/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 26.
    0
    Bölüm11 - Katil

    Gözlerimi açtığımda hastanedeydim sol kolumu alçıya almışlar. Yanımda annem ve babam bana merak dolusu gözlerle bakıyorlar. Annem,gözlerimi açtığımı görünce çok sevindi

    "Oh..Allah'a şükürler olsun açtın gözünü yavrum"
    Bir yandan babam "Oğlum..iyi misin? Kim yaptı bunu sana yüzlerini görebildin mi? Kaç kişilerdi ? Seni dövüp apartmana atmışlar şerefsizler neden bu hale soktular seni oğlum konuşsana!"

    Ben olaylara anlam vermeye çalışırken bir yandan öldürmeyi planladığım adam benim için endişeleniyordu. Bir an öldürmekten vazgeçecek oldum sonra Betül Öğretmenim aklıma geldi. Babamın yüzüne bakınca tiksiniyordum, hayatı boyunca sarılmamıştı bana sarılmışsada ben hatırlamıyorum çok küçüktüm. Ömür boyu babalarıyla arkadaş gibi konuşan oğlanlara imrenmişimdir hep , sanki bizim aramızda uçurumlar vardı babamla yada sevmiyordu sadece onu temsil ettiğimi düşündüğü için bazı şeyleri önemsiyordu. O kadar yorgundum ki bir kez daha gözlerimi kapadığımda uyumuşum büyük bir huzurla uykuya daldım. Şuana kadar iki şerefsizi ortadan kaldırdım ve şüphe çekmedim bu huzur bundan kaynaklıydı. Ve şimdi hep ertelediğim ancak kaçınılmaz olan babamı öldürmeye sıra gelmişti. Onu sona bırakmamın sebebi zor olduğundan değil aksine çok daha kolay olacaktı. Bu yüzden işe zordan başladım aslında Erol huur çocuğunu öldürmek, Kemal şerefsizinden daha zordu. Ancak ilk Kemal denk gelmişti ve ondan başladım belirli bir anlamı yoktu yani tüm planlarım çok acemice olduğunun farkındaydım öfke cinayetlerinde anca bu kadar plan yapılabilir herhalde. Aklıma son işlediğim cinayet geldi Erol, iki oğlu da neden öldürüldüğünü bilmeyecekti. Aslında hiç kimse bilmeyecekti bu cinayetlerin işlenme sebebinin bilinmesini istiyordum aslında, ancak yakalanmaya niyetim yoktu. Eğer bana ulaşırlarsa intihar etmeyi düşünüyorum. insanın her çıkmaz yolda bir seçeceği vardır. En son ihtimalde elindeki bombanın pimini çekersin. Bunun bilinciyle bir huzur kapladı okula günlerdir gitmiyordum. Duyduğuma göre okuldaki, Betül Hocanın öğrencilerinden bazıları da okula gitmiyormuş. O, okulda çok sevilirdi ben yanına gitmezdim sadece koridorda görürsek birbirimizi selamlaşırdık. O bana hal hatır sorardı bende ayıp olmasın diye sorardım. Okulda hep Betül Hocanın yanına gelirdi öğrenciler her tenefüs rahat bırakmazlardı. Çok sıcakkanlıydı herkese gülerdi kimsenin ona kötü duygular besleme imkanı yoktu.

    Hastahanede sabah taburcu olmadan evvel hastahane polisi ifademi aldı. Bende kafamda o an kurguladığım şeyi polise anlattım.

