sözlüğün en büyük film listesi

fight club - aç ve izle, ızdırabını gibtirtme şimdi bana

following - bir yazar birisini izler ve izlediği adam bunu farkeder. izlediği adam bir hırsızdır aslında ve tesadüfi evlere girip mal mal şeyler çalar. fotoğraf, ne bileyim çatal falan, hobi olarak yani, para kazanmak için değil yani. Sonra yazar buna katılır ve olaylar rengini değişir. siyah beyaz bir filmdir, mementonun yapımcılarındandır. fazla övemeyeceğim, kusura bakma, ben fazla beğenmedim, zaten bir saatlik film zaten.

forrest gump - tom hanks reyizin mükemmel filmidir. dünya görmüş ve dünyadan haberi olan bir insansan kesinlikle izle. zengin ve meşhur olmak için bazen basit bir insan olmak yeter. hayatın değişir izledikten sonra.

from dusk till dawn - tarantino ve clooney reyiz iki kardeştirler ve mekgibada sınıra yakın bir barda birisiyle görüşmek için gelirler. bir bara girerler ve bardakilerin garipliği ortaya çıkar. filmi tak gibi anlattım ama, izle kesinlikle. vampirli falan film ama, çok eğlenceli.

from paris with love - nefes kesici film diye buna derim ben. travolta reyiz oynar ve filmi baştan sora heyecanla izlersin. travolta süper bir ajandır ve parise bir görev için gelmiştir. izle, izle, izle

gladiator - russel crowe baş roldedir ve glatiatörleri anlatan en süper filmdir. izlemediysen hala, kesinlikle izle derim.

goodbye lenin - olaylar almanyada geçer. daha berlin duvarı dağırılmamıştır ve kocasının kendisini atması sonucunda komaya giren bir anne vardır. komadan uyanında duvarın yıkıldığını ve tüm inandığı ideolojinin yıkıldığını öğrenirse stresten ölebilir. hakikati öğrenmemesi için oğlu her şeyi eskisi gibi zütermek için çabalar. oğulun anneye olan sevgisini gözler önüne seren mükemmel bir filmdir, sakın izlemeği ihmal etme.

goodfellas - scoresese filmidir. rollerde robert de niro, joe pesci gibi reyizler vardır. işleri süper giden bir mafyanı anlatır. mafya dünyasını mükemmel anlatan bir filmdir. ne diyeceğimi bilmiyorum, kesinlikle kaçırma.

great expectations - çocukluktan bir kıza aşık olan bir genç ve erkekleri delirtmek için eğitilmiş bir kızın aşk hikayesidir. boşalarak izlersin.

heat - bir al pacino ve robert de niro klasiğidir. al paçino bir detektivdir, de niro ise bir mafya. aşırı daşşaklı bir filmdir, kesinlikle kaçırma.

how much do you love me - monica bellucci bir huurdur ve onu karısı yapmak isteyen bir adamın hikayesini anlatır. adam piyangodan acayip para kazanır ve monicaya ayda yüz bin euro ödemeye hazırdır karısı olmak için. ama huur huurdur. izle ve boşallll.

hugo - 2011in en güzel filmidir derim. scorsesenin en son çekilmiş filmidir. pariste tren istasyonunda yaşayan, hugo isimli bir çocuk vardır ve bir robotu tamir etmek ister. olaylar çok karışık ama, bu kadar güzel sahneleri olan ikinci bir film görmemişimdir. kesinlikle kaçırma. bu sene 5 oskar almıştır ve bunu kesinlikle hakediyor.

inception - uyku içerisinde uyku amk. süper bir bilim kurgu filmidir, ayrıca baş rolde di caprio reyiz oynar. mutlaka izleyin, 4 oskar almıştır geçen sene. uykuda olmadığından emin misin?

inglorious basterds - ikinci dünya savaşıyla, hitlerle daşşak geçer tarantino reyiz. baş rolde brad pitt vardır. israilli manyaklardan oluşan bir grup vardır ve hitlerin dıbına koyarlar (hitlerin amı yoktu ama, olabilir de, adamın neyi belli ki amk). savaş filmi denmez ama, mükemmel film denir.

insomnia - al pacino reyiz günlerdir uyuyamaz ve bir cinayeti araştırmak zorundadır. al pacino klasiği denmez bu filme ama, izlerseniz pişman olmazsınız.

into the wild - entel bir aileden çıkmış ve tabiatla yaşamak isteyen bir gencin gerçek hikayesidir. adam o lise puanlarıyla harvard üniversitesinden okuyabilir ama, kendisini vahşi hayatta yaşamaya adar. bu adam idölüm diyebilirim. eğer güzel filmden anlayan biriysen, hiç kaçırma.

ip man - bir çin fimdi deyip geçme. mükemmel savaş sahnelerinin yer aldığı, bir karate üstadının iyimser hayatını anlatır. japon-çin savaşı döneminde ip man reyizin şehri de işgal olunur ama, adam pesetmez, sonuna kadar mücadele eder. ayrıca ip man bruce lee-nin öğretmenlerinden olmuştur.

irreversible - filmde baştan sonra monica bellucciyi gibiyorlar amk, ferre izleyeceğine bunu izle.

kill bill (I, II) - bana göre tarantinonun en başarısız filmdir. intikam peşindeki bir amlı doğu savaş teknikleri falan öğrenir ve intikdıbını almak için bill diye birisini arar. ama filmi sevenler var, belki sen de beğenirsin ama, bu filmi izledikten sonra tarantinoya ana avrat küfrettim amk

knocking on heaven s door - favori filmlerimdendir. ölmelerine bir kaç gün kala iki hasta karşılarşırlar hastanede. ölmeden önce yapmak istedikleri hayalleri vardır ve kaybedecek bir şeyleri olmadığı için, hayallerine doğru son adımlarını atarlar. filmdeki bazı sohbetleri hayatınız boyunca unutmazsınız. bir alman filmidir ama, bir almanın bu kadar duygusal olabileceğine hiç aklım ermiyor. izlemeyeni gibsinler.

l a confidental - bir cinayeti araştırmak için yarışan polisleri anlatır. her polis bu cinayeti kendi çözsün ister ve hepsinin kendine ait adalet anlayışları vardır. kevin spacey oynuyor desem yeter bence.

le jaguar - bir şaman ispanyadaki bir adadan bir konferans için fransaya getirilir ve ölüm ayağındadır. bir geceliğine konuğu olduğu adamlar bir ruh ilişkileri vardır. adam adaya gider, ne bileyim savaşır falan, iyi film, jean reno reyiz oynar.

leon the professional - favori filmlerimdendir. profesyönel bir killeri oynayan jean reno, intikam peşindeki genç bir kıza kendi mesleğini öğretir. harika bir filmdir, dikkat sniper, ama beni vurama….

liar liar - jim carrey bir avukattır. avukat yalan söyleyemzse ne olur? izle izle gül sıç amk, sakın kaçırma.

life is beautiful - ikinci dünya savaşı döneminde nazilere esir düşen baba ve oğulun dramı. baba oğlunu her şeyin bir oyun olduğuna çalışır, yoksa oğlu hakikati öğrenebilir. şimdiye kadar yapılmış en kral filmlerdendir.

limitless - bir yazar, tesadüf sonucunda bir hap kullanır ve hap insan beyninin yüzde yüz çalışmasına sebep olur. insan beyni yüzde yüz çalışırsa neler neler olur. ama tabi hapın kötü yanları da vardır. kesinlikle izle derim.

lock stock and two smoking barrels - bir guy ritchie filmidir. mafya, silah, uyuşturucu, zengin olmaya çalışan bir grup genç ve daha neler. hayranlıkla izleyeceğiniz, hem komik hem heyacanlı, 10 numara bir filmdir.

lucky number slevin - adamın biri arkadaşının evine gelir ama, arkadaşı evde olmaz. eve bir kaç kişi girer ve bunu arkadaşı sanıp alıp zütürürler. oysa arkadaşının bir mafya babasına borcu vardır ve ödemezse ölecektir. izleyin, beğenmezseniz nick6mı gibertin amk.

malena - kocası savaşta ölmüş, aşırı güzel bir amlı köyde erkeklerin ve onu kıskanan diğer amlıların hedefi olur. bi de bu amlının hayranı olan bir ergen vardır. izle boşal tarzında bir filmdir, monica belucci oynar baş rolde.

me myself and irene - jim carrey bir şizofrendir ve sen gülmekten altına sıçırtacaktır. hiç kaçırayım deme.

meet joe black - zengin bir adamı öbür dünyaya zütürmek için azrail kendisi insan simasında gelir. brad pitt ve anthony hopkins reyizlerin oynadığı mükemmel bir dram filmidir.

memento - izlemediysen sözlüğe girme, uzatmayacağım.

mission impossible - bunu niye listeye yazdım bilmiyorum ama, tarzında iyi filmdir. gibtiğimin tom cruise'si oynar ve ajandır. gibim kadar boyu var ama, filmde gibici bir kahramandır. gibeyim böyle işi, tamam sakinim…

national treasure - hazine arayan nicolas cage ve olduğu şüphe doğuran bir hazine. olaya masonlar falan da girer. iyi bir macera filmidir, kaçırmayın derim. gerçi nereye kaçacak amk, internette duruyor işte.

no country for old men - bu filme o kadar ödülü niye verdiler bilmiyorum ama, filmdeki manyağa hayranım. adamın tipini gibeyim, süper oynamış. züteleğin bir bavul para bulur ve bu paraların asıl sahibi manyak bir killer gönderir parayı geri alması için.
_________________________________________________________________________________________

devamı @3de

ocean s eleven - ocean s twelve - ocean s thirteen - soygunlar yapan bir grup kişi vardır ve bunların yaptıkları soygunlardan oluşur film. izlemediyseniz kesinlikle izleyin.

once upon a time in america - robert de niro reyizin en meşhur filmlerindendir. çocukluktan arkadaş olan bir kaç genci anlarır. de niro reyiz hapishaneye düşer ve çıkınca arkadaşları yine bunu aralarına katarlar. uzun filmdir ama, izleyin derim. dünya film klagiblerindendir.

one flew over the cuckoo s nest - jack nicholson reyizin en kral filmidir. adam akıl hastanesine gider kendi isteğiyle ve hastanedekileri hastane görevlilerine karşı organize eder. gerçekçi ve hayat dolu bir filmdir. kesinlikle kaçırma.

paycheck - teknoloji dühasını oynar ben affleck. adam bir şirket için icatlar yapar ama çalışmadan önce şöyle bir anlaşma yapar. projden sonra, proje süresi boyuncaki hafızası silincektir. ama iyi para için yapar bunu. son defasında ise, şirket yetkilileri adamın hafızasını silip parasını vermemeğe kalkışırlar. ben affleck reyiz yer mi amk? adam öyle bir şey düzenliyor ki, hasgibtir denir buna ancak.

public enemies - 1930larda john dillinger diye bir mafya babası vardır. aslında adam genç, bi de johnny depp oynuyor. polisler adamı yakalamak için uğraşırlar, dillinger ise çok akıllıdır. güzel filmdir, izleyin.

pulp fiction - bana göre şimdiye kadar yapılmış en güzel filmdir. tarantinonun şaheseridir. olayların yerleri değiştirilmiş, filmin başındaki hisse ortada olması lazım, sonundaki hisse başlarda bi yerde. ama filmin anlattığı şey bu değil. şimdi filmde ne anlatılıyor dersen, bi şey diyemem, ama beğenmezsen nick6mı gibert diyebilirm. ccc tarantino reyiz ccc

rain man - tom cruise ve dustin hoffman oynar baş rollerde. bunlar iki kardeştirler ve hoffman bir delidir. ama adamın hafızası mükemmel üstü. izle ve gör derim.

reservoir dogs - bir tarantino klasiğidir. bir grup cinayetkar bir iş için toplanırlar ve bunların içine bir polis sokmuşlardır. ama neyse ne anlatayım amk, 10 numara bir film, izlemeyeni gibsinler.

righteous kill - iki polis, birisi al pacino, diğeri robert de niro. birisi suç işler ama bir birlerini ele vermek istemezler. kesinlikle kaçırma, daşşaklı bir filmdir.

saving private ryan - savaş filmlerinin kralı derim ben buna. amerika yasalarına göre, tek oğul savaşa gitmez. savaş süresinde bir askerin kardeşleri hepsi ölür ve yasaya göre tek kalan kardeş eve dönmelidir. ama savaş sırasında adamı geri getirmek kolay değildir. bu iş için bir grup asker bu askeri aramak için savaşın en kaynar noktalarından geçerler. savaşı gerçekleri ile, vahşiliği ile gösteren en güzel filmdir bence. baş rolde tom hanks reyiz oynar.

saw (I-IIV) - testere lakaplı bir manya, insanları ölümcül sınavlara sokar ve amacı hayata değer vemeyen inslarlara hayatın değerini öğretmektir. sınavdan geçmek için büyük kurbanlar vermen gerekir. şimdiye kadar yapımış en iyi filmlerdendir bana göre. dehşet vahşet içerir, söyleyeyim. ama izlemeyeni de giberim.

scarface - 1980 yılında kubadan gele göçmen tony montana diye bir adam vardır, al pacino reyiz oynar. adamın amacı mafya dünyasının dıbına koyup en yüksek makamda oturmaktır. en güzel filmler listemin ilk beşliğine girer bu film.

se7en - hıristyanlığa göre 7 büyük suç vardır. bu suçları işleyenleri tutup cezalandıran bi de manyak var bu filmde. 7 suç, yeni suçlu. brad pitt ve morgan freeman oynar baş rolleri. kral filmdir, beğenmeğene direkt saksoya geliyorum.

seven pounds - bu film hakkında ne desem spoiler amk. baş rolde will smith oynar. sonunda hasgibtir değeceğiniz filmlerdendir, sakın ha kaçırmayın.

sheitan - vincent kasselin baş rolde oynadığı karışık bir filmdir. korku filmi denebilir. bir grup genç dinlenmek için bir köye gelirler ve köyde manyak bir adam vardır. bu tarza daha isim koyamadım amk. fransız filmidir ayrıca.

sherlock holmes - meşhur dedektif sherlok holmes ve onun yardımcısı watson. mistik bir suçluyu aramaya koyulurlar. sonunda hasgibtir deyeceğiniz filmlerdendir. kesinlikle izleyin.

shutter island - polis olan di caprio reyiz bir araştırma için, tedavisi mümkün olmayan, zihinsel sorunları olan insanların tutulduğu bir ada hapishanesine gelir. ama olaylar aslında gördüğün gibi değildir. kesinlike izleyin, 10 numara filmdir.

slumdog millionaire - bana göre taktan bir hindistan filmi, çoğu insana göre süper bir film. hindistanlı bir fakir bin kim milyoner olmak ister yarışmasına katılır ve soruların cevabını hindistan filmlerindeki gibi tesadüf sonucu buluyor. bi de sonunda dans ediyorlar amk, ııııığ iğrenç amk. neyse, 8 oskar almış amk.

snatch - jason statham ve brad pitt reyizin rol aldığı mükemmel bir guy ritchie filmidir. brad pitt bir çingenedir ama mükemmel bir dövüşçüdür. ama bu dövüşlerde yenileceksin denildi mi yenileceksin arkadaş. çingeneye laf geçirmek mümkün mü amk. kesinlikle izleyin binler, kral filmdir.

taken - eski ajanın kızı parise gelir ve kızı kaçırırlar. babası ta ebesinin amerikasından kızını kurtarmak için parise gelir ve her kesin dıbına koyar. film bu.

the art of flight - buna aslında film denmez, belgesel denir. reb bull-un çektiği bir filmdir, skicileri gösterir. müziğiyle, tipiyle, kaliyesiyle, heyecanıyla mükemmel bir belgeseldir. nerdeyse konuşma yoktur ama, izledikten sonra alp dağlarına koşarsın amk.

the aviator - zengin genç bir adam, di caprio oynuyor, film yapmak için heveslenir. ama adam bir filme o kadar para koyuyor ki, o parayla yeni ülke kurulur amk. adam uçak hayranı ve savaş filmi çeker. bi de hastalığı vardır, her şeyden iğrenir, temizlik manyağı. ve film hayal ürünü değildir, gerçek olaylardır.

the big lebowski - bu filmi yapanın amk ve bu filmi beğenenlerin zütüne koyayım. niye bu kadar meşhur lan bu film? bi taka yaramayan, hayatı bowling oynamakla geçen bir kaç kişini anlatıyor, kesinlikle izlemeyin. ve de bu filmi bana adam akıllı anlatacak, neden bu kadar meşhur olduğunu ve bazıları tarafında bu kadar tutulduğunu anlatacaklara nick6 benden

the boondock saints - iki kardeş, suçluların düşmanı. suç işleyerek suçluların dıbına koyan ölüm melekleri resmen. 10 numara filmdir, kesinlikle izleyin.

the curious case of benjamin button - insan doğar, büyür, ölür. burda böyle değil, brad pitt reyiz oynuyor benjamini. burda insan doğar, küçülür, ölür. adam yaşlı doğup küçülüp ölüyor amk.

the departed - di caprio, matt damon ve jack nicholson reyizlerin oynadığı mükemmel bir polis mafya filmi. sonunda hasgibtir dersiniz.
________________________________________________________________________________

devamı @4de

the devil s advocate - keanu reeves, al pacino ve charlize theron oynar. reevez reyiz al pacino reyizin avukatlığını yapar. ama al pacino reyiz şeytanmış. süper bir filmdir

the fifth element - bruce willis, milla yovovic ve gary oldman oynar. gelecek, uçan arabalar falan derken, dünyayı kurtarmaya çalışırlar.

the game - insani hisslerini kaybetmiş bir zengin ve hayatını değiştiren bir oyun. insanlık nedir, arkadaşlık, akrabalar nedir hatırlamak için, adamın hayatını giberler, sakınn haa kaçırmayın.

the godfather (trilogy) - amerikadaki italyan mafyasını anlatan bir film. 3 kısımdan oluşur. bana göre gelmiş geçmiş en iyi filmdir, ne tarz film severseniz sevin, bu filmi izlemediyseniz gibtirin gidin derim. ccc al pacino ccc ccc marlon brando ccc. filmin ilk kısmının sadece 6 milyon dolara çekildiğini ilk duyduğumda hasgibtir demiştim. gerçi 1974 yılında az para değildir ama, yine de insanın inanası gelmiyor.

the green mile - hapishanedeki çalışan bir işçi ve ölüm cezasına mahkum olmuş suçlular arasında geçen dramdır, hayati dramların babasıdır bu film. tom hanks reyiz giber.

the hangover - son dönemin en çok gülünen filmlerindendir. 4 arkadaş düğün öncesi bir keyif yapalım diye las vegasa giderler. yarın uyandıklarında dün yaşadıklarını unuturlar. ama dün neler yapmışlar adamlar, neler neler amk, ben 24 yıllık hayatımda o kadar macera yaşamadım, adamlar bir geceye yaşamışlar.

the illusionist - bir sihirbazın hikayesidir. sevgilisini elinden alırlar ama, sevgilisini geri getirmek için adam neler neler yapar. sakın izlemediniz demeyin.

the imaginarium of doctor parnassus - karşınıza çıkarsa kesinlikle izlemeyin, onun için yazdım.

the italian job - bir grup soyguncu ve içlerinden kendilerine ihanet eden bir zütelek. zütünden kan alırlar adamın, kesinlikle izleyin, böyle soygun görmediniz.

the jackal - bruce willis reyiz bir killerdir. onu durdurmak için richard gere'nin oynadığı sniperi hapisten serbest bırakırlar. güzel filmdir

the jacket - yanlışlıkla akıl hastanesine getirilmiş bir adam. adamın üzerinde bazı deneyler yaparlar ve adam deneyler sonucunda geleceğe gider. güzel film, kaçırmayın.

the lives of others - doğu almanyada insanların nasıl kontol edildiğini anlatan mükemmel bir filmdir. spoiler vermeyeyim, izlemeden yaşamayın.

the machinist - bir yıldır uyumayan christian bale reyiz bir makinisttir. adam hayal falan görüyor, izlenilesi filmdir.

the mask - jim carrey reyiz oynar. bir maske vardır, onu takarsan yeşil derili bir manyağa dönüşüyorsun. eğlenceli bir komedi filmidir, keyfiniz bozuksa izleyin, kesinlikle iyi gelir.

the matrix - valla ne desem bilemiyorum ama, bilim kurgu seviyorsanız izlemişsinizdir zaten. izlemediyseniz izleyin, daha ne diyeyim amk.

the passion of the christ - isa peygamberin son gününü gözler önüne seren bir mel gibson filmidir.

the prestige - iki sihirbaz, bir birinin arkadaşı, düşman olurlarsa ve bir birirlerini yenmek için yarışmaya girirlerse, yapamayacakları şey yoktur. şimdiye kadar izlediğin en iyi filmlerdendir, kesnilikle izleyin.

the quick and the dead - western tarzında bir filmdir. babasını öcünü almak isteyen genç silahşör bir kız. çok güzel bir çekimdir, tarzı sevenler sakın kaçırmasınlar. ayrıca, o kızı sheron stone oynuyor.

the reader - hayatımda izlediğim en iyi dram filmi. ilk 20-30 dakikası gibişten ibarettir. lilesli bir ergen ve 30 falan yaşlarında bir dul kadın. her gün her gün sevişirler, bunun karşılığında kadın liseliden bi tek ona kitap okumasını ister. bu filmi izlediğimde ağlamıştım, yalan yok.
____________________________________________________________________________

devamı @5de

the rock - sean connery ve nicolas cage reyizin oynadığı bir savaş filmidir. polis, fbi falan derken, güzel bir film izlemiş olursunuz. iyidir, izleyin

the shawshank redemption - imdb listesinin başında duran film. mahbus hayatını anlatan mükemmel bir eser. ne diyeyim ben artık, izleyin.

the silence of the lambs - anthony hopkins reyizin en kral filmi. 1992 yılının en iyi filmi oskarını almıştır. bir manyağı anlatır, ama öyle böyle değil amk. tüyleriniz diken diken olur.

the sixth sense - bu filmin spoilerini vermeyen mi kaldı. ölmüş insanları gördüğünü iddia eden bir çocuk ve onu iyileştirmeğe çalışan bir pgibiyatrist. bruce willis reyizin en iyi filmlerindendir.

the thomas crown affair - thomas crown diye bir resim hırsızının eşsiz hikayesi. baş rolde pierce brosnan reyiz oynar, sakın kaçırmayın. adam karizma amk.

the truman show - hayatı kendinden habersiz olarak televizyonda yayımlanan bir insanın dramı. jim carrey reyiz oynar. mükemmel bir filmdir.

the untouchables - zamanında al capone reyizi hapise atmayı başarmış bir grup. olaylar gerçektir, böyle bir grup olmuştur. baş rollerde kevin costner, sean connery ve robert de niro oynarlar. üşüyoruz al capone yeriz.

the usual suspects - kevin spacey reyizin baş rolü aldığı mükemmel bir hasgibtir filmidir. kesinlikle izleyin, spoiler vermemek için kısa yazıyorum.

troy - brad pitt reyizin baş rolünü aldığı tarihi bir filmdir. troyun neresi olduğunu bilmiyorsanız direkt gibtiriniz gidiniz efendim (affedersiniz)

unknown - adamın birisi komaya girer ve kim olduğunu unutur. karısını falan tanımaz ve gerçek kimliğini bulmak o kadar kolay olmayacaktır. güzel bir action filmidir, kaçırmayın.

up - izlediğim en güzel animasyon filmidir. çocukluktan beri kız arkadaşıyla hayallerini ettikleri seyahatı yapamamış olan bir yaşlı amca vardır. kız arkadaşıyla evlenmişlerdir ama, çocukları olmamıştır. yıllar geçmiş ve karısı ölmüş. adam hayatının son döneminde karısıyla hayallerini kurdukları seyahatı gerçekleştirmeğe karar verir.

up in the air - karizmatik clooney reyiz, bir şirkette çalışır. görevi işçileri kovmaktır. bir gün genç bir kız, işçileri kovmak için bir bilgisayar sistemi kurar ve clooney reyizin aslında gerekli olmadığını ispat etmeğe çalışır. işte şimdi yarra yedim diye düşünen clooney reyiz, aksini ispat etmek zorundadır ki, kovulmasın.

v for vendetta - izle ve ızdırabını gibtirtme

van helsing - güzel bir vampir filmidir. niye sen vampir misin gardaş?

what dreams may come - bir bilerini delicesine seven bir çift. adam cennete düşer, karısı ise cehenneme. çok renkli ve güzel bir dramdır. amlılar izlesin kesin, erkekler kendileri bilirler, ben izledim mesela.

yes man - jim carrey reyiz bir gün hayır demeye tövbe ediyor. her şeye evet denincede, olaylar çok karışıyor. komedi ve dram bir arada, güzel yapmışlar gavurlar.

you don t mess with the zohan - israilli bir süper ajan, ama hayalleri bu değil. adam amerikaya gidip kadın berberi olmanın hayallerini kuruyor. izle izle gül sıç serisinden mükemmel bir komedi.

la haine - baş rolde vincent kassel'in oynadığı fransız yapımı bir filmdir. film baştan sona siyah beyaz. film fransa sokaklarında polisle polis karşıtı kişilerin çatışmalarını anlatır. filmde hem polis hem sokak binleri iyisiyle kötüsüyle gösterilmiş, taraf tutulmamış yani. filmden bir cümle filmin asıl konusunu çok iyi anlatır "50 katlı bir apartmandan atlayan birisi kendi kendini teselli eder ve der ki, daha her şey yolunda, her şey yolunda, sorun düşmekte değil, sorun yere çarpmakta". yani sokaklarda iyi kötü yaşanıyor, ölmüyorlar ama bu bir düşüştür, bunun bi de yere çarpması vardır. şahsen filmin 8.1 imdb puanını anlamış değilim ama, bi 7'yi haketmiştir bence.

angels and demons - dan brown'un yazdığı bir hikaye daha. da vinci code izleyip beğendiyseniz, bunu da beğeneceksiniz. bu sefer romada (ve vatikanda) geçiyor olaylar. tom hanks reyiz da vinci code filmindeki oynadığı adamı oynuyor. bir cern deneyi sonucunda antimadde almayı başarırlar. bu sırada da papa seçimi başlamaktadır. illuminati diye bilinen grup vatikanın işini bozmak için deney sonucunda alınan anti maddeyi kullanmak ister. işte yine sembolizm, yine mükemmel roma şehri, yine güzel bir dan brown hikayesi. imdb puanının düşük olmasının tek bir sebebi var, o da kitabın her zamanki gibi filmden daha iyi olmasıdır ve düşük oy verenler de kitabını okuduktan sonra filmini izleyenlerdir. filmin başından sonuna bi an bile sıkılmazsınız, bir çırpıda izlersiniz.

sin city - komiksin film versiyonu gibi bi şey. film siyah beyazdır ve komiks gibidir her şey. günahlar şehrinde geçer olaylar. karizmatik bir tipi var filmin, böyle dayı dayı konuşmalar, daşşaklı adamlar, amlılar. senaryosu karışık ama, çekimi için izleyin derim.

rocknrolla - yine guy ritchie, yine daşşaklı bir film. aslında filmin baş kahramanı diye bi şey yok. filmde kendini londranın ağalarından sayan bir adam var. bu adam ev, toprak alış verişinden para kazanıyor ama, yasadışı. mesela istediği zaman inşaat izni alabiliyor ve en çok da böyle para kazanıyor. dolandırıcı bir oç işte. adamın karşısına bir gün zengin bir rus çıkıyor. para öyle bir şey ki, herkes bir birini kazıklamak istiyor. olaylar karışınca, bizim bu londra ağası pekekentinin geçmişi geleceği hepsi alt üst oluyor. valla şimdi bi tak anlatamadım ama, mafya, rock, para, soygun karışımı bir şey, filmi izledikten sonra bana hak vereceksiniz, anlatılması zor bir film : )

revolver - jason statham reyizin oyunculuğunu yaptığı bir guy ritchie filmidir. konu şu ki, jason reyiz hapisten yeni çıkıyor, 2 yılda iyi para kazanıyor. adamı zehirliyorlar ve doktorlar diyorlar ki, senin 3 gün ömrün kalmış. 2 tane de bin arkadaş var, bunlar soygun yapıyorlar. bu onu soydu, o bunu soydu derken işler uzayıp gidiyor ama, bu filmdeki sohbetleri dinlemek için kesinlikle izleyin derim. jason reyizin kafasında kendi kendisine konuşmaları, adamın düşünceleri, çok derin konular işlenmiş bu filmde. filozof olmak istiyorsanız ve böyle şeylerden anlıyorsanız, kesinlkle kaçırmayın. bu filme aksiyon ya da mafya filmi diyenin ben ta amk demek ki anlayamamışlar filmi

american beauty - kevin spacey reyizin baş rolünü oynadığı mükemmel bir hayat hikayesi. 40 yaşlarında, karısıyla ve liseli kızıyla yaşayan bir baba. hayatı rutin olmuş, ne aile mutluluğu var, ne huzuru, hatta karısıyla bile düzenli bir ciks hayatı yok. filmde çok derin hayati gerçekler inceleniyor. spacey reyiz asıl mutluluğun, serbestliğin ne demek olduğunu gösteriyor. şimdiye kadar izlediğim en güzel filmlerden, hayat dolu bir yapım. izlemeden ölmeyin denilecek filmlerden.

trainspotting - 4 ardakaş, uyuşturucu bağımlısı ve verdikleri hayat mücadelesi. filmin ilk kısmı sıkıcı gelebilir, ama ben şimdiye kadar uyuşturucu bağımlısı bir hayatı bu kadar güzel gösteren bir film izlemedim. filmde gram abartı yok. asıl hayatın içinden bir film. herkes beğenmez bu filmi, asıl güzel filmin ne olduğunu anlayanlar izlesinler.

oldboy - bir güney kore filmidir. Oh Dae-su isimli bir adam (isminin anlamı bu günü için yaşayan insanmış) gizlice kaçırılır ve kendisini bir odada bulur (hapis gibi, ama oda hotel odasına benziyor). detaylara girip spoiler vermek ismemem ama, kısaca özetlersek, ne zaman biteceği belli olmayan, sebebi belli olmayan bir hapisten sonra Oh Dae-su çıkar ve olayların sebebini araştırmaya başlar. en iyi intikam filmlerine girer bu film bana göre, yalnız dikkatli izlemek gerekir, hem olayları anlamak için, hem de arada çok güzel sözler söylüyorlar, ibretlik bir film. açıkçası korelilerden bu kadarını beklemiyordum.

i am legend - will smith oynuyor, new york'da bir epidemi sonucunda bir kisi sag kaliyor, digerleri ölüyor, ölmeyenler ise hayvanlaşıyorlar. adam doktor ve bu epidemini durdurmak için uğraşıyor, iyi filmdir. az korku filmi denebilir ama, filmin amacı korkutmak değil.

the life of david gale - kevin spacey reyiz baş rolde. adam profesör, tecavüz edip öldürmekle suçlanıyor ve ölüm cezası veriliyor. cuma günü idam edilecek, adam son bir kaç gün içinde bir kadınla reportaj yapma kararı veriyor, 3 seansda anlatacakmış olayı. 10 numara bir filmdir, sonunda hasgibtir dersin, bir insan ideoloji için neler yaparmış izle de gör bakalım.

the terminal - steven spielberg reyizin yaptığı bir filmdir. baş rolde tom hanks reyiz oynar, Catherine Zeta-Jones da var * . bir doğu avrupa ülkesinden new yorka gelen bir adam, kimlik kontrolünden geçemez. sebebi ise, adamın ülkesinde isyan çıkmış, darbe mi ne olmuş, neyse artık, devlen amerika ile diplomatik ilişkilerini kesmiş ve bu yüzden o ülkeden gelen adamlar amerikaya sokturulmuyor. ama amerika da o ülkeye kimseyi göndermediği ve uçuşların iptal edildiği için, adam hava alanında kalır. ne kadar kalacağı belli değil, çünkü diplomatik ilişkilerin yeniden ne zaman kurulacağı belli değil. adamın hava alanındaki yaşdıbını anlatan bir filmdir. bir dakika bile sıkılmazsınız, asıl insanlığın ne olduğunu anlatan mükemmel ötesi bir filmdir. izlemeyeni gibsinler

the mist - stephen kingin senaryosunu yazdığı bir filmdir. amerikada bir şehiri garip bir sis kaplar. sis kendisiyle garip yaratıklar getirir. insanlar bir supermarket-de kapanıp kalırlar. tabi herkes orda kalmaz ama, filmde orda kalanlar gösteriliyor. önceden uyarayım, filmin sonunda bir olay oluyor ve insanın içinde kötü dugyular bırakıyor. korku filmleri benim tarzım değildir, sonu güzel diye önerdiler, o yüzden izledim. bir kere izlenir yani

law abiding citizen - gerard butler ve jamie fox'un baş rolleri oynadığı süper ötesi bir film. gerard reyizin ailesini gözleri önünde öldürürler ve amerikan yasaları suçluların birine idam cezası verirken, diğerine 3 yıl hapis verir. ama adamın ailesini öldüren adamdır o 3 yıl alan. gerard reyiz amerikaya ve amerikanın en iyi avukatlarından birine, bu yasaların adaletli olmadığını göstermek için tehlikeli bir oyun oynar. panpalar, uzun zamandan beri bu kadar güzel bir film izlememiştim. kesinlikle kaçırmayın, izlemeden ölmeyin!

undisputed(i, ii, iii) - hapishanede düzenlenen savaşlarla ilgili bir film. kavga sahneleri şahanedir, bu tarzı seviyorsanız kesinlikle izleyin. filmde anlam falan aramayın, ama kavga sahneleri oooof ooff Yuri Boyka boyka boykaaa ccc boyka reyiz ccc

mystic river - clint eastwood reyizin çektiği, baş rolde sean penn'in oynadığı bir suç filmidir. imdb-si 8.0 ama bana sorarsanız 7.0 veririm. sıradan bir suç filmi derim hatta, adamın kızını öldürüyor birisi, sonra polis de adam da kızın katilini arıyor falan da filan. film boyunca sıkılmazsınız ama, bittiğinde eeehh işte dedim ben.

requiem for a dream - uyuşturucu konusunu anlatan hiç şüphesiz gelmiş geçmiş en güzel filmdir derim. uyuşturucu bağımlısı bir genç, yanlız ve yaşlı annesi, uyuşturucu bağımlısı kız arkadaşı ve uyuşturucu bağımlısı arkadaşı. herkesin bir hayali var ve hayallerini gerçekleştirmek için uyuşturucu yolunu seçerler. şu gibtiğimin uyuşturucusunu elde etmek için nelerden geçiyorlar bi görseniz. hele filmin soundtrack-i, izlerken tüylerim diken diken oldu. eğer uyuşturucuya az da olsa sempati duyuyorsanız, bi kere izleyin yeter. bu filmi yaptığı için Darren Aronofsky'nin yedi sülalesine rahmet olsun. izlemeden ölmeyin, ama moralinizin iyice bozulacağını da hesaba katın izlemeden.

deja vu - güzel bir bilim kurgu filmi izlemek istiyorsanız kesinlikle izleyin. denzel washington oynuyor baş rolde. bu filmi anlatıp da spoiler vermemek çok zor. şöyle diyelim, crime-drama tarzı bir film. amk anlatamıyorum ki, ne anlatsam spoiler. ama action filmi izlemek istiyorsanız kesinlikle izleyin. bilim kurgu fazla abartılmamıştır, yani robotlar falan çıkmıyor sağdan soldan amk. izleyin lan ne uzatacam, anlatacağım filmi gibeyim, ben gidiyorum

cidade de deus (city of god) - bir brezilya filmidir. film çok karışık ama, genel olarak özet geçilirse, ghetto denilebilecek bir küçük şehirdeki çocukların hayatını anlatır. çocuklar daha çok küçükken mafyaya bulaşırlar, ot içerler, silahla adam öldürürler, kokain kullanırlar, her taku yaparlar yani. bunların içinden birisi fotoğrafçı olmak ister, hayali bu olur yani. filmde bu şehrin hayatı sertliğiyle tam olarak gösterilir ve harbiden içiniz acır ordaki hayatı izleyince. hem olaylar gerçektir, hayal ürünü değildir, bunların yaşanmış olduğunu düşününce, hatta şimdi bile yaşandığını hayal ettikçe insanın tüyleri diken diken oluyor. kesinlikle izlenilmesi gereken bir filmdir, puanım on üzerinden dokuzdur.

21 - filmin kardorsunu şahsen beğenmedim, bi tek kevin spacey reiz oynuyor diye geçiyorum günahlarından. harvadr tıp kazanmış çok zeki bir genç, ama okumak için yeteri kadar parası yok. bir bursa başvuruyor ve burs tüm parayı karşılayan bir burs, ama kazanmak çok zor. 300 bin dolar civarında para. adam bir gün hocasının başkanlığını yaptığı bir grupa davet edilir. bunlar iyi blackjack oynayan bir grup insan. takım olarak vegas-a gider orda paranın dıbına koyarlar. bizim çocuğu da davet ediyorlar bu grupa, sen zekisin sen yaparsın diyorlar. işte olaylar bundan sonra başlıyor. sonunda hasgibtir diyeceğiniz filmlerdendir. filmcilik açısından pek beğenmedim, ama baştan sonra sıkılmazsınız, bi defa izlenir.

the intouchables - bir fransız filmidir, ama fransız filmi sevmiyorsanız hemen gibtiri çekmeyin. şimdiye kadar yapılmış en güzel filmlerdendir. konusu, boğazından aşağı tüm vücudu felç olmuş bir zengin var. adamın bi yardımcıya ihityacı var. bi de taktan bi hayat yaşayan bi zenci var. işte bu zenciyi yardımcı olarak işe alır. aralarında geçen olaylar, ne bileyim yaşadıkları şeyler, gerçekten de hayat dolu, pozitif enerji saçan bir filmdir. kesinlikle izleyin, beğenmezseniz nick6mı gibertin, artık ne söyleyeyim. bu arada, film tamamen yaşanmış olaylara dayanıyor. bu iki adam gerçekten yaşamış ve hala yaşıyorlar. izleyin, izletin beyler.

the good the bad and the ugly - bu film zaten bir tarihtir. 1966 senesinde yapımış ve sahneleri, müziği, olmadı tuco için izleyin bunu beyler. clint eastwood keşke bu filmden başka filmde oynamasaydı. yani film seven insan, er ya da geç bu filmi izlemek zorunda beyler. ben de yeni izledim gerçi, bir kaç ay önce.

this is england - küçük bi çocuk var, babası savaşta ölmüş. okulda sürekli bununla dalga geçiyorlar, ama çocuk mal değil, babasına laf atana hemen dalar, ne bileyim şöyle aktif birisi yani. bi gün eve giderken yolda bir kaç ergenle karşılaşır. bu ergenler nazi takılan tipler. ama gidip kimseyi incitmezler, nazi gibi takılmayı severler, hatta aralarında zenci bile var. işte bizim çocuk bunların arasına katılır. bi süre eğlenirler. bi gün çetenin liderinin eski bi arkadaşı gelir. adam hapisten yeni çıkmış ve bu adam bizim nazilere benzemez. döven, öldüren, bildiğin vahşi bir nazi. işte bundan sonra çete ikiye ayrılır. nazi hayatının iğrençliğini gösteren, ingilterenin sokaklarında yaşanan cahilliği gösteren bir filmdir.

dead poets society - baş rolde tom robin williams reyiz oynuyor. şiirin ne kadar derin bi şey olduğunu gösteren bir filmdir. film hakkınca çok spoiler vermek istemiyorum ama, gerçekten bir baş yapıttır. izleyin izletin.

the hunger games - eğer lisle değilseniz bu filmi izlemeyin. kendi kendime söz verdim, eğer bu ergen filmi bu senenin en iyi filmi olarak oscar alırsa, bi daha academy awards'ı giblemeyeceğim. bu kadar

wall street - eğer az çok ekonomi ile ilginiz varsa kesinlikle izleyin derim. wall street'de işlerin nasıl döndüğünü anlatan mükemmel bir filmdir. michael douglas reyiz baş rolde. eski bi film olduğuna takılmayın, bu işler hala dönüyor. para giber beyler, para hayatınızı da giber...

wall street money never sleeps - ilk filmi izlemeden bunu izlemeyin derim. yine konu ekonomi, paranın insan hayatını nasıl gibtiğini gösteren bir filmdir. ilk filme nispeