1. 901.
    0
    kasım aralık ayı gibi ben yine okul sonrası ev hayatıma geri döndüm. artık melisle de takılmaktan sıkılmıştım. dediğim gibi ben çabuk sıkılan bir bünyeye sahibim. yaptığım hiçbirşey hayatımın olmazsa olmazı olamıyor. bunu başaramıyorum. yani kendimi zorladığımı hatırlıyorum melisle gezmelerim konusunda. ama olmadı olamadı. sonra yine internette vakit öldürme ve türk dizilerini ailemle izleme dönemim başladı. bunu da hiçbir zaman kanıksayamadım ama pasif davranışlar her zaman üşengeç bünyelerin yapısına daha uygundur. zahmetli işler her zaman benim için zor olmuştur.
    ···
  2. 902.
    0
    ev tartışmaları da tüm hızıyla devam ediyordu. o dönemler annem babamın eve geç gelmesine takmıştı. herhalde başka bir kadına gittiğini falan düşünüyordu. kadının haklı olduğunu çok sonraları öğrenecektim. neyse o konuyu daha sonra anlatacağım ama şimdi biraz bahsedeyim. annem o dönemki tartışmalarında konuyu biraz hissettirmeye başlar olmuştu. hani direkt söylemiyordu ama başka bir kadının varlığımı ima eder sözler söylüyordu. babam da gerçekten böyle bir durumu olduğunu bildiği için tartışmayı başka noktalara çekiyordu sanırım.
    ···
  3. 903.
    0
    tabii o dönem ben bunu bilmediğim için onların gereksiz muhabbetlerine yine hiç ses etmeden maruz kalıyordum. arada bir eğer ortam çok kızışırsa tama artık yeter gibilerinden araya giriyordum. beni pek salladıkları yoktu tabii beş on dakika sonra yeniden alevleniyordu söz dalaşı. zaten ben de beni dinlemedikleri için araya girmiyordum çoğunlukla. o tartışmaların akabinde aklıma halamla vakit geçirme fikri geldi. evine bazı günler uğrayabilirdim. bu onun için de ağır bir yük olmazdı zaten beni her telefon konuşmamızda çağırıp duruyordu evine.
    ···
  4. 904.
    0
    başladım haftada bir halama gitmeye. eşi kanserden öldü. halam çalışmaya devam ediyordu o dönem. iş çıkışlarında ben onun çalıştığı yere gidiyordum sonra birlikte eve gidiyorduk bazen de ben direkt evine gidiyordum. hem benim için de iyi oluyordu evi okula yakın sayılırdı. sabahları da yürüyerek okula gitmek iyi oluyordu açıkçası. lisede yürüyerek onbeş saniyede okula varmaya alışınca ünide bir otobüsle okula gitmek ağır geliyordu bana.
    ···
  5. 905.
    0
    bir akşam yine halamın evine gittiğimde kapının önünde başka birini gördüm. kapıyı açmaya çalışıyor ama bir türlü başaramıyor gibiydi. halam olmadığını görünce aklıma eve hırsız falan mı girmeye çalıştığı geldi aklıma. ama hangi hırsız eve anahtarla girerdi değil mi? daha yakında bakınca bu kadının zeynep olduğunu gördüm. içime bir ürperme girdi panpalar. bu şeytani kadınla yine karşılaşmak istemedim başta. geri dönmeyi düşündüm ama aklıma halam geldi. ona ne olmuştu da bu kadın eve giriyordu. ya başka birşey varsa diye de içimden düşünceler geçti.
    ···
  6. 906.
    0
    sönen ışığı yaktım bu arada kadın da beni gördü. yüzüne pis bir sırıtma girdi. ben merhaba falan dedikten sonra halamı sordum. bana halamın bir arkadaşına acil olarak gittiğini ama geleceğini kendisine de kapıda kalmamam için anahtarı verdiğini söyledi. ben de artık birşey diyemedim beraber eve girdik. kadın yine dar elbiseler giymişti. belli ki giyim tarzı sürekli böyleydi. ben sürekli oturduğumuz oturma odasına geçtim. kadın yemeği hazırlayacağını söyledi. halamın yakın arkadaşı olduğu için evin herşeyini biliyordu halam da neler yapacağını söylemişti herhalde.
    ···
  7. 907.
    0
    televizyonu izlerken aklıma yardım etmem gerekliliği geldi. şimdi yalan söylemeyeyim size, aklımdan kadını bir abaza gibi izlemek geçmişti. biraz da hanzo gibi bilinmemek istiyordum. ne de olsa halamın yeğeniydim. onun yeğeninin yemek hazırlanırken hiçbirşey yapmadan oturması çok hoş bir durum olmazdı. kalktım mutfağa gittim. kadın yemekleri ısıtıyordu. bana yine gülümsedi. ben de yardım edilecek birşey olup olmadığını sordum. bana tabakları kaşıkları zütürmemi söyledi.
    ···
  8. 908.