    "4-5 kişi haraç istediler cebimde para yoktu yalan söylediğimi söyleyip bana saldırdılar. Daha sonra birisi bıçak çekti paramın olmadığını tekrar söyledim. Dinlemedi, bıçağı saplar gibi yapıp geri çekiyordu elimle müdahale etmek isterken elimi kesti. Daha sonra sinirlendim eline tekme attım bıçak savruldu ondan sonra hepsi üstüme çullandılar, itip kaktılar kafam duvara çarptı yere yığıldım. Sonra korkup kaçtı hepsi, tüm gücümle eve gelmeye çalıştım ancak 2.kata çıkarken ilk basamakta bayıldım. Daha sonra gözlerimi açtığımda hastahane odasındaydım ailem beni bulup getirmiş."
    "Saldıranları tanıyor musun?"
    "Yok hayır hayatımda ilk kez gördüm bizim mahalleden olamazlar."
    "Eşkal verebilir misin?"
    "Valla nasıl desem ki hepsi esmer belalı tiplerdi kaç kişi olduğunu bile şuan hatırlayamıyorum ama en az 4 kişiydiler."
    "Neyse geçmiş olsun iyileştikten sonra kısma gel robot resim çizdirirsin."
    "Tamam sağ olun komiserim."
    Tümünü Göster
    ···
  2. 27.
    0
    Son iki part beyler yorumlarınızı merak ediyorum
    ···
  3. 28.
    0
    Bölüm10 - Bıçak Sırtı

    Kemal'in cesedi tenha sokak ortasında yığılıp kalmıştı. Bende hızla oradan uzaklaştım karanlık çökmüştü olayın sıcağıyla bir şey anlamasamda bıçağı tuttuğum sağ elimin baş parmak ile işaret parmağımın arasının yarıldığını fark ettim, avucum kanıyordu. Kimse görmesin diye ellerimi cebime soktum, başımı öne eğip evimin yolunu tuttum. Yol boyunca hiç bir şey düşünemiyordum aklım durmuştu adeta, öldüğünden emindim ancak ya ölmediyse diye bir telaşa kapıldım. Ben bu gün katil olmuştum ve hiç bir şey hissetmiyordum sadece diğerlerini de en kısa zamanda öldürmem gerekiyor hissi dahada ağırlaşmıştı. Bu baskıyı üzerimde daha net hissettim ancak o kadar şaşkın ve panik halindeydim ki plan yapacak halim yoktu. Keşke üç cinayeti de önceden detaylı olarak plansaydım diye aklımdan geçirdim. Olan olmuştu artık sıradaki kurbanım Erol Akşener , bizim ev sahibi apartmanın üst katında karısıyla birlikte yaşıyor. Tek başına yaşasaydı işim çok kolay olacaktı diye düşünüyordum. Karısı varken bunu yapamazdım sadece suçlulular cezasını çekmeliydi. Onu yalnız yakalamalıydım birden olduğum yerde durdum eve çok yaklaşmıştım ancak eve girmekten vazgeçtim. Erol kahvehanede olmalıydı onun gelmesini bekleyip işini halledebilirdim. Eğer ikisinin ölüm haberi duyulursa babam her şeyin farkına varacaktı. Çünkü tüm gün evde yoktum ve sağ elimin avucunda kegib var eğer anlarsa her şey berbat olur. Bu işe başlarken üçünü de ortadan kaldıracaktım Betül öğretmenime söz vermiştim asla bu üç cinayetten önce yakalanmamalıyım .Mümkünse bu iki cinayetin haberi duyulmadan babamı öldürmem gerekiyor. Kendimden çok korkmuştum o kadar canice planlar kurguluyordum ki bir an içimde başka birimi var diye sorgulamaya başladım. Ben Savaş, daha on yedisinde bir eli kanda öğrenciyim geleceğe dair hiç bir hayalim yok. Hayatımda iki Betül tanıdım ikisi de öldürüldü. Benim hayallerimi faili meçhul bıraktılar mutsuzluktan müebbet yedim. Son 4-5 dal kalan Muratti Rosso'mdan bir sigara yaktım. Hayatım şu sigara paketi gibi her geçen zaman azalmakta ve kül olmakta. Elim tekrar kanıyordu fazla derin olmasada çok keskin bir acısı vardı. Dişlerimi sıktım o acıyı duymamak için, bu acı beni vazgeçirmeye yetmez bir kere bastın mı o tetiğe geri dönüşü yok.

