Okuldan çıkıyorduk, Sena'nın binasının önüne koştum daha kimse çıkmaya başlamadan, diğerleri kapıda bekleyeceklerdi biz önce çıkamazsak. Aldım Sena'yı, kapının önüne konuşa konuşa geldik ama biri vardı orada, Zeliha, diğerleri bizim arkamızda kalmıştı.

Z: Naber King
K: iyidir Zeliha senden naber
Z: Hiç öylesine ziyaretine geldim de, siz barıştınız mı bu haliniz ne(Gözlerini kıstı)
K:E..
S: Evet barıştık ve mutluyuz
Z: Hmm barıştınız, peki güzel. Anlıyorum, keşke sana sarılmama izin vermeseydin o akşam, ben neler düşünüyordum ama görüyorum ki barışmışsınız.
Gözlerimi kapattım ve "Aha şimdi sıçtın işte" dedim.

S: Bir dakika, hangi akşam ve ne sarılması(Diğerleri de geldi)
S: King?
K: Efendim
S: Ne sarılması acaba bu öğrenebilir miyim
K: Gayet arkadaşça bir sarılmaydı, sesini yükseltme istersen
Z: Evet King haklı, gayet arkadaşça bir sarılmaydı yüksek ihtimal, ben yanlış anlamışım onu
S: Yüksek ihtimal? Başka ihtimal ne olacaktı acaba
K: Sena sak..
S: SUS KING
C: Ne oluyor ya
Z: Sena sakin olman lazım, tamamen benim yanlış anlamam.
S: Ben sizin hiç aranıza girmeyeyim ya, gerçekten

Ben hiç bir şey diyemiyordum, Sena o kadar sinirlenmişti ki sarıldığını duyunca, hani Cansu, Aylin, Ebru veya Beyza olsa hiç bir şey demeyeceğini biliyordum ama kendisini eski sevgilim olarak tanıtan bir kız bana sarıldığını söylediğinde sorun olacağı çok belliydi.

S: Siz o akşam bira da içtiniz değil mi
K: Evet içtik Sena ama daha bu sabah kendin demedin mi saçmaladım diye, şu an yine saçmalıyorsun
S: Bu sefer saçmaladığımı hiç sanmıyorum King(Elimi bıraktı), ben seninle tekrar barışmayı düşünüyorum ama sen eski sevgilinle alkol içiyorsun üstüne sana sarılmasına izin veriyorsun
B: Sena, sakin olur musun biraz
S: Sakin falan olamam Burak, ya ben kaç gündür neler neler düşünüyorum, ne desem de kendimi affettirsem diye düşünüyorum, tam ilişkiye tekrar başlıyoruz, King beyin eski sevgilisi gelmiş diyor ki o akşam sarılmama izin vermeseydin, barışmışsınız, ben neler düşünmüştüm o an falan
K: Sena
S: NE SENA SENA
K: SENA BAK BiR KEZ KONUŞACAM, HAK VERiRSEN VERiRSiN VERMEZSEN DE GiDEBiLiRSiN TERCiH SENiN, ZELiHA BENiM ESKi SEVGiLiM DEĞiL, O AKŞAM iÇTiK VE BEN BUNU SANA DA SÖYLEDiM, SAKLAMADIM EVET BANA SARILMASINA iZiN VERDiM
C:(Kolumdan tuttu) Sakin ol King, bak herkes bize bakıyor
K: gibERiM ŞiMDi ONLARI CANSU, ÇEKiL GERi
K: ZELiHA BENiM iLKOKUL ARKADAŞIM YA, SEVGiLiM FALAN DEĞiL BiR KAÇ GÜN EL ELE TUTUŞTUK DiYE BiZ ESKi SEVGiLi FALAN MI OLUYORUZ SENA
K: YA BEN ONA NE DOKUNDUM, NE ÖPTÜM NE BiR ŞEY YAPTIM
K: AMA SEN DAHA BU SABAH BANA ÖNCEKi YAPTIĞININ SAÇMA OLDUĞUNU DÜŞÜNDÜĞÜNÜ SÖYLEYiP ŞU AN GERÇEKTEN SANA DELi GiBi AŞIK OLDUĞUMU BiLDiĞiN HALDE O ANLAMDA BiR ŞEY YAPACAĞIMI DÜŞÜNÜYORSAN BEN SANA DAHA HiÇ BiR ŞEY DEMiYORUM, GiTMEK iSTiYORSAN GiDEBiLiRSiN BEN ACI ÇEKE ÇEKE YAŞAMAYA DEVAM EDERiM

Bu benim Sena'ya ikinci kez bağırışımdı ve bu sefer de ben haklıydım, resmen Zeliha ile aramda bir şey olduğunu ima ediyordu. Söylediklerime inanmadığı o kadar belliydi ki, hiç bir şey demeden döndü arkasını ve gitti. Geçtim duvara oturdum, sinirden ağlamaya başladım. Hepsi geldi yanıma, bize bakanlarda yavaş yavaş dağılmaya başladı.

