1. 51.
    +3 -1
    kalbi dışarıya ses verecek şekilde çarpıyordu pompei'nin, nefes almıyordu.
    dili dışarıdaydı... herkesin gözü kıpkırmızıydı, ne yapacağını kimse bilmiyordu.

    sapan hızla aşağı indi hiçbir şey demeden. arkasına bakmadan.
    kıymalı arkasından indi. kapının önünde rüzgara ve soğuğa aldırmadan birer sigara çıkarttılar ve geceyi aydınlatacak şekilde çakmaklarını yaktılar.

    dostları, gözlerinin önünde eriyip gitmişti.
    çaresizlerdi. sigara en iyi düşünce aracıydı onlar için.

    yaktılar ve birer duman aldılar. kiymali endişeli gözlerle sapan'a baktı.
    sapan kafasını çevirdiğinde, hemen kafasını başka yere yönlendirdi kıymalı.

    aynı şekilde, ikinci kez kıymalı'yı bakarken yakaladı sapan.
    hissetmişti:

    "biliyordun değil mi?"

    kiymali sessiz şekilde cevapladı.
    "evet... "

    sapan, ani bir hamleyle kıymalı'yı yere düşürdü ve karın içerisinde yumruklamaya başladı.

    sesi duyar duymaz fero, helen ve akvaryum aşağı koştular.
    sapan'ın elinden kıymalı'yı aldılar.

    sapan rüzgarın sesini bastırırcasına bağırdı:
    "biliyormuş bu, biliyormuş ve kimseye söylememiş!"

    kıymalı üstünü çırptıktan sonra "çok üzgünüm... her şeyi anlatıcam."
    diyerek eve geçti.

    diğerleri de arkasından devam ettiler.
    ···
  2. 52.
    0
    reserved okumaya başlarım sonra
    ···
  3. 53.
    0
    @43 vuymayın abiley vuymayın noluy :(
    ···
  4. 54.
    +3 -1
    aşağı kata, girdiler. akvaryum rica etti:
    "helen'im, çay vardı ocakta. sıcak daha. sana zahmet... "
    helen mutfağa gitti çay doldurmak için.

    akvaryum sanki gitmesini bekliyormuşcasına: "ne tak yedin it, ne tak yedin, niye söylemedin kimseye?" diyerek kiymali'yi tartaklıyordu. fero önlerine geçti. "yeter artık birader. bırakın çocuğu konuşsun."

    derin bir iç çektikten sonra, konuşmaya başlayacaktı ki helen elinde tepsiyle geldi:
    "alın şunları, şimdi başlayabiliriz."
    ···
  5. 55.
    0
    Resrved
    ···
  6. 56.
    0
    benide eklesene panpa
    ···
  7. 57.
    0
    Ekle beni aga
    ···
  8. 58.
    0
    Bende ankaralıyım aga yeminle
    ···
  9. 59.
    0
    +++++ upp hayrına uppp ++++++
    ii gidiyosun panpa
    ···
  10. 60.
    +1
    tiger
    tiger
    tiger uppercut
    ···
  11. 61.
    0
    rezerved
    ···
  12. 62.
    0
    hadi devam et sardı amk
    ···
  13. 63.
    +3 -2
    "2 hafta önce konuştuk. ailesi çok zor günler geçiriyordu. bu kışın soğuğunda ne yakacak odunları, ne de kombi çalıştıracak paraları yokmuş. hüseyin amca da eve uğramıyormuş, ilgilenmiyormuş. kahveden çıkmıyormuş hiç."

    çayından bir yudum aldı, devam etti kıymalı:

    "her şeyi düzelteceğim artık sude güzel kıyafetler giyebilecek, et yiyecek, evde üşümeyecek diyerek yanımda hıçkıra hıçkıra ağladı arka bahçede."

    "deep web'den, altıncı katman aracılığı ile insan taciri birisiyle tanışmış. buna çok para vermişler. haftada 3 gün kan vermesini, vücut ph'ının çok uygun olduğundan aranılan kişi olduğunu söylemişler. işlemleri polatlı'da, kapatılmış bir fabrika'nın içerisinde yapıyorlarmış. bunun gözünü başta para ile boyamışlar, sadece kan alacaklarını söylemişler. daha sonraki işlemlerin çok ağır olduğunu söylemişti bana. derisinin 3 katman altına, kimyasal tüp içerisinde yeşil renkli bir sıvı enjekte ediyorlarmış. 10 saniye yandıktan sonra, geçiyor hiçbir şeyin kalmıyor demişti."

    bir yudum daha aldı, diğer çocuklar pür dikkat kıymalı'yı dinliyorlardı.

    "ARTIK GiTMEK iSTEMEDiĞiNi, AMA ADAMLARIN BUNU SÜREKLi TEHDiT ETTiĞiNi DUYDUM. NE OLDUĞUNUN FARKINA KENDiSi DE ÇOK GEÇ VARMIŞ. GÖZÜNÜ ÇOK KORKUTMUŞLAR, KiMSELERE BiR ŞEY DiYEMEMiŞ. EN SONUNDA iÇiNDE TUTAMADIĞINDAN VE BAŞINA GELEBiLECEK HERHANGi BiR DURUMDAN HABERi OLSUN EN AZINDAN BiR KiŞiNiN DiYE GELiP BANA ANLATMA GEREĞi DUYMUŞTU. bu hafta zor bir işlemden geçeceğini, başına neler geleceğini bilmediğini; ama artık o adamların kölesi haline geldiğini söylemişti ağlayarak."

    "polis çağıralım, şikayet edelim. fabrikayı bastıralım." dediğimde. bana çok kızmıştı:

    "sakın... sakın duymamış olayım kiymali, bu olay aramızda kalacak. her yerde adamları var, her yerde. yaşatmazlar beni, anlamıyorsun. kardeşinin hayatı söz konusu, sakın bi salaklık yapma ve kimseye söyleme." diyerek benden söz vermemi istedi.

    sözü verdim, işlemi dün yapılmış olsa gerek. akşam eve geldiğinde hiç hali yoktu.
    fark etmişsinizdir.

    fero lafa girdi: "dün hiçbir şey de yemeden yatmıştı zaten. birader yemek? diye sorduğumda soluk bi ifadeyle "yorgunum fero, uyuyacağım." diye yanıt vermişti."

    sabahtan beri de yatıyor, yataktan çıkmadı biliyorsunuz.
    ···
  14. 64.
    0
    güzel gidiyo panpa verdim şukunu
    ···
  15. 65.
    0
    üşenmeden bütün entryleri tek tek şukuladım .
    ···
  16. 66.
    +4 -1
    anlaşılan o ki pompei, ailesi uğruna kendini feda eden binlerce kişiden birisiydi. insan tacirleri, onun gözünü parayla boyayıp hayatını elinden almıştı.
    arkadaşları bu durumu kıymalı'dan öğrendikten sonra bir kez daha gözyaşı döktüler, fero şoktaydı adeta. hiç kimseyle konuşmuyor, boş boş halıyı inceliyordu.

    sapan'ın bakışları değişti. "biz napıyoruz burda? yukarıda kardeşimiz yatıyor ve kimse korkusundan yukarı çıkmıyor. lafı geveliyoruz burada."

    herkeste durum buydu, yukarıda bir ölü vardı.
    ne yapmalılardı, nereye zütürmeliydiler onu, meryem teyze ya da sude aradıklarında ne diyeceklerdi? olayın sıcaklığı yerini korku ve strese bırakmıştı.

    sapan tekrar serzenişte bulundu: "haydi arkadaşlar kime diyorum? yukarı çıkıyoruz."
    herkes birer kere yutkundu ve merdivenleri çıktılar üst kata doğru.

    kapıyı açtılar ve içeri girdiler.

    nasıl olurdu bu?
    gördüklerine inanamadılar...
    ···
  17. 67.
    0
    Reserved panpa
    ···
  18. 68.
    0
    reserved
    ···
  19. 69.
    +2 -1
    pompei yatağında yoktu. yorgan yere atılmıştı, televizyon yerdeydi.
    gördüklerine inanamadılar. kimseden çıt çıkmıyordu.

    sonra fero'nun dikkatini çekti pencere, açıktı ve perde havalanıyordu usulca...

    "gitmiş, pompei gitmiş, yok!"

    çılgına dönmüştü herkes, nasıl olabilirdi?
    gözleri önünde can çekişiyordu ve şimdi yoktu.

    kıymalı lafa girdi: "kalbi atıyordu, nefes almıyordu."

    ne yapacaklarını bilemediler. akvaryum aradan çıktı "yürüyün, hemen dışarı çıkıyoruz."

    herkes üstüne kalın bir şeyler aldı.
    apar topar dışarı çıktılar.

    gece saat 01.00'i gösteriyordu.
    ···
  20. 70.
    +3 -1
    cadde ışıklarının yarısı yanıyor, yarısı yanmıyordu.
    bütün dükkanlar kapalıydı. gece saat 01.00'de bulundukları semtte sokaklar cıvıl cıvıl olurdu. ama bir tek kişi yoktu sokakta onlardan başka. bütün dairelerin ışıkları yanıyordu şüphesiz, hepsinin.

    anlaşılan kimse uyumamıştı, çalkantılı haber herkesin gözünü korkutmuş, herkes bir yerlerden bir şeyler öğrenmeye çalışıyordu.

    sokağın bitişiğinde 2 tane asker ile karşılaştılar.

    ve birdenbire siren çalmaya başladı.
    korkmuşlardı.

    askerler koşarak yanlarına geldiler.

    "ne arıyorsunuz burada, hemen evinize gidin."

    ne olduğunu anlayamadılar. askerlerin yüzüne bakarken, asker daha sert bir tepki verdi. silahın sivri tarafıyla akvaryum'un diz kapağına vurdu. "defolun gidin evinize, dışarı çıkma yasağı var!" diye bağırdı.

    kıymalı lafa girdi: "abi arkadaşımız yok evde, onu arıyoruz. bulur bulmaz gireceğiz."
    "buralardaysa biz birazdan bulur evine yollarız zaten. gidin şimdi."

    çaresizce evin yolunu tuttular, ne olduğunu anlamaya çalışıyorlardı.
    durum bu kadar ciddi miydi gerçekten?
    ···