akılalmaz seks hikayem toplaşın

2007 yılında girdiğim üniversiteyi hiç takılmadan, vasat üstü bir başarı ile devam ettiriyordum. akıllıca bir adam sayılırdırm. derslerle ilgili çok büyük bir pürüz yaşadığımı hatırlamıyorum.

derslerimde başarılı olmama rağmen sosyal hayat konusunda derslerimle aksi yönde seyreden bir sosyal yaşamım vardı. öyle mal falan olduğumdan değil, çok şükür iki lafı bir araya getirecek tabiyatta bir insandım ama yine de kız konularında çok fazla talihi ve yeteneği olmayanlardandım.

doğrusu benim de bu yönde büyük bir gayretim olduğu söylenilemezdi. bu yönde hayatım boyunca 2 kez adım atma cesareti gösterebilmiş, bunlardan sadece birinde muvaffak olabilmiştim.

herşey olağan seyrinde ilerlerken 2010 yılının soğuk ve tekdüze kışında ilk defa am gördüm.. eğer ilgiyle dinleyen bir kitle olursa şimdi sizlere bu yola nasıl gittiğimi ince ayrıntılarına kadar anlatacağım.. haydi bakalım..

@3 güldüm ama şuku yok

evet binler, okul olağan seyrinde devam ediyor, bir yandan ödevler diğer yandansa kızsız geçen yıllar bende tarifi imkansız yaralar açıyordu. hiçbir erkek gördüğünden geri kalmak istemez, allah var üniversite taş gibi amlılarla doluydu ve ben bunlardan hiçbirini altıma alıp çatur çutur gibemiyordum. 2009 yılının son günlerini yaşarken isyankar bir havam vardı. tamam öyle çok yakışıklı veya çok zengin olmak gibi aşırı dikkat çekici ve amlıları cezbedici bir yanım yoktu ama benim klansmanımda olup bu işleri layıkıyla beceren bir dolu adam vardı.

ben de bir şeyler ters gidiyordu. biraz soğuk ve insanlara karşı seviyeli mizacım beni pek çok şeyde frenliyor, umutlarımı tıpkı yeşermekte olan bir tarlanın üzerine yağan bir dolu gibi tarumar ediyordu.

bilinmesi gereken şey şuydu ki karakter neyse odur. onu değiştirmek veya başka yönde geliştirmek gibi bir şeyin varlığını çok istisnai birkaç durum dışında tecrübe etmedim. bir yandan kaderimin ellerime bırakıp bir kenardan kıs kıs güldüğü bu karakterimin hudutlarını zorluyor diğer yandansa bana kimsenin aşık olmayışına yanıp tutuşuyordum.

bizim dönemde çoğu kez ortak ders aldığım yapılı ve dolgun vücutlu ayşegül adında rizeli bir kız vardı. her yönüyle tipik rizeli olan bu ayşegül, beyaz teni, kumral saçları ve biraz çirkince burnu ile yüz kişilik amfide karadenizli bir dimağ olarak arzı endam ediyordu. güzel denemezdi, bir kere kilo ve boy orantısı bozuktu. hafif göbeği vardı, yüzü de çilliydi.

kader beni bu kızla bir zaman sonra aynı yerde staj yapmamız sebebiyle birleştirdi.

var mı dinleyn ?

@15 evet panpa dinle

anımsıyor gibiyim, stajın ilk günüydü.. gibimsonik bir ticaret odası bir hayli miktarda öğrenciyi stajyer olarak bünyesine kabul etmişti. japon gibi kadar bir maaşla öğrenciye olmayacak angarya işlerin yaptırıldığı yannan gibi bir yerdi bu ticaret odası.. ama bir yönüyle stajyer öğrencilere müthiş bir imkan yarattığı da ortadaydı.

bizim üniversitedeki sosyal bilimler dersleri genelde kalabalık olur, çok fazla kaynaşma imkanı olmayan 100 kişilik amfilerde dersler geçer. birkaç istisnai örnek dışında kimse kendi grubunun dışına çıkmazdı. bu durum benim gibi çok sosyal olmayan öğrenciler açısından büyük sıkıntılar doğuruyordu. zaten kendi başına kız ayarlayamayan insanların medet umduğu tek şey üniversiteli binlerin deyimiyle bu iş için uygun ortamı yaratmaktır. işte bizim üniversitede gerek derslerdeki mevcudun çokluğu gerekse başka sebeplerden o ortam bir türlü oluşmamıştı.