    0
    kadının beni süzdüğünü hissediyordum. arada ben de onun kalçalarına bakıyordum. birbirimizi süzerek akşam yemeğini hazırlamıştık. kadın yemek koyarken onun kalçasına yakın olmak beni kendimden geçirmişti. çok hoş bir parfüm sıkmıştı üstüne. zeynep beni kendisine bağlamayı başarıyordu. ben de ona karşı kayıtsız kalamıyordum. çünkü ben açtım cinsel olarak hala abazaydım. yani bu benim ömrüm boyunca baş belam olmaya devam ediyordu. ben bu durumdan hiçbir zaman kurtulamadım.
    ···
  9. 909.
    0
    yemek sırasında ben genelde açık olan televizyona bakmaya çalışıyordum. bir kadınla göz göze gelmeyi hiçbir zaman başaramamışımdır. utanırım hemen yüzüm kıpkırmızı kesilir. işte ben bunu ilk kez zeynep te kıracaktım. ama ileride anlatacağım bunları. yemek yerken onun beni kestiğini görüyordum. ve sıkıntı basıyordu beni terliyordum. kış ayındayız ama ben terliyordum. utangaçlığın diplerindeydim.
    ···
  10. 910.
    0
    hay ben gri ekranın.
    ···
  11. 911.
    0
    yemek sırasında onun beni süzdüğünü görüyordum. utangaç kişiliğimden dolayı da sıkıntı basıyordu beni. terlemeye başlıyordum hem de kış ayında. evin içi de hafiften soğuktu gündüz yanmamıştı kombi. ama bunlara rağmen yemekte ter basmıştı beni. tamamen utangaçlığımdan. ben de bunlara cevap olsun diye kaçamak bakışlarla onu kesmeye çalışıyordum. tabii ki anlarla saliselerle. benim onu kestiğimi bilmesini istemiyordum. ama zeynep cin gibi kadındı. şeytana pabucunu ters giydirirdi. benim gibi bir çömezin ne yapmaya çalıştığını şıp diye anlardı.
    ···
  12. 912.
    +1
    reserved
    ···
  13. 913.
    +1
    vaaaay reis gelmiş yaz panpa
    ···
  14. 914.
    +1
    ulan biz geldik adam durdu amk
    ···
  15. 915.
    0
    yazıyorum ulan
    ···
  16. 916.
    0
    zorunlu edit: sözlük sıçtı beyler saati geri alma goygoyundan dolayı. neyse biraz daha yazıyorum
    ···
  17. 917.
    0
    aslında evimde değil de burada bir kadınla yemek yediğim için kendimi iyi hissediyordum. ne de olsa bu bir sosyallik emaresiydi. ama ben bunda çok zorlanmıştım. işte utangaçlığın insanın sosyalleşmesindeki büyük engelini görün gençler. neyse yemek bitti sofrayı topluyoruz. yemeği salonda yemiştik çünkü mutfağın alanı yemek yemeye müsait değildi. tabak çatalları zütürürken zeynepin bacaklarını kalçalarını takip ediyordum. bu fırsatı kaçıramazdım.
    ···
  18. 918.
    0
    abazalık insana herşeyi yaptırıyor. bir de şunu açıklayayım ki kafanız karışmasın. zeynepe o akşam kanım ısınmıştı. kendini göstermek yerine o akşam genel olarak bana sıcakkanlı ve arkadaş canlısı yönünü göstermişti. ilk kez onu gördüğümdeki kokoş halinden eser yoktu. ama sonraları beni bulaştıracağı iğrenç ortamlar yüzünden onu iyi anlatmak da gelmiyor içimden. ama o akşam herşey bambaşkaydı. ona kanımın ısındığını hissetmiştim. halbuki onun amacı farklıymış. kandırıldık panpalar oyuna geldik.
    ···
  19. 919.
    0
    beraber çay kahve içtik televizyonun başında. koyu bir sohbet açılmıştı aramızda. onu dinlerken yüzüne daha dikkatli bakıyordum. ve herhangi bir utanma da duymuyordum. lisede leyla hocama hissettiğim şeyleri o anda da zeynepe karşı hissediyordum. karşımda bacak bacak üstüne atmış kadın gördüğümde herhalde kendimden geçiyordum. aslında bu büyülenme hissinin altında abazalığın yattığı besbelli. bunu söylemekten kaçınmamın da gereği yok. aslında insan davranışlarının çoğu karşı cinsten aldığı yoğun etkileşimin sonucu. burdan freuda kadar gideriz de neyse duralım burada.
    ···
  20. 920.
    0
    ben kendimi ufaktan anlattım o da bana kendini açtı. herhalde üç saate yakın konuşmuşuzdur. televizyonu izlediğimiz yoktu. çok konuşkan biriydi ben de açıldığım insanlara kendimin derinliklerini anlatmaktan keyif alırdım. ortak paydamız çoktu onunla. zeynep de yalnızlıktan dem vuruyordu sürekli. erkeklerden de oldukça uzak bir yaşam geçirdiğini söyledi. konuyu cinselliğe getirmeye çalışır gibi havası vardı. sezmiştim bunu. benim de ona değişik bir gözle baktığımı hissediyordu herhalde.
    ···