K: Neden ya, ben seni bu şekilde seviyorken sen kalkmışsın bana bir başkasıyla aramda bir şey olduğunu iddia ediyorsun, sen böyle birisi değildin, ne oldu sana Sena
B: Sonuna kadar sen haklısın, Sena belki de hiç başlamayacaktı ama pişmanlığını bastırmak için tekrar başlamak istedi, bu da üstüne tüy dikti iyice
K: Zeliha
Z: Efendim King
K: Neden çıktın sen ortaya
Z: Eğer yanlış bir şey yaptıysam özür dilerim
K: Bana neden ortaya çıktığını söyle
C: King beni yanlış anlamanı istemem ama burada Zeliha'nın bir suçu yok, neden diye soracak olursan belki aşırı saçma gelecek, istersen sövebilirsin bana hiç problem değil ama ben Sena'nın sana olan sevgisinin azaldığını düşünüyorum, aynı durum benim başıma gelse ben Furkan'a güvenirdim mesela bana öyle şeyler söylese
A: Ben de aynı şekilde Burağa güvenirdim, Cansu'ya tüm içtenliğimle katılıyorum Sena'nın sana olan sevgisi ya çok azalmış ya da bitmiş, neyin ne olduğunu bildiği halde bir sarılmaya laf edip senin dediklerini takmadan basıp gidiyorsa, özür dilerim ama seni sevmiyordur. Zeliha'nın hiç bir suçu yok ona yüklenme o kadar
K: Neden bitsin sevgisi peki, buna bir cevabınız var mı bayan çok bilmişler sizi
C: Bak King, ilk ayrıldığınızdan sonra Sena seninle bir kez konuştu sonrasında hiç konuşmadınız, bugün de aniden barıştınız ve Cumartesi akşamı konuştuğunuzu söylediniz.
K: Ee bunun bitmesiyle ne alakası var ben anlamadım ama
C: Alakası şu, seven insan sevdiğiyle ayrı bile olsa konuşmadan duramaz. Ben ara sıra Furkanla muhabbet ediyorum belki okulda değil ama telefonda falan evdeyken özellikle, aramıyorum ama mesajlaşıyoruz yani arkadaş gibi
Z: Ben neden sürekli seni arıyorum sanıyorsun King veya akşamları mesaj atıyorum sanıyorsun, seninle konuşmak istiyorum çünkü başkasını sevdiğini bildiğim halde
K: Zeliha sen bir sus istersen şimdi, zaten sinirlerim tepemde
Ah: Kanka, biz onunla beraber olsan da olmasan da yanındayız. Bana söv, beni yatır şurada gib, döv dayağın kralını at ama Sena'yı gibtir etmenin vakti geldi hayatından, özellikle bu son olanda seni dinlememesinden sonra

Saat 3:45'i gösteriyordu telefona baktığımda, rehbere girdim, Sena'nın numarasını, ismini, cismini, tek o olan fotoğrafları, benimle olan fotoğraflarını hafıza kartından yeni telefonuma almıştım, hepsini bir bir sildim. içim acıyordu o silme barı dolarken ama iptal et basmadım hiç bir şekilde, yaklaşık 5 dakika geçtikten sonra her şey silinmişti.

K: Bu kadar, artık hayatımda Sena diye birisi yok
C: O nereden çıktı şimdi
K: Her şeyini sildim, fotoğraflar dahil, Facebook'tan da sildim, ilişkiyi de kaldırdım. Ayrıldığımızda vardı çünkü duruyordu hala bugüne kadar.
C: Keşke yapmasaydın onları
K: Cansu ben sıkıldım, gerçekten haklı olduğum halde bana farklı şeyler ima etmesinden çok sıkıldım. Benim kalbim paramparça şu anda ve bu saatten sonra da düzelmeyecek, ben ölene kadar bunun acısını çekecem biliyorum ama yapmış bulundum artık
C: Ondan diyorum ya keşke yapmasaydın diye, ama Ahmetcan'a da hak veriyorum.
K: Ya olum sahi siz neden buradasınız hala, gitsenize evinize
Ah: Sen bu haldeyken ne evi ya saçmalama, dershaneye bile gitmeyi düşünmüyorum ben sen kendine gelene kadar
B: Hepiniz gidecekseniz gidin, ben gerekirse onunla buradan kalkmadan yarın sabaha kadar burada oturacağım, dostumu böyle bir durumda asla bırakmam
K: Zeliha sen gi..
Z: Hiç bir yere gitmiyorum King, ben buraya seni görmeye gelmiştim ama olanlardan dolayı üzgünüm, böyle olmasını istemezdim. Senin bu hale gelmenin sorumlusu benim ve seni kendine getirmek de benim görevim bundan sonra

Zeliha gözümün içine bakıyordu karşımda ayaktayken, ona karşı da sinirliydim ama belli etmek istemiyordum çünkü biraz daha sert konuşursam, bağırırsam tamamen kontrolden çıkacaktım, hissediyordum bunu.