    Karanlıktan beliren bir adam Lale Apartmanına yaklaşıyor gece lambasının
    altından geçince yüzü aydınlandı. Erol Bey olduğunu gördüm. Sağ cebimdeki bıçağın sapını sıkıca kavradım , derin bir acı sağ elim çok acıyordu yinede tüm gücümü toplamaya gayret ettim. Erol, apartmana girince hemen yerimden doğruldum apartman kapısına doğru hızla koştum. Erol merdivenleri çıkmaya yeni başlamıştı kapıyı açtım arkasına baktı. Beni görünce selam verdi başımı salladım o arkasını dönünce cebimdeki çakıyı çıkarıp bir hamleyle sağ boşluğuna sapladım. Bağırmasın diye sol elimle ağzını kapattım beni itt , dengemi kaybettim adam üzerime yığıldı. Merdivenlerden yuvarlandık aşırı bir gürültü olmuştu çok korktum sanki tüm her şey bitmiş gibi bir boşlukta hissettim kendimi. Başım acayip ağrıyordu elimi enseme zütürdüm bir sıcaklık vardı elim kan içinde kalmıştı gözlerim bulanıklaşmaya başladı, başım döndü her an bayılabilirdim. Üzerimde ceset var bu şekilde biri görmemeli tüm gücümü topladım ayağa kalktım. Erol'un koltuk altlarından tutup alt kattaki bodruma taşıdım. Bodrumda bulduğum bir paçavrayla bıçağı sildim ardından eşyaların arkasına sakladım. Erol'un cesedini öylece bırakıverdim bodruma, belki 1-2 gün zaman kazanabilirim diyerek. Gözlerim karardı son kalan gücümle bodrumdan çıkıp kapısını kapattım. Merdivenlere ilk adımı attıktan sonra elim ayağım tutmadı ikinci adımı atamadım.

    Betül Öğretmen iki kere kitlediği kapısını açtı. Savaşı yerde yatar halde görünce korkmuştu yanına gitti ve seslendi. Savaş kendine geldi ve ayağa kalktı

    "Günaydın Öğretmenim"
    "Günaydın Savaş.Ne oldu niye merdivenlerde yatıyorsun."
    "Bilmiyorum."
    "Bakkala mı gidiyordun ? Banada bir ekmek ve Winston Light alır mısın?"
    "Tabi alırım hocam."

    Paltosunun cebinden cüzdanını çıkarıp iki beşliği Savaş'a uzattı. Teşekkür etti. Savaş parayı aldıktan sonra bakkala doğru yola koyuldu. Dışarıdan bir ekmek alıp bakkalın içine girdi kasada 8 yerden bıçak darbesi almış kanlı gömleğiyle Kemal Amca oturuyordu.

    "Sen niye ölmedim?"
    "Yoğun bakımdayım beni birisi buldu hastaneye yetiştirdi."
    "Bir Winston Light."
    "O mu istedi?"

    Savaş sustu

    "Çok pişmanım . Para istemiyorum bunlar benden olsun."
    "Şerefsiz huur çocuğu sen bir kızın hayatını karart sonra çok pişmanım de bu kadar basit mi lan insan hayatı!"
    "Özür dilerim. Sen teslim olacak mısın?"
    "Niye?"
    "Beni öldürdün."
    "Daha öldürmem gereken biri daha var."
    "Erol'u niye daha önce öldürmedin de ilk beni öldürdün o teklif etmişti bana!"
    "Kes sesini."
    "Babanda bu işin içinde onuda öldürecek misin?"
    Tümünü Göster
    ···
  4. 29.
    0
    Bölüm9 - ilk leş