staj ise farklıydı 30-35 kişiyi istihdam eden kurum, ister istemez insanların yeni gruplar içine karışmasına vesile olmuş, bu yolla yeni insanlar tanımamı sağlamıştı.

ayşegülle ben aynı birimde, ticaret odasının tahakkuk biriminde çalışıyor, gibimsonik işlerden bunalıp kendimizi dışarı atabildiğimiz nadir anlarda ise beraber yemek yiyiyorduk. nasıl oldu bilmiyorum ama içgüdüsel olarak kızın bana karşı gereğinden daha sıcak davrandığını fark eder olmuştum.. yaptığım en gibimsonik esprilere gülüyor, olur olmadık yerde bana dokunuyor.. bu işlerde gib kadar yol kat edememiş beni hem şaşırtıyor hem de cesaretlendirici tavırlar sergiliyordu.

3,5 aylık stajın il 1 ayında bi gibim olmadı

ben bu ayşegül denen kızla o dönemki hayatımın yarattığı konjonktürden yani amsızlıktan gitgide yakınlaşmaya, samimi olmaya başladım. sürekli beraber yemek yiyiyor, birlikte bazen sinema, caf gibi başbaşa kalabileceğimiz mekanlarda takılıyorduk.

kafamda bin bir türlü soru işareti vardı. bir kere kız iğrençti ama gerçek bir avcı hiçbir zaman önünden geçen ceylanın ayağı topallıyor diye gitmesine izin vermezdi. gerçek bir avcı olmak lazımdı, sonuçta boşalana kadar bütün amlar benzer zevkler tattırıyordu yannanlılara. kızın çirkinliği içimizi boşalttıktan sonra anlaşılıyor, lan ben bunu mu gibtim şimdi gibi düşüncelerle muhattap oluyorduk. ben de öyle yapmalıydım.. güzel çirkin ayırmadan önüme gelen fırsatı tepmemeliydim. öyle de yaptım. kızla her geçen gün yakınlaşma yoluna gittim..

sinemada sürekli kızı yiyiyor, elimi memelerine atıyor dilini dudaklarını emiyordum. ağzı sigara kokuyordu. kilolarından ötürü kapalı mekanlarda hemen terliyor, kızı pis ve dayanılmaz bir ter kokusu sarıyordu. ama ben de abazaydım o güne kadar bu zevklerin hiçbirini tatmayan ben o gün bu kızı bir güzel gibmeye karar verdim

ayşegül le her ne kadar her haltı yesekte, gibiş için bir türlü uygun ortam yaratamıyordum. herşeyden önce ailemle yaşıyordum o da dayısıyla yaşıyordu ve gibiş için mekan yoktu. bu işin yaşadığımız ilde olabilmesi pek imkan dahilinde görünmüyordu. benim bunu gibmem için mümkünse birlikte şehir dışına bir yerlere gitmemiz şarttı. ama herşeyden önce tatile gitmek ciddi anlamda maddi bir külfet yaratacaktı. bu sebepten ötürü böyle bir işin altına giremiyordum. üstelik her ne kadar öptürse, elletse de birlikte tatile gitme fikrine çok sıcak bakacak bir kız olacağını sanmıyordum.

talihim bana hayatım boyunca bir lütuf gösterdiyse o da çok bu olay dahilinde olmuştur. bir gün okulun mail adresine istanbul gezisi düzenleyen topluluklardan birinden mail gelmişti. 40 liraya hafta sonu 2 günlük bir kültür gezisi düzenliyorlardı. konaklama için ise bir öğretmenevi ayarlanmıştı.

ayşegül'e birlikte istanbula bu geziye katılma teklifini yaptım, sanırım o da birlikte bir şeyler yapma arzusuyla yanıp tutuşuyor olacaktı ki teklifimi ısrara gerek kalmadan kabul etti.

cuma gecesi birlikte topluluğunn ayarladığı otobüse bindik

gece yolculuk boyunca başını bana yaslayıp uyuyan ayşegül yolculuk boyunca pek uyanmadı. talihim sonunda bana gülmüştü beraber tatile gidiyorduk ve otobüsteki tek kız buydu. bu durumun bana sağlayacağı avantaj normalde 3 kişilik yataklardan oluşan öğretmenevinde buna tek bir oda verecek olmalarıydı.

o anda ayşegülü o gece gibebileceğim içime doğmuştu. gece ne olursa olsun yanına gidecek, birlikte uyumayı teklif edecektim. beni reddetmeyecekti bundan emindim..

sabah istanbula varır varmaz güzel bir kahvaltı yapıldı ardından gezinin muhteviyatına uygun olarak tüyap fuarına gidildi. fuarda avare avare gezildikten sonra akşam 5 gibi herkes öğretmenevindeki odasına çekilmişti. ben ise bu esnada planımı uygulamaya koydum. saat 6-6.30 falandı hava henüz kararmıştı ki ben ayşegül'e yemeği dışarda yeme teklifinde bulundum. o da kabul etti.. amacım yemekten sonra biraz alkol alıp öğretmenevine döndükten sonra deliler gibi gibişmekti. birlikte zeytinburnundan taksime gittik. taksimde gibindirik bir lokantada döner yedikten sonra beraber gece hayatına akmaya başladık. şanssızlık bu ya inanılmaz bir sis vardı. istiklalede yürürken nerede yürüdüğümüzün farkında olmayacak kadar kötü bir sisti. kallavi cafe de oturduk nargile içtik, sonra tekrar barlardan birine girdik, sonra çiçev pasajına girdik beraber bi küçük rakı içtik..

ayşegül kıvama gelmişti. kol kola öğretmenevinin yolunu tuttukq

yok mu dinleyen

yoksa gidiyorum amk

ayşegülü öpüp odasına gönderdim sonra odama girdim, benimle birlikte aynı odada olan diğer 2 dallama zütü devirmiş yatıyordu. amacım bir duş alıp kızın yanına gitmekti ama bu huur çocuklarını tanımadığımdan problem çıkmasın diye ses yapmadım. sadece altımdaki gibindirik donu değiştirip, the don markalı zengin donunu giydim. üzerime de siyah kolsuz atletimi giydim, karizmatik duruyodu. kolumun altına stick sürdüm, elimle taşaklarıma da biraz yaydım. hafifde alkolün etkisiyle olacak zütümü kokuyo mu diye yokladım.. saça başa son bir şekil verip dışarı çıktım. ayşegülü aradım, yanına gelmek istediğimi, hiç uykumun olmadığını söyleyerek biraz zarfladım. biraz mırın kırın etti ama sonra iyi gel hadi dedi. buna üst katta bir oda vermişlerdi.

yukarı çıktım, kapıyı tıklattım, kapı açılır açılmaz dudaklarına yumuldum. deliler gibi öpüyor, öpülüyordum.. biraz ilerleyip onun sırtını duvara yasladım. ellerini başımda gezdiriyor, aşkım seni çok seviyorum gibi gibimsonik kız cümleleri kuruyordu.. ellerimi aşağılara indirerek eteğini yukarı doğru sıyırdım. kocaman baldırları ve selülitleri vardı ama önemi yoktu ben o amı o gece gibecektim.. öpüşe öpüşe yatağa doğru ilerledik ama bir problem vardı.. gereğinden fazla heycanlandığımdan tam manasıyla erekte olamamıştım.. penisim yarı erekte vaziyette ne pozitif ne de negatif bir gelişme göstermiyordu.

yatağa uzandık bir elimle memesin okşuyor diğer elimi karnında, bacaklarında gezdiriyordum. ayşegül biraz alkolün etkisiyle biraz da dakikalardır sürekli uyarılıyor olmasından mütevellit iyice mayışmıştı. bense mütemadiyen dudaklarını, alnını, burnunu öpüyordum. sonra boynunu öpmeye başladım bu esnada üzerindeki elbisenin askısını sıyırarak sol memesini açığa çıkardım. memesini emiyor, öpücükler konduruyor, kokluyor sonra yeniden öpüyordum. kızın büyük ve dolgun memeleri vardı..

sağ elimle elbisenin sağ askısını da indirip diğer memeyi de meydana çıkardım. ona da diğerine yaptığım muamelenin aynısını yapıp elbise üzerinden karnını okşayıp öperek, aşağılara indim. bacaklarını okşayarak öpmeye başladım.. sol bacağından öpe öpe baldırına kadar ilerledim. kilodu ıslanmıştı. elimi vajinasına zütürerek okşamaya başladım. ayşegül inliyordu, sonra kilodu çıkararak elimle o bölgeyi okşamaya başladım. bir süre sonra ağzımı dayayıp ona oral yapmaya başladım. ayşegül sesli sesli inliyordu.. kafamı kaldırıp onu biraz sessiz olması konusunda uyardım. sonra emmeye devam ettim.. düzgün ve biçimli bir vajinası vardı. gayet sıkıydı.

şortumu indirip kilodumu çıkarıyordum ki aşkım ne olur daha fazla ileri gitmeyelim dedi.

kızlar için kızlık zarı genelde büyük bir problemdir. hele mütedeyyin bir ailenin kızı ise bu durumun büyük engeller teşkil edeceği herkesce malumdur. ama bu sorunu aşmak için hiçbir yöntemin var olmadığını düşünmekte saflıktır. her kız kızlığını kaybetmeden önce böyle bir endişe yaşar. burda erkeğin görevi kızı uyarmaya devam edip onu telkin edici sözler söylemektir. burdaki en önemli silahsa evlilik vaadidir. zaten evlenicez ne fark eder ha şimdi ha sonra muhabbetine girmeniz genellikle işe yarar.

ayşegüle sarılıp boynunu öpmeye devam ettim. kulağına onu çok sevdiğimi, artık dayanamadığımı oona sahip olmak istediğimi ve karım olmasını istediğimi söyledim. mütemadiyen aşkım lütfen yapmayalım dese de onu bırakmıyordum bir süre okşayıp öptükten sonra tekrar aynı şeyleri tekrarlıyor.. birlikte olma isteğini yineliyordum. sonunda kulak memesini emip aşağılara doğru geçtiğimde artık bana tepki vermediğini fark ettim.. donumu aşağı indirip misyoner pozisyonunda üzrine uzandım. o sırada ayşegül acır mı diye sordu.. ben ise çok az bir acı hissedeceksin ama sonra çok zevk alacaksın kendini bana teslip et dedim. bacaklarını omzuma alıp penisimi vajinasından içeri ittirmeye başladım. ayşegül acı çekse de ittirmeye devam ettim ve nihayet birkaç damla kan gelmeye başladı. biraz daha gidip geldikten sonra birlikte duşa gittik.

vajinasına biraz su tuttuktan sonra onu duşta uyarmaya devam ettim, beline havluyu dolayıp tekrar yatağa uzandık. bacaklarını omzuma alıp tekrar içinde gidip gelmeye başladım. birkaç gidip gelmeden sonra penisimi çıkarıp üzerine boşaldım. yanına uzandım, ayşegül beni öpmeye devam ediyordu. aşkım, erkeğim gibi cümleler sarfediyor diğer yandan ise penisimle oynuyor, beni uyarmaya çalışıyordu. ekseriyeti karnında yoğunlaşmış olan spermleri havluya silip öpüşmeye devam ettik.

uppp lan yazıyorz o kadar dinleyen yok mu.. boşaldınız mı binler yoksA

genelde ilk birliktelikten sonra kızlar üzerindeki çekingenliği atıyor. bilmiyorum belki de yannanı yedik artık bundan sonra dönüşü yok düşüncesi etkili oluyor olabilir.

ayşegül beni deli gibi öpüyor bir yandan gibimi acuçluyor diğer yandan sürekli tahrik edici cümleler kuruyordu. derken boynumdan bütün vücudumu öpe öpe penisime doğru ilerledi. öpmeye yaşamaya başladı.. doğrusu çok iyi sakso çekemiyordu çünkü ellerini kullanmıyordu. elini alıp penisime zütürdüm ve bir yandan ağzına alırken diğer yandan ellerini kullanmasını söyledim.

bir zaman sonra yavaş yavaş penisimin tekrar erekte olduğunu hissettim. bu kez daha başka bir pozisyonda çakmak istiyordum. dizlerini kırıp elleri yatağa basacak şekilde uzanmasını söyledim dediğimi yaptı. arkasına geçmiştim ki sakın arkadan sokmaya çalışma dedi. elimle belinden biraz bastırıp zütünün meydana çıkmasını sağladım. bacaklarını açtırıp tekrar vajinal yolla ilişkiye geçtim. ayşegül parçala aşkım parçala diye inliyordu. içi sıcacıktı ama bu kez çabuk gelmek istemiyordumç aklımı başka şeylere vermeye çalıştım. bir süre gidip geldikten sonra patlayacak vaziyete gelmiştim ki penisimi çıkardım.o da yan dönüp beni öpmeye başladı. sonra üste çıkabilir miyim diye sordu bense evet ama biraz bekle şimdi çıkarsan hemen gelirim dedim. deli gibi öpüşmeye başladım, özellikle ayşegül çok ateşliydi deliler gibi dudaklarımı öpüyor, parçalarcasına emiyordu.

bir süre sonra üstüme çıktı üzerimde tepinmeye başladı, sarıldık ve öpüşmeye devam ettik. daha geliyor dememe fırsat vermeden içine boşalmıştım.

soruları alalım binler

soruları alalım binler

@100 çok çirkin değildi kanka böyle bişeydi
http://cdn.sheknows.com/a...erweight-teenage-girl.jpg