K: Ben evime gitmek istiyorum, yatıp uyumak istiyorum sadece, Cansu dershaneye de gelmiyorum ben bugün, yarın okula da gelmiyorum, dershaneye yine gelmiyorum, rapor falan ayarlıcam ben kendime
C: Tamam King, sen bilirsin(Oturduğumuz yerde sarıldı bana)
K: Burak benimle gelsene eve kadar
B: Seninle değil eve cehenneme bile giderim olum ben
K: Adamsın
K: Siz de bence evinize gidin dershaneye hazırlanın, ben okula geldiğimde görüşürüz artık, tamam mı
K: Bu sefer gerçekten kan beynime sıçradı, çok ileri gitti çünkü Sena ve kendimi toparlamam için zamana ihtiyacım var
C: Herhangi bir şey olduğunda, ne olduğunun hiç önemi yok küçücük veya kocaman, beni arıyorsun, dershanede bile olsam çıkıp geliyorum yanına, anlaştık mı King
K: Anlaştık Cansu, hadi gidin siz, Zeliha sen de git istersen

işim biraz erken bittiği için yarım saat falan erken geldim eve, o yüzden yarım saat fazladan buradayım bu gece.

---

Ben odaya girdiğimde bir şey hakkında konuşmaya başladıklarını fark ettim, hiç konuşmalarını bozmadan kolayı ve bardakları masanın üstüne koyup sandalyeye oturdum.Bir kaç dakika sonra ortaokuldan konuştuklarını anladım.

B: Ortaokul güzeldi ya evet
Z: Keşke D sınıfındaki kişiler aynı lisede olsaydı ve aynı sınıfta
B: Ben bazılarının olmasını istemezdim ya, ne bileyim yanlış anlamanı istemem ama sevdiğim kişiler kadar sevmediklerim de var oradan
Z: Mesela, hani isim vermen gerekirse kim onlar
B: Gizem ve Doğukan
Z: Gizemi seven var mıydı ki zaten sınıfta
K: Gizemi seven kişi gitsin kendini atsın en yüksek yerden, kodumunun ispiyoncusu
Z: Dimi
B: Doğukanın da ondan pek farkı yoktu ki
K: Burak sen dershaneye gitmicen mi lan harbiden
B: Sen kendini iyi hissettiğini söylediğin zaman giderim
K: iyiyim olum ben bir şeyim yok
B: Yalancıyı
K: iyiyim diyorsam iyiyim işte

Burak her ne kadar inanmamış olsa da inanmış gibi yaptı, 10-15 dakika sonrasında hepimiz çıktık evden, Burağı evine kadar zütürdük. O sokaktan çıktığımızda Zeliha'ya eve gidip gitmeyeceğini sordum, gitmeyeceğini söyledi, tamam dedim. Kaça kadar vakti olduğunu sorduğumda 8-9a kadar dışarıda kalabileceğini söyledi, ben biraz üşüyordum o yüzden eve geçmemizin sıkıntı çıkarıp çıkarmayacağını sorduğumda "Hayır be ne sıkıntısı, üşüdüysen eve gidelim tabi ne dışarıda duracaz" dedi bana. Eve geri döndük, odama geçtik ben bilgisayar koltuğuna, o yatağa oturdu.

Z: Arkadaşımın tekine senden bahsettim bugün okuldayken, yıllar sonra tekrar konuşmaya başlamamızdan falan
K: Hangi arkadaş
Z: Sen tanımazsın lisede tanıştığım bir kız, Özge değil başkası
K: Ee ne olmuş
Z: Bir şey olmadı söylemek istedim sadece, sen yarın okula gitmiyorsun şimdi öyle mi
K: Evet gitmeyecem ya, akşam dershaneye belki giderim, eğer gün içinde gitmemeye karar verirsem bugün ve yarın için rapor alırım sağlık ocağından
Z: Yarın bugün için istediğinde verecekler mi peki
K: Verebilirler, bir kaç kez aldığımı hatırlıyorum
Z: Anladım, şey soracaktım ben sana yarın beni okuldan alsana eğer okula gitmeyeceksen, yarın havanın güzel olacağını okumuştum
K: Ne yapıcaz ben seni aldığımda
Z: Bilmem, sinemaya gideriz, beraber vakit geçiririz işte
Bir kaç dakika hiç bir şey söylemedim.

Z: Cevap verecek misin
K: Bilmiyorum, yani gelmesine gelirim ama sen arkadaşlarına bahsetmişsin bizim çoook eskiden olan muhabbetimizden, yanlış anlaşılmasın benim gelmem
Z: Neden yanlış anlaşılsın ki King
K: Ne bileyim işte oranın da vardır ruh hastaları, dedikoducuları, bizi görürler senin sevgilinmiş gibi anlatırlar herkese gerçeği bilmeden
Z:(Ağzını kapatarak gülmeye başladı) Sevgilim olarak görmeleri hoşuma gider açıkçası ne yalan söyleyeyim
K: Niye gülüyorsun sen şimdi
Z: Hiç hoşuma gitti öyle düşünmen