyken iletişime geçmemin daha mantıklı olacağını düşündüm. otobüse atladım ve kızın sevgilisinden ayrılmasından bir buçuk ay kadar sonra yine ebrumun şehrine geldim. onunla bir yerde karşılaşmış numarası yapacaktım. buraya da bir arkadaşımı ziyaret için geldiğimi söyleyecektim.
    ···
  9. 1359.
    0
    ertesi sabahın köründe evinin önüne geldim. kendime bir apartmanın kapı önü merdivenlerinde yer buldum. en şık halimle oradaydım herhalde biri beni görseydi çok şaşırırdı. ama benim o anda aklımdan geçen tek varlık ebruydu. yanıma aldığım simitleri hızlıca yedim. gözüm sürekli onun oturduğu apartmanın kapısındaydı. acaba tatil için başka bir yere gitmiş olabilir miydi? bu ihtimali düşünmediğim için kızdım kendime. beklemeye devam ettim.
    ···
  10. 1360.
    0
    iki saat kadar sonra ebru apartmandan çıktı. yine çok güzeldi. biraz yürüdü sonra ben de takibe başladım. bir saat kadar sürekli yürüdü durdu. oturduğu yerin ilçe merkezine uzak olması da bunda bir sebepti neyse bunlar teferruat. ilçe merkezine geldiğinde meydanda beklemeye başladı. ben de onu yine uzaktan süzüyordum. baktım bir kız arkadaşıyla buluşmuş. beraber bir kafeye girdiler. mecbur ben de kafeye girdim onlara gözükmeyeceğim bir yere oturdum.
    ···
  11. 1361.
    0
    iki saat kadar oturdular herhalde dertleşmişlerdi. ben de sıkıntıdan patlamıştım ama ebru için tüm sıkıntılara göğüs geriyordum. çıktıklarını aşağı indiklerinde görebilecektim bir baktım çıkıyorlar. ben de aşağıda hesabı ödedim ve takibe devam ettim. ebruyla ilçenin kalabalık caddesinde yürümeye başladılar. onları uzaktan izleyip durdum. ebruyla konuşabilmem için kız arkadaşının ayrılması gerekiyordu. bir saat kadar yürüdükten sonra da ayrıldılar. fırsat bu fırsattı.
    ···
  12. 1362.
    0
    artık son noktaya gelmiştik. ebru gezmeye devam etti. bir kitapçıya girdi. ben de arkasından daldım buraya. gözlüğümü ve şapkamı çıkardım. artık tüm mesele bir yerde karşılaşmamıza bakıyordu. beni büyük ihtimal tanımayacaktı ama ben ona kendimi anlattığımda çıkarırdı ilkokuldan arkadaş olduğumuzu.
    ···
  13. 1363.
    0
    bir kitabı karıştırıyordu ben de onun önündeki kitapların olduğu yere gittim aşağı raftan kitap almak için eğildim. doğrulduğumda ebrumla göz göze geldik. önce beni bir yerden çıkaracağını düşünüyormuş gibi yaptı. ben de aynı role soktum kendimi. birbirimize bakmaya devam ediyorduk. 'sen ilkokuldan hakansın değil mi' diye sordu. o an paha biçilemezdi benim için.
    ···
  14. 1364.
    0
    'evet ben oyum sen de ebru olmalısın' dedim. sonra hal hatır sorma faslı başladı. elimizde kitaplar ayaküstü muhabbete giriştik. ben bunca yıl nerelerde okuduğumu anlattım o da liseyi üniversiteyi anlattı. herhalde konuşmak için birilerini arıyordu hemen kestirip atmadı ve vaktimin olup olmadığını bir yerlerde takılabileceğimizi söyledi. ben de zaten bu anlar için buradaydım tereddüt etmeden kabul ettim.
    ···
  15. 1365.
    0
    onunla kitapçıdan çıktık. ben sırf onun için gelmediğimi göstermek için önceleri aradığım bir kitabı satın aldım. sonra beraber ilçenin kalabalık caddelerinde yürümeye başladık. sırf bu yürüyüş bile muhteşemdi benim için çok özeldi. onunla geçireceğim bundan sonraki her saniye benim için vazgeçilmezdi. içimden bir bayram havası yaşıyordum. çektiğim bunca eziyet sonunda mutlulukla nihayetlenmişti.
    ···
  16. 1366.
    0
    beraber bir kafeye girdik. kahve içmeye başladık. ikimiz de dışarıda akın akın yürüyen kalabalığı seyrediyorduk. konuşmamız gerekiyordu ben başladım anlatmaya. çünkü konuşurken göz göze gelecektik onun bana bakması bile başlı başına bir olaydı benim için. konuşurken gözbebeklerine bakıyordum masum suratını inceliyordum. bir peri masalında gibiydim. konuştuklarımız önemli değildi bu halde birbirimize bakarak yaşamımız bitebilirdi benim için sorun yoktu.
    ···
  17. 1367.
    0
    o da kendini anlatmaya başladı. üç beş kız arkadaşıyla burada mutluymuş onu söyledi. ben de yeri geldiği için sordum hemen bir ilişkisi olup olmadığını. anlatmadan önce gözleri dolar gibi oldu. yutkundu anlatırken. ben o çocuğu bu kadar sevdiğini ilk kez o zaman gördüm. gözleri çok şey anlatıyordu. ben bir insanın gözlerinin duyguları anlatabildiğini ilk kez o zaman gördüm.
    ···
  18. 1368.
    0
    anlatmaya başladı tabi benim hiçbirşey bilmediğimi düşünerek herşeyi ayrıntısıyla anlatıyor. bir ara moralim bozuldu o kadar çok anı biriktirmişlerdi ki onları benimle yaşamak yerine o çocukla yaşadıklarını onun ağzında duymak dengemi altüst etmişti. anlatırken bir ara ağlaması da ayrı bir üzüntü sebebiydi. kendimi fazla duygusallığın çekimine kaptırmam doğru olmazdı. ona tavsiyeler vermeye başladım. işte klagib zamanla unutursun başka birini bulursun şeklinde.
    ···
  19. 1369.
    0
    bu öğütlere kulak asmayacaktı belliydi bu. ama ben yine de o anda aklın ve mantığın yolundan gidiyordum. çünkü eğer ben de duygularımla konuşmaya başlasaydım belki ağzımdan onu sevdiğimi kaçırabilirdim gerçekten yapabilirdim bunu. sonraları başka konulardan konuştuk. en azından biraz olsun rahatlamasını sağlamıştım. bu bile aramızda oluşmaya başlayan bağın habercisiydi.
    ···
  20. 1370.
    0
    akşam saatleriydi artık eve dönecekti. benim arkadaşımla buluşmama mani olduğu için üzüldüğünü söyledi. (ben tabi arada arkadaşı arayıp buluşamayacağımızı söyledim. kolpadan yani) ben bunun önemli olmadığını pgibolojik destek için bundan sonra konuşabileceğimizi söyledim. birbirimizin telefonunu aldık sonra onunla şehir merkezinde ayrıldık. birbirimize sarılınca dünya bambaşka bir yere dönüştü benim için. kendimi sevinçten kaybetmek üzereydim.
    ···