1. 1.
    0
    siyah pantolonum, toz içinde kalktım yerden.
    çocuk gibiydim.

    yakıştıramıyordum kendime.
    o nasıl yakıştırmıştı? bilmiyordum.

    ama bu parka başka bi erkeğin elinde gelmeyecekti.
    sözleşmiştik salıncakla.

    göz kırpışmıştık kaydırakla.

    izin vermezlerdi.

    ali de "burada oturamazsınız." derdi, eminim.
    her şeyle sözleştikten sonra

    kendime de bir söz vermem gerekliydi.
    affetmemeliydim onu.

    ölsem dahi, nefret duymalıydım.

    gözlerine, sesine, kokusuna, nefret, kin, keder, kötü, iyi hiçbir şey yok.
    ···
   tümünü göster