-
1.
0kardeşiyle dizidekine benzer
olaylar yaşamış birisi olarak
fazlasıyla gerçekçi bulduğum
mükemmel dizi. tıpkı bu dizideki
gibi benim de kendimden 2 yaş
küçük bir kardeşim var. dizideki
ikiliyle aramızdaki fark birbirimize
ikizmişçesine benzememiz. ben
ondan daha tembel olduğumdan
aynı sene aynı bölümü bitirdik.
farklı yönde ilerletme kararı aldık
kariyerlerimizi o msn aşkı olan
israilli kızla hayatın tadını
çıkarmaya israil'e ben sevdiğim
kızla evlenebilmem için önümde
duran tek engel olan askerliğe
gittim. tıpkı bu dizideki cemre'ye
benzeyen güzel bir kız arkadaşım
vardı, eceydi adı. ona erkenden
kavuşabilmek içindi herşey.
askerde çarşı izinlerini genelev
ziyaretlerine ayıran tertiplerime
inat bütün vaktimi kokmuş
internet kafe bilgisayarında
webcam önünde öl dese bilmem
ama öldür dese düşünmeyeceğim
tek kıza harcadım. şaka olsun diye
dolabımdan onun resmini alıp
saklayan tertibime yumruk attığım
için 2 hafta disiplin cezası aldım,
umursamadım. askeriye gibi bir
ortamda o resmin ne kadar
değerli olduğunu askerliği
solumuş olandan başkası mümkün
değil anlamaz anlayamaz zaten.
-
2.
0askerliğimin bitmesine 3 ay kala
kardeşimin ay sonunda evleneceği
haberini aldım. msn aşkı hayatının
aşkına dönüşmüş, evlilik kararı
almıştı kardeşim. aynı zamanda
kızın babasının mobilya
mağazasında müdür olmuş, hem
aşkta hem kariyerinde kazanmıştı.
askerliğimi bitirmemi
beklemesini, çifte düğün yaparsak
daha iyi olacağını söyleyip
takıldım ona. telefonu
kapattığımda halen şaşkındım.
gözümde halen bir çocuktu
kardeşim, vazoyu kırdığında
yerine dayak yediğim, sırf
ezilmesin diye yazdırdığım karate
kursunda saatlerce tekme atmasını
beklediğim, sırf keyfi bozulmasın
diye bakkala dahi göndermediğim
dünki çocuktu. 5 yaşına kadar ağır
havaleler geçirip sürekli ölüm
tehditi atlattığından hep el bebek
gül bebek büyütmüştü ailem de
onu. o yüzden her şey şaka gibi
gelirdi kardeşime. üniversitede
dahi karşılaştığı en ufak bir
sorunda, zorlukta hüngür hüngür
ağlar sorunu benim çözmemi
beklerdi. -
3.
-1askerliğim bitip eve döndüğümde
ece okulunu bitirip işe başlamış,
kardeşim yaklaşık üç aylık evli bir
israil vatandaşı olmuştu. hızlı bir
şekilde nişanlandık eceyle. zaten
askerden önce nişanlanıp işin adını
kesin olarak koymadığımızdan az
uykum kaçmamıştı. daha önce
bana zerre anlam ifade etmeyen
şubat ayı hayatımın aşkıyla
nişanlandığım ay olmuştu. şubat'a
yüklediğim anlam onunla
evlenmeyi kararlaştırdığımız eylül
ayına kaptıracaktı nasıl olsa yerini
kısa zamanda.
nisan ayındaydık gece evin
telefonu çaldı. ağlamamamak için
kendini zor tutan kardeşim
karısının beyninde tümör
olduğunu söylüyordu. sabaha
kadar konuştuk onunla, teselli
ettim karısına o haliyle görünmek
istemediği için işyerinde odasına
içen kardeşimi. çok zor bir 2 ay
yaşadı sonrasında bense bir
yandan nişanlımla kendime mutlu
bir gelecek kuruyor bir yandan
kardeşim o haldeyken mutlu
olabildiğim için pişmanlık
duyuyordum. -
4.
0giberim sizin hikayenizi dıbına kodumun cocugu. ya hepsini yaz ya da bu saatlerde baslama anasini gibtigim..
