/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 6051.
    +4
    Sevgi ablayla konuştum, bana diyor ki Sena'nın hayatında hiç kimse yokmuş, özellikle unutamıyorum diyebileceği kimse yokmuş.
    Herşeyden ve herkesten yorulduğu için böyle bir yalan söylemiş biraz yalnız kalabilmek adına.
    Ya benimle dalga geçiyorlar ya da sabrımı zorluyorlar.
    Ortada aldatma/aldatılma falan yokmuş özetle ki Sevgi ablanın yalan söyleyeceğini düşünmüyorum, Senadan çok ona güvendiğim için artık.
    ···
    1. 1.
      +3
      Olay doğrudur yanlıştır bilemem ama ben hala yeni sayfa açmanın yeni birilerini hayatına almanın doğru olduğunu düşünüyorum.
      ···
      1. 1.
        +3
        Zaten var şu anda konuştuğum biri, ha ne olur ortada aldatma olmadığı(?) için Sena ile normal arkadaş çizgisinde muhabbetim olur, her halükarda kazanan ben oluyorum
        ···
    2. 2.
      +4
      usta bunların ki yalnız kalma isteği, bunların ki bunalım, bunların kı kalp kırıklığı. senin canın patlıcan mı amk seninle alay ediyor bu insanlar? şu tarz vakaları 2'dir görüyorum yakın çevremde. birisini çok pis gibeceğim o olacak.
      ···
      1. 1.
        +3
        Hiç sorma hiç
        ···
    3. 3.
      +3
      Tuzağa düşmemek lazım ilgi bağımlılığı için bence şu an peşinden koşuyor ama yetmedi mi be abi. istediği gibi kırsın üzsün hayatını gibsin dertten derde sürüklesin sonra ilgi gidince tekrar masumiyet rolleri. Aldatma olmasa bile bunun ne yalanı ne şakası olur kimse kimsenin stres topu ilgi kaynağı olamaz. Her şeyden yorulduysa herkesten sıkıldıysa sıkıldım desin de çekilsin kenara. Ne onun seninle oyun oynama ne de sıkılınca bırakıp özleyince muhatap olmaya hakkı var. Herkesten sıkıldıysa seni neden sıkıyor neden hayatı dar ediyor. insanları sadakatsiz yapan şey aldatma değildir sadece. Bencilce davranıp sana saygı duymuyorsa o da sadakatsizliğin bir çeşididir. Seni aldatmadıysa vicdanı rahat bir şekilde çekilsin köşesine uyusun ama artık senin duygularınla oynamaktan vazgeçsin.
      ···
    4. 4.
      +2
      Her ne olursa olsun sizin iş ciddiye binmişti sonuçta, böyle bir tercih ne bileyim, çok garip. Bunu sana açıkça belirtebilirdi veya senden yardım isteyebilirdi. Bilirsin ya yükü iki kişi daha rahat kaldırır.
      ···
    5. diğerleri 2
  2. 6052.
    +3
    rezleyelim.
    ···
  3. 6053.
    +4
    Herkese mutlu seneler
    ···
    1. 1.
      +2
      Eyvallah panpam sana da
      ···
  4. 6054.
    +3
    Pazartesi akşamı yazmaya başlıyorum.
    Ne kadar sürer, ne kadar gider bilmiyorum ama bir süre yazacağım uzun uzun.
    ···
    1. 1.
      +2
      Çok iyi oldu panpam beklemedeyiz
      ···
  5. 6055.
    +2
    O zaman

    R E Z

    ···
  6. 6056.
    +2
    Rezervasyon
    ···
  7. 6057.
    +4
    Bir ara istanbul'da çalıştığımı ve oradaki insanlardan bahsettiğimi hatırlıyorsunuzdur.
    Orada bulunanlardan biri olan Nazlı'nın bir rahatsızlığı vardı burada bahsetmiş miydim hatırlamıyorum, 15 dakika önce Ömer'den onun vefat ettiğinin haberini aldım.
    Hayat ne kadar kısa, bütün tadım tuzum kaçtı ya.
    ···
    1. 1.
      +2
      Maalesef öyle hayat çok kısa panpam başın sağolsun
      ···
    2. 2.
      +2
      yarinimizin garantisi yok vay aq. basın sağ olsun usta.
      ···
    3. 3.
      0
      Başın sağ olsun usta, çok kısa hayat
      ···
    4. diğerleri 1
  8. 6058.
    +1
    Bir

    R E Z

    daha
    ···
  9. 6059.
    +2
    Bir rez de benden
    ···
  10. 6060.
    +4
    Eveeet, yarın akşam tekrardan yazmaya başlıyorum ve kaldığım yer 30 Temmuz 2022 tarihiydi yani Türkiye'ye geldiğim tarih. O günden 4 Eylül 2022 tarihine kadar olanların kısa bir özetini geçeceğim ve yarın akşam 5 Eylül'den itibaren yazmaya başlayacağım. Ancak şunu belirtmek isterim ki artık hikayede mutlu bir dönem yok, muhtemelen de bu saatten sonra olmayacak.