    Bugün, geçenlerde verdiğim sözü düşündüm artık tamamı ile emindim ismimin hakkını verme zamanıdır diye düşündüm bu başlattığım savaş tüm Betüller adına tüm öldürülen veya öldürülecek olan Betüllerin savaşı, intikam değildi kesinlikle bu bir savaştı ve ben bu savaşı tüm şerefsizlere, tecavüzcülere,Erol ve Kemal gibilere, babama karşı başlattım bu savaşı. Dışarıya attım kendimi temiz hava çok iyi geldi. Şimdi sakin bir kafayla yapacaklarımı düşünmeliydim. .. Parkının girişindeki seyyarın tezgahına baktım çakı ve bıçak satıyordu daha önce hiç kullanmadım gözüme kestirdiğim bir çakıyı elime alıp açıp kapadım işaret parmağıma ucunu değdirip keskinliğini test ettim. Bu iş görürdü fiyatını sordum biraz pazarlıkla 10 liraya satın aldım. Kafamda o an gidip Erol, Kemal veya babama saldırmayı düşündüm ancak bu akıllıca değildi. Hepsini öldürmek istiyordum bu yüzden dikkatli davranıp yakalanmamalıyım. Unca Bakkalın önünden geçiyordum Kemal birisiyle ayak üstü muhabbet edip gülüşüyordu. Betül'ün ölmesi zerre kadar umurunda değildi nispet yapar gibi çok mutlu gözüküyordu. Kararımı vermiştim ilkten o şerefsizi öldüreceğim her şeyi kafamda planlayıp kurguladım. Bakkalı saat 5'te çırağına devrediyor oradan evine gidiyordu. Evine giden yol öldürmek için sofa bir yer tam kırk iki dakikam vardı. Gittim iki sokak ötedeki Tekel'e ısınmak için iki bira aldım titriyordum ancak soğuktan değil korkudan üşüyordum. Ayaklarımı hareket ettirmekte zorlanıyordum çayırlığa gidip bir taşın üstüne oturdum dişlerim birbirine çarpıyordu. Tuborg'u açıp kafama diktim yarısından fazlasını içtim, öğürme geldi nefesim boğazıma kaçmıştı uzun bir süre öksürük krizi tuttu. Yüzüm kızardı gözümden yaş geliyordu. Benim bu halimi gören adamın teki içmesini bilmiyor gibisinden söylenerek yoldan geçti gitti. Biraları bitirmiştim saate baktım Kemal'in bakkaldan çıkmasına on dakika kalmıştı, ellerimi cebime atarak Unca Bakkal'a doğru yürüdüm bakkalla aramda yaklaşık yüz metre vardı, durdum bir Muratti yaktım çok geçmeden çırak bakkala girmişti. Ardından yaklaşık bir dakika sonra Kemal'i gördüm dükkandan çıkıyordu. Fark ettirmeden mesafemi koruyarak takip ettim bir az sonra o tenha yola girecekti tekrar vücudum kıpır kıpır olmuştu iki kolumda karıncalanmaya başladı heyecandan midem bulandı ara sokağa girdik zaman gelmişti fakat bir tane ayyaşın teki de o yoldan geçiyordu ardımdan görgü şahidi bırakmak istemiyordum çünkü iki kişi daha öldürecektim. Evine yaklaşmıştık çevreme şöyle bir baktım o yolda 20 metre önümde Kemal vardı ve etrafta başka kimse yoktu cebimden çıkardığım çakıyı açtım adımlarımı hızlandırdım. Derin soluklar alıp vermeye başladım. Nefes alış verişimi Kemal duydu arkasına döndü, yüzüme baktı çok panikledim elimdeki çakıyı gördü bir şey söyleyemedi. Var gücümle karaciğerine sapladım bıçağı beni itmeye çalıştı ama nafile tekrar çıkarıp yine aynı yere sapladım. "Betülden ne istediniz şerefsizler!" defalarca bıçakladım kaç defa bıçakladığımı hatırlayamıyorum, her bıçağı sapladığımda içimden bir yük kalkıyor gibi hissediyordum tüm öfkemi o bıçakla boşaltıyordum sanki. Kemal artık nefes almıyordu artık bundan sonra hiç bir Betül'e zarar veremeyecek.
    Tümünü Göster
    ···
  5. 30.
    0
    tdk'ya uygun yazsan harbi kitap gibi amk devam et panpa
    ···
    1. 1.
      0
      edebiyat bölümü okumuyorum panpa affola zaten çoğu yazarda bayağ yazım hatası yapar editörler düzeltir hataları. zaten şuan iki kişi takip ediyor fazla kasmaya gerek yok
      ···
  6. 31.
    0
    Ne diyorsun amk
    ···
  7. 32.
    0
    bir up yapayım belki gözü takılıpta merak eden olur
    ···