1. 51.
    0
    soğuk geçmemişti, fakat saat 15.00 olmuştu.
    o bankta 3 saat vakit geçmişti.

    tam bir avare gibi.
    evde duramıyordum, sokak soğuktu.
    ne yapacağımı bilmeden kendimi bu parkta buluyordum ikidir.

    büşra'nın evine minibüs mesafesi ile 10 dakikam vardı.
    yürümeyi tercih ettim.

    kaldırımlar, yollar, loş ışık lambaları.
    her şey onu anımsatıyordu bana.

    buralardan onlarca kez onunla geçmiştik.
    ve emindim ki yine bu kaldırımdan daha güzel kimse ile geçemezdim.

    yavaş yavaş yürüyerek büşra'nın evinin önüne geldim.
    saat de gelmişti artık.
    ···
  2. 52.
    0
    Sezer olmuyo olum lan adam gibi anlat.
    ···
  3. 53.
    0
    uzaklardan büşra'nın geldiğini gördüm.

    bekliyordum marketin önünde.
    gözüyle işaret etti bana, sokaktan gir diye.

    girdim ara sokağa yürümeye başladım.
    2 dakika sonra bu yanımda belirdi.

    "osmanlı'ya oturalım, yürü." dedi.

    osmanlı cafe vardı, sakin kimsenin pek girmediği bir yer.
    3-4 dakika daha yürüdükten sonra kafeye geldik...
    ···
  4. 54.
    0
    ineceğim duragı kacırttın oç çok iyi yazıyorsun
    ···
  5. 55.
    0
    reserved
    ···
  6. 56.
    0
    sapanla vurun şunu geçer o zaman
    ···
  7. 57.
    0
    oturduk... anlatmasını bekliyordum büşra'nın.
    bakışlarımın aralıksızlığından fark etmiş olacak ki
    "sakin ol sapan, şimdi anlatacaklarım için sakin olman gerekli. sadece dinle. sadece... "

    sesim kesildi... ağzının içine bakıyordum konuşsun diye...

    söze girdi.

    "NASIL ANLATIRIM BiLMiYORUM SAPAN. ama unutsan iyi edersin... "

    içime hiddet doldu. patlayıverdim!

    "ne unutması büşra, ben unutmak için mi sevdim onu?
    unutayım diye mi yar ettim kendime?"
    ···
  8. 58.
    0
    gözleri doldu. biliyordu bizi.

    özeniyordu sevdamıza. her yönümüzle dört dörtlük olduğumuzu biliyordu.

    "çıkar ağzından baklayı büşra!" deyiverdim.

    gözünden bir damla yaş geldi.

    "erkan geldi bugün, kuzeni. aldı, zütürdü onu."

    "erkan kim, hangi kuzeni?"

    "dayısının hannover'daki oğlu."
    "gitmeliydi... "

    kafayı yemek üzereydim. ,

    "neden geldi, niye gittiler?"

    "gitmeliydi. sadece bunu bil. sana bir kağıt bıraktı, bunu al ve başka bir şey sorma... "

    önüme bir kağıt bıraktı ve masadan kalktı hiçbir şey demeden...
    ···
  9. 59.
    0
    anlam verememiştim.
    büyük bir hışımla kağıdı aldım ve hemen açtım...

    "biricik aşkım... klişeleri sevmezdik, biliyorsun.
    ama klişe olmadan da olmuyor yahu!

    "sen bu yazıyı okurken, ben çok uzaklarda olacağım." başka cümle getiremedim buraya, başka bir şey uymadı. ben seni terk etmedim, bizi terk ettim.

    bu bizim için diyemem.

    çünkü artık biz olmayacağız.

    ben uzaklardan bir yerlerden hep seni izleyeceğim.
    her gece üstünü örteceğim.

    sen çok iyisin, hayatım boyunca karşıma çıkan ve çıkabilecek en iyi erkeksin.
    hep de öyle kalacaksın.

    ama artık başka birini sevme vakti. sen mutlu oldukça, ben de mutlu olacağım.

    beni hep güzel hatırla, özge'n hep seni sevdi...

    - özge "

    boğazıma bir yumruk takıldı sanki.
    yutkunmak istedim, yutkunamadım...
    ···
  10. 60.
    0
    madem seviyordun, neden gittin, nereye gittin?

    anlam veremedim. hesap istedim personelden, çıkacaktım kafeden.

    "hesabınız yok ki beyfendi" dedi.

    bir şey istememiştik. yalan bir tebessümle kendimi kafeden dışarı attım.

    koştum, büşra'yı apartmana girmeden yakaladım.

    tuttum kolundan.

    "sapan bırak, birileri görecek, yanlış anlayacak!"

    demeye kalmadan, ara sokaktan bir ses duydum.

    "hop hop hop" diyerek 3 kişi karşıdan bana koşuyorlardı.

    gelen mücahit ve serseri arkadaşlarıydı.
    müco derlerdi, ağabeyiydi büşra'nın.

    "büş içeri geç." dedi telkinli bir ses tonuyla.
    yakamdan tuttular, arabaya doğru zütürdüler.

    silkelenmeye çalışsam da, iri yarı bir adamdı.
    kaçarım yoktu...
    ···
  11. 61.
    0
    mavi sevilmez mi amk
    ···
  12. 62.
    0
    ben bunu okur ağlarım abi
    ···
  13. 63.
    0
    iki yaver yanıma oturdu, mücahit önde arabayı sürmeye başladı.
    tepesine çıktık semtin, kimsenin olmadığı yerler...

    yaka paça attılar beni arabadan.

    nefretle bakıyordu yüzüme.
    soru bile sormadan yüzüme bir yumruk devşirdi...

    "sen özge'nin sevgilisi olan it değil misin?" diye serzenişte bulundu.

    kafa salladım.

    bir yumruk daha vurdu, yere devrildim.

    "dün kızı ağlarken gördüm. evde 3 saat boyunca ağladı.
    erkeksiniz diye kız mı ağlatacaksınız lan züt? kardeşimden ne istiyosun?
    yalvaracak mısın, özür mü ilettireceksin affetsin diye?"

    cevap vermedim.

    yerdeyken karnıma ardı arkası kesilmeyen tekmeler atmaya başladı.

    "konuşsana dıbınakoduğumun oğlu!" diyerek vurmaya devam etti.
    nefesim kesildi...

    yanındakiler bunu tuttular, "gidelim müco" diyerek bindirdiler arabaya.
    öleceğimden korkmuşlardı muhtemelen...
    ···
  14. 64.
    0
    abi yazma @22 deyim ağlıyorum
    ···
  15. 65.
    0
    yerdeydim... acı çekiyordum.
    toz toprak ağzıma dolmuştu, ufak bir kan sızıyordu ağzımdan.

    canım gerçekten yanıyordu.

    çizgi filmlerde kahramanların kafası bir yere çarptıktan sonra yıldızlar uçuşurdu ya üzerlerinde? o gerçekten alıntıymış, o an anladım. gözümün önünde yıldızlar uçmaya başladı, sonrasını hatırlamıyorum...

    ...

    ...
    ···
  16. 66.
    0
    rez
    ···
  17. 67.
    0
    arap sen yazma takunu çıkarıyon
    ···
  18. 68.
    0
    rezerved
    edit:ağlatıcan ulan
    ···
  19. 69.
    0
    gözlerimi açtım...

    kafamı taşıyamıyorum...
    sağıma, soluma baktım.

    bulanık görüyordum.
    karşıdan siyah üniformasıyla biri geliyordu.

    ali'ydi bu, güvenlik ali.

    "şükür be oğlum. amma uyudun... "

    gözlerimi ovuşturacaktım ki, bileklerimde o kablo vızırtılarının olduğunu fark ettim.

    "ali her şeyi tak ettik ali... " diyerek sızlandım.

    "düzeltiriz paşam, meyve suyu iç" dedi.

    osman abinin bakkaldan aldığı meyve suyundan bir bardak doldurup uzattı.

    içtim, konuşmaya devam etti ali.

    "yakalamışlar mücoları, iyi bir ezmişler karakolda."

    içimden derin bir "of... " çektim.
    başıma iş almıştım.

    aynı kürt çocuğunu döversin de, 40 kişi ertesi gün seni dövmeye gelirler ya?
    uzayacaktı bu olay belli ki. mücahit ve saz arkadaşları tehlikeliydi.

    ama düşünecek daha önemli şeyler vardı...
    ···
  20. 70.
    0
    ciddiden çözemedim
    ···