-
5.
-1hiç unutmam bir haziran gecesi
nevizadede arkadaşlarımla
içmişim son bekarlık gecelerimi
dolu dolu yaşamak adına, eve
döndüğümde saat 2.00 falan
civarı yine. kapıyı açtım annem,
babam uyanık ve üzüntülerini
gizleyemedikleri halde beni
bekliyorlar. hep en kötüsünü
düşünen insanlardan olduğumdan
direk aklıma kardeşimin eşi geldi
annemlerin bu haline göre o
ölmüş olmalıydı. ben ne oldu, ne
bitti diye soru yağmuruna
tutarken onlar bana telefonu
gösterdiler "kardeşini ara"
diyerek. aradım ağlamaklıydı yine
sesi. ne olduğunu sordum. "abi,
abi , abi askere alacaklarmış beni"
der demez hüngür hüngür
ağlamaya başladı. sonradan
öğrendim dünyanın en kolay
vatandaşlık veren ülkesidir israil.
yaşam kalitesi ve nüfus azlığı
değil bu kolaylıktaki sebep,
vatandaşının israil devletine olan
inanılmaz ağır yükümlülükleri.
terör tehditi altındaki bir
ülke ,ağır vergiler ve askerlik
israil vatandaşı olma hayali
kurdurmaz kimseye. "bırakamam
abi karımı bu halde askerlik abi
askerlik yapamam ben askerlik"
diyor deli gibi ağlıyordu. o
ağladıkça ben de tutamıyordum
gözyaşlarımı. onu her düştüğünde
defalarca kaldırmıştım ama bu
defa büyük bir çukurdaydı.
askeriyeye teslim olmak için 2
haftası vardı, ve askerliğini
bitirmeden yurtdışına bütün
çıkışları yasaklanmıştı. "abi abi
lütfen lütfen bişey yap kurtar beni
askerden dayanamam
öldürürürüm kendimi" demesi son
noktaydı artık benim için. -
6.
-1telefonu kapattıktan sonra sabaha
kadar düşündük anne babamla.
tüm planların çok zayıf olduğunu
anladığımız anda onların söylemek
belli etmek için kendini yırttığı
benim ise kendime bile
söylemeye çekindiğim tek yol
geldi aklıma. "onun yerine ben
gitsem" dedim titrek bir ses
tonuyla, bizi tanıyanlar dışında
herkesin bizi ikiz sanmasına sebep
olan bir fiziksel benzerliğimiz
vardı sonuçta. benim sesim kalın
onunki çok inceydi ama orduda
kim ne bilirdi onun sesini. ibranice
bilmiyordum ama kardeşim de
tam olarak bilmiyordu. ayrıca
israil'de aşırı dindarlar ve çok
yaşlılar dışında hemen hemen
herkes ingilizce konuşurmuş
günlük hayatta ve çok ırklı(arap-
avrupalı kökenli israil vatandaşı
vs) israil ordusunda . itiraz dahi
etmedi ailem, sadece sarılmakla
yetindiler bana. aldığım bu karar
kardeşim etrafımda olduğu sürece
kendi hayatımı asla
yaşayamayacağımı ve bu hayatın
artık bir parçası olmak
istemediğini söyleyen ece'nin
yüzüğü suratıma fırlatmasına
sebep oldu. çok üzüldüm
kahroldum ama hayatına kıymayı
dahi düşünen kardeşime yardım
etmem gerektiği gerçeğine sıkı
sıkı tutunarak çabuk atlattım bu
olayı. hem askerden dönünce onu
yeniden kandırma ihtimalim vardı
yani, yada en azından ben öyle
hayal ediyordum. -
7.
0telefonu kapattıktan sonra sabaha
kadar düşündük anne babamla.
tüm planların çok zayıf olduğunu
anladığımız anda onların söylemek
belli etmek için kendini yırttığı
benim ise kendime bile
söylemeye çekindiğim tek yol
geldi aklıma. "onun yerine ben
gitsem" dedim titrek bir ses
tonuyla, bizi tanıyanlar dışında
herkesin bizi ikiz sanmasına sebep
olan bir fiziksel benzerliğimiz
vardı sonuçta. benim sesim kalın
onunki çok inceydi ama orduda
kim ne bilirdi onun sesini. ibranice
bilmiyordum ama kardeşim de
tam olarak bilmiyordu. ayrıca
israil'de aşırı dindarlar ve çok
yaşlılar dışında hemen hemen
herkes ingilizce konuşurmuş
günlük hayatta ve çok ırklı(arap-
avrupalı kökenli israil vatandaşı
vs) israil ordusunda . itiraz dahi
etmedi ailem, sadece sarılmakla
yetindiler bana. aldığım bu karar
kardeşim etrafımda olduğu sürece
kendi hayatımı asla
yaşayamayacağımı ve bu hayatın
artık bir parçası olmak
istemediğini söyleyen ece'nin
yüzüğü suratıma fırlatmasına
sebep oldu. çok üzüldüm
kahroldum ama hayatına kıymayı
dahi düşünen kardeşime yardım
etmem gerektiği gerçeğine sıkı
sıkı tutunarak çabuk atlattım bu
olayı. hem askerden dönünce onu
yeniden kandırma ihtimalim vardı
yani, yada en azından ben öyle
hayal ediyordum. -
8.
0kardeşim karşıladı beni kudüste.
bana olan borcunu ömrü boyunca
ödeyemeyeceğini söyleyerek bir
hafta boyunca kral hayatı yaşattı
bana. ortadoğunun en lüks
restoranında yedirip, en lüks
otellerinden birinde ağırladı beni.
orduya teslim oldum. basınımızda
ekseriyetle karalanan israillilerin
de aslında bizim kültürümüze ne
kadar yakın yaşadıklarını, hiç de
öyle bize aksettirdikleri gibi
müslüman düşmanı adamlar
olmadığını öğrendim. israil
ordusundaki araplardan din
kardeşi olarak beklediğim ilgi,
yardım ve ahbaplığı israillilerden
gördüm. arapların arap olmayan
müslümanlara 2. sınıf müslüman
muamelesi yaptıklarını israil
ordusunda geçirdiğim günler
öğretti bana. 2. askerliğimin 4.
ayı dolduğunda kardeşimin azalan
ziyaretlerinden şüphelenip annemi
aradım. kardeşimin eşinin vefat
ettiğini, kardeşimin cenazenin
kaldırıldığı gün cenazeden hemen
sonra benim pasaport ve
kimliğimle türkiye'ye döndüğünü
söyledi. ben "nasıl yani lan?"
demeye kalmadan çemkireceğimi
anlayan annem ama "şoktaymış
çocuk oğlum" dedi. sinirden
telefonu kırmak üzereydim artık
uğruna hiç tanımadığım bir
cehennemde 4 aydır askerlik
yaptığım kardeşim bana veda dahi
etmeden, daha kötüsü beni
haberdar dahi etmeden türkiye'ye
dönüyor hem de benim pasaport
ve kimliğimle. kendi pasaport ve
kimliğini kızın babasının
dükkanından alarak
dönebilirmişim askerliğin
bitiminde tenezzül edip bunu
söylüyor anneme annem
söylemeden duyuyorum ahizeden.
sinir krizi denen olayı o anda
keşfediyorum taku takuna
askerlik yaptığım 4 aya mı, taku
takuna askerlik yapacağım 14 aya
mı ağlayacağımı bilmeden taku
takuna kaybettiğim ece geliyor
aklıma ağlıyorum. -
9.
0askerliğimin 14. ayına gelmişim.
eskiden her hafta en az 2 kere
arayan ailem ayda bir iki defa
arıyor. kardeşimin sesini en son 1
ay önce duymuşum. gazze
şeridinde çatışma haberi geliyor.
tatbikattan dönüyoruz o sırada
olay yerine en yakın yer bizim
bölük. tamamı israil'de olmak
üzere daha önce en az 10 sıcak
çatışma gördüğüm için eskisi
kadar heyecanlı değilim artık.
arabadan iniyoruz biz karşı
siperde 3-5 terörist beklerken
onlarcası karşılıyor bizi hoşgeldin
ateşiyle. hemen yanımda duran
oyun tasarımcısı adamın
beyninden giren kurşun ayıltıyor
beni. daha önceki çatışmalarda 2
kişi vurmuşum ama hiç bu kadar
yakın olmamıştım ölümle.
çatışmayı bırakıyor cesede
yeniden bakıyorum, midem
bulanıyor savaş meydanında
kusuyorum. tam kafamı
kaldırdığım o savunmasız anda
yiyorum ilk kurşunu, en ağır ağrı
sandığım diş ağrısının 100 katı bir
ağrı kaplıyor bedenimi. ben daha
yediğim kurşuna yanarken 2.si
parçalıyor omuzumu, göğüs
kafesimden içeri giren kurşunu
dahi hissetmeden narkoz yemiş
ameliyat hastası misali ağır bir
uykuya dalıyorum. adımı düzgün
teleffuz edemeyen insanların
ülkesinde, adını dahi bilmediğim
şehirler için 3 kurşun yediğim
geliyor aklıma kapanırken
gözlerim. -
10.
0özet geç bin
-
11.
0gata benzeri bi askeri hastahanede
açıyorum gözlerimi. yaşlı hemşire
ibranice sevinç naraları atıp,
kayıtsızlığımı görünce ingilizce
şükürler olsun diyor. 10 gün
komada kaldığımı söylüyor yarım
saat sonra odama gelen albay,
hizmetlerim için israil ordusunun
bana minnetar olduğunu ve
ordudan terhis edildiğimi
söylüyor. madalyayı çekmecenin
üstüne koyup, ömür boyu türk
parasıyla neredeyse bir öğretmen
maaşına denk gelen gazi
aylığından faydalanacağımı
söylüyor. terhis olmaktan sonra
söylediklerini duymuyorum tabi o
anda, neredeyse yediğim 3
kurşuna sevinecek hale geliyorum
zira bu haber nedeniyle.
6 gün sonra taburcu olur olmaz
iner inmez pansuman
yaptıracağım sözü vererek uçuş
izni koparıyorum doktordan.
kardeşimin eski kayınbabasının
dükkanına gidiyorum pasaport ve
kimlik almak için. bizim türk
filmlerindeki babacan
fabrikatörlere benzeyen adam
kahve ikram ediyor bana. kısa bir
sessizlik sonrası "kötü çocuk senin
kardeşin" diye lafa giriyor,
"rahmetli kızımı kaç kere aldattı,
kızım onun yüzünden hastalandı"
diyor ardından. türkçe hasgibtir
diyorum istemdışı, kelime
oyunlarına dökülmeyecek kadar
büyük bir şok yaşıyorum o an.
adam daha da arttırıyor şok halimi
"tümör olduğunu öğrenmeden 2
gün önce boşanmak için avukata
başvurmuştu kızım" diyor
ağlayacak gibi oluyorum. "karımı
yanlız bırakamam abiiğğğğ " diye
hüngür hüngür ağlayan kardeşim
geliyor aklıma midem bulanıyor.
beynimden kurşun yemişe
dönüyorum 2 gün boş boş
geziyorum avm'lerde. neden nasıl
niye? sorularına cevap arıyorum. -
12.
0okumam.
-
13.
0kardeşimin ağzını burnunu bir
güzel kırmak ve daha önce ciddi
bir şekilde fiske dahi atmadığım
kardeşimin dayaktan illallah
ettiğini anlayana kadar onu
dövmek öncelikli amacım oluyor
sabiha gökçen'e indiğimde. haberi
olsun istemiyorum bu yüzden
direk eve gidiyorum. annem ve
babam artık gerçek mi sahte mi
olduğunu dahi bilemediğim bir
sevinçle karşılıyor beni.
umurumda değil bir an önce onu
bir zamanlar düşünmeden uğruna
canımı vereceğim kardeşimi
bulmak, benden taku takuna
çaldığı ayların hesabını sormak
istiyorum. evde olmadığını anlar
anlamaz kalmam için yalvaran
ailemi hiçe sayarak çıkıyorum
yeniden yola. -
14.
0sigortadan aldığı para ve israildekiTümünü Göster
evini satıp yatırımlarını kullanarak
devraldığı bar geliyor aklıma.
rotayı nevizadeye çeviriyorum.
ilkokul arkadaşım serkan çıkıyor
karşıma. şimdi değil serkan
dememe fırsat vermeden
sarılıyor. tüm hikayeyi boşboğazlık
yapan annemin annesine anlatması
sayesinde biliyormuş meğer yani
master için yurtdışına çıktım
yalanına kanmıyor artık.
bilmiyorum benden duyman
doğru mu ama sana çok ayıp
ettiler kardeşim diyor bi süre
sonra. öyle tabi diyorum şimdi
nevizadeye gidiyorum bacaklarını
kırmaya it herifin. hadi ece neyse
de özgür(kardeşim) böyle bişeyi
sana nasıl yapar anlamam. kan
yeniden beynime sıçrıyor,
elimdeki sigara yere düşüyor.
boğazına yapışıyorum serkan'ın
hızlıca anlatması için. meğer
kardeşim neredeyse 3 aydır
eceyle çıkıyormuş, telefonundan
yonja benzeri o zamana kadar
duyduğum ama ilk kez gördüğüm
facebook'a giriyor ve kardeşim ve
ecenin sarmaş dolaş, kucak
kucağa, dudak dudağa
fotoğraflarını gösteriyor bana
serkan. ailemin de bu ilişkiden
haberdar olduğunu ve annemin
annesine dediğine göre özgür'ün
karısını unutmasına yardımcı
olduğu için anne babamın
durumdan şikayetçi olmadığını
söylemesi son çivi oluyor
tabutuma. oturdum kaldırıma bir
sigara yaktım. tüm intikam hırsım,
kardeşimin ağzını burnunu
dağıtma planlarım, eceye olan
kronik sevgim, aile kavrdıbına
olan inancım, yaşama sevgim aynı
anda kayboldu. beynimi boş vitese
aldım o anda. hava alanına
döndüm hemen, gözüme ilişen ilk
yer olan bombay'a bilet aldım.
nerde olduğumu geçtim
yaşadığımdan dahi bihaber olan
ailem beni ararken tayland'ı,
kamboçya'yı, arjantin'i, peru'yu
gezdim yıllarca. uzun zaman sonra
yeniden bir insani duygu
kazandırdı bana yolculuklarım;
merak. serkan'ı aradım ailemi
sormak için. kardeşim eceyle
evlenmiş 2 ay sonra boşanmışlar.
kardeşimin eceyi düğününden 2
hafta sonra aldatmaya başladığına
birinci elden şahit olduğuna yemin
etti serkan. sevineceğimi oh olsun
diyeceğimi sanıyordu serkan, ben
de sevinirim sanıyordum ama
herhangi birşey hissetmedim. tıpkı
kardeşimin nevizade işini
batırdığını şimdi babamın
kırtasiyesinde kaderine küfrede
küfrede çalıştığını söylediğinde
olduğu gibi, tıpkı annem ve
babamın defalarca serkan'a
benden haber aldıysa onlara
söylemesi için yalvardığını ama
kardeşimin bi kere bile benden
bahsetmediğini söylediğinde
olduğu gibi kayıtsız kaldım -
15.
0yaşadıklarımla olan paralelliği
yüzünden olsa gerek uzun yıllar
sonra ilk kez bir dizi takip
ediyorum. size çok anlamsız
sıradan ve zaman doldurmak için
çekilmiş gibi gelen bir sahne
ekran başımda ağzıma ediyor
bazen benim. kuzey'in bıçaklanışı
yediğim kurşunları, hapisten çıkışı
terhis olduğum anları, ailesinin
kayıtsızlıkları ailemin
umursamazlığını getiriyor aklıma.
yeterince sarhoş olmadan
bakamıyorum ekrana bu diziyi
izlerken. -
16.
0hay babanı gibeyim
-
17.
0Beyler okursanız çok şey kazanirsiniz
-
18.
0panpa sen akilli yazar değilsin ki giblenmeyen yazarsın
-
19.
0@20 Sorma panpa Kardesimi hic affetmeyecegim neyseki simdi yurt dısındayım türkiyeye donmek istemiyorum
-
20.
0beyler bi kere okuyun gercek hikayem