    Mert beni izmir'den almıştı o gün, gece saatlerine kadar izmir'de gezdikten sonra Bursa'ya gelmiştik sabaha karşı. Doğum günüme kadar her gün dışarıda sürekli Bartu, Mert, Canan, Arzu, Arda ve ben gezdik, dolandık, güldük eğlendik.

    Doğum günümde Canan'ın bana "Belki bu yanında olacağım son doğum günün olacak" demesi o kadar koymuştu ki bana, sanki bazı şeyleri hissediyordu ki bunu söyleyebilmişti. Mutlu olmam gereken bir günde aslında hiçte mutlu değildim, Canan'ım kanserdi ve günden güne eriyordu önümüzde, ameliyat olacaktı evet ama o hastalığın adı bile bizi hüzünlendirmeye yetmişti.

    Ağustos ayının ortalarında Sena ile buluşmuştum o kadar uzun zamandan sonra, kaderlerimiz bir şekilde bağlı gibi duruyor aslında, çünkü ne yaparsak yapalım kopamıyoruz. Evet, benim için bu yanlış bir şey bunun farkındayım ancak hangi yoldan gidersem gideyim bir şekilde onun önüne çıkıyordum, hala daha öyle gerçi.

    Mart'a kadar değil, Şubat'a kadar Türkiye'deyim, o yüzden dediğim gibi ne kadar çıkar, ne kadar gider, bilmiyorum fakat olduğu kadar, gittiği güne kadar yazacağım buraya tekrardan.

    Herkese iyi geceler.
    ···
    1. 1.
      +2
      Beklemedeyiz panpam iyi geceler
      ···
    2. 2.
      +2
      başlıyoruz
      ···
    3. 3.
      +1
      Bugün büyük gün desene
      ···
    4. diğerleri 1
  11. 6061.
    +1
    Okuyacağım yetişirim güncele.
    ···
  12. 6062.
    +2
    rezleyelim efenim.
    ···
  13. 6063.
    +2
    Rezerve alalım
    ···
  14. 6064.
    0
    Geceye

    R E Z

    ···
  15. 6065.
    0
    Gece için Rezervasyon
    ···
  16. 6066.
    +1
    Geceye bir rez daha
    ···
  17. 6067.
    +4
    Hikayeye devam edeceğim nokta 4 Eylül 2022 gecesinde burada yarım bıraktığım yerden olacak.

    +++++++++++++++++

    Canan'ın yarın ameliyatı vardı zaten ama evde fenalaşmış, ben evde bilgisayarımın başında otururken Bartu'dan öğrendim bunu ve herşeyi olduğu gibi, açık saçık bırakarak apar topar hastaneye doğru yola çıktık. Bir arabada şoför koltuğunda Bartu, yanında Arzu, arkasında Canan ve ben, diğer arabada Arda ve Nilay arkamızdan geliyorlardı. Ben her ne kadar ağlamamak için kendimi zor bir şekilde tutsamda hıçkırmaya başladım arabada, Bartu bir yandan basabildiği kadar basıyor, diğer yandan dikiz aynasından bize bakıyordu ama onun da gözleri doluydu ve titriyordu. Arzu zaten sürekli arkasını dönüktü, Canan ise benim kollarımda uzanmış şekilde duruyordu. Canan'ın gözleri ara ara açılıyor, çok kısa bir süre sonra tekrardan düşüyordu kollarıma.

    B: Bartu, hızlı gitsene biraz zaten yol boş
    Ba: Elimden geleni yapıyorum merak etme
    B: Ben aynı şeylerin yaşanmasını istemiyorum, özellikle söz konusu Canan olduğunda Bartu, GÖZÜNÜ SEVEYiM HIZLI SÜR ŞU ARABAYI!
    A: Canan sürekli bayılıyor dimi Barış
    B: Evet, bayılıyor arada gözleri açılıyor ama bir kaç saniye sonra tekrar düşüyor kollarıma

    Tam o anda Canan'ın sesini duydum "Hepinizi seviyorum" diye, ona baktığımda gözlerinin tekrar kapandığını gördüm. Artık kendimi tutamadım, ağlamaya başladım arkada, bir yandan Canan'ın saçını okşuyordum, ben de titremeye başladım oturduğum yerde. Çünkü içimde berbat hisler belirmişti.

    Hiç kimseden tek kelime çıkmamıştı o noktadan sonra, Bartu da kırmızı ışık dinlemeden geçmeye başlamıştı ve hız limitinin nereden baksan 3 katı hızında sürüyordu arabayı. Hastanenin önüne geldiğimizde Arda arkadan gelip bir anda arabayı önümüze kırdı, durdu, arabadan indi ve içeriye koşmaya başladı. Çok çok kısa bir süre sonra, henüz biz arabadan tam olarak inmemişken yanında bir sedye ve bir kaç hemşire/doktorla yanımıza geldi. Canan'ı yatırdılar sedyeye, koşarak içeri zütürdüler, diğer herkes arkasından giderken ben hareket edemedim, olduğum yerde dondum kaldım ve ağlamaya başladım. Beni tutup içeri zütüren ise Nilay oldu.
    ···
  18. 6068.
    +4
    Canan'ın ameliyat olacağı hastaneye geldiğimiz için bilgileri zaten kayıtlıydı ve onu direkt yoğun bakıma aldılar, biz ise mal gibi dışarıda beklemeye başladık. Bir doktor bize "Hanımefendi'nin ameliyatı sabah 6da başlayacak, şu anda ameliyata alırsak ölüm riski çok yüksek" dedi ve gitti, sağol abi zaten moralimiz yerindeydi sen de sıçtın ağzımıza. Sessiz bir ortam varken bir telefon çalmaya başladı, Arda'nın telefonu. Açtı telefonu, Furkanmış arayan, bir süre konuştuktan sonra kapattı.

    A: Bro Furkan Salı günü burada olacakmış
    Ba: Uçuş bulamadığı için dimi
    B: Aynen uçuş bulamamıştır yoksa ameliyat gününde buraya gelirdi
    Arz: Gelsin de önemli olan o ama sağlam gelsin
    N: Evet sağlam gelmesi önemli, gönül isterdi ki bugün gelsin ama yok olmayınca olmuyor.

    Onlar aralarında konuşurken ben kalktım yerimden, yoğun bakım kapısının önüne geldim ve dayandım kapıya. Bir yandan içeriyi dinlemeye çalışırken diğer yandan içimden "Lütfen bizi bırakma" demeye başladım. O an bir şey garibime gitti, Matthew ortalıkta yoktu. Bu çok garipti ama umursamadım "giberler Matt'i ya, gelmesin huur evladı" dedim sesli şekilde. Bartu kalktı geldi yanıma

    Ba: Ne oldu lan
    B: Bir şey yok, söyleniyorum öyle kendi kendime
    Ba: iyi misin
    B: iyi olmasam bile iyi gibi görünmek zorundayım değil mi
    Ba: Allah kahretsin ki evet
    B: Neden Canan, neden kanser onu buldu, neden bir başkası değil de Canan, neden abi neden ya neden

    Ellerim titremeye başladı olduğum yerde, diğerlerine bakıyorum hepsinin gözü dolu ve sağa sola bakıyorlar. Bartu bana "Dışarı gelsene sigara içelim" dedi, şaşırdım ilk başta ama tamam dedim.
    ···
  19. 6069.
    +3
    Sonunda başladı
    ···
  20. 6070.
    +5
    Kapıya çıktık, ben bir tane yaktım, ona da verdim bir tane. Her çekişinde öksürüyordu, iyi halt ediyorsun bunu içerek gerizekalı.

    B: iç iç, yarasın tosunuma, tak var da içiyorsun
    Ba: Sen niye içiyorsun be sığır
    B: Öyle işte, sence Furkan'ın gelmesi iyi olacak mı
    Ba: Neden olmasın
    B: Ne bileyim onca zamandan sonra
    Ba: Gelsin bırak, belki Canan için de daha iyi olur onu görmek
    B: Doğru ya, haklısın

    Sigara içen Bartu'ya baktım uzunca süre, acı çektiği belliydi ama içiyordu yine de şu zıkkımı. Gerçi, ben de içiyorum ama işte. Bartu sigarasını bitirmek üzereyken bir araba geldi hastanenin önüne, Matt'in arabası. Biz henüz içeriye girmemiştik, Matt park etti arabasını ve içeri doğru gidiyordu ki seslendik ona, döndü geldi yanımıza. Ona burada olmaması gerektiğini, en ufak bir saçmalamasında kafasını gövdesinden ayıracağımızı söyledik. Gelme amacı belki Canan'dı belki değildi bilemem ama son olanlardan ve yaptıklarından sonra onu Canan'dan uzaklaştırmak iyi bir fikirdi bizim için.

    M: Siz benim ne yapacağıma karar veremezsiniz ve bana karışamazsınız
    Ba: Öyle mi dersin
    M: Evet öyle diyorum var mı bir itirazın
    B: Matt, insan gibi duracaksan, tek kelime etmeyeceksen bizimle beraber içeri gelirsin. Ama yok, ben rahat durmam sürekli laf sokarım dersen seni çıktığın yere geri sokarım, duydun mu beni
    M: Bana karışmayı kesin

    Bartu dudağını ısırmaya başladı, bir sonraki hamlesi Matt'in suratına vurmak olacak, biliyorum çünkü bu hareketlerini. Tutmadım, hiç tek kelime bile edip ağzımı açmadım. Sadece vurmasını istedim, hastanede olmamız umrumda değildi, sadece vurmasını, olayı açmasını ve benim de dahil olmamı istiyordum.

    Ba: Matt, gibtir git içeri girmiyorsun
    M: Neden sinirlendi bu
    B: Neden mi sinirlendi, her ne kadar artık boşandınız mı hala aşamanız mı devam ediyor hatırlamıyorum ve şu an umrumda da değil ama içeride yatan kişi senin çocuğunun annesi, bizim de 20 senelik arkadaşımız, canımız.

    Matt döndü ve gitti, şaşırmıştım aslında bu hareketine, beklemiyordum böyle davranmasını.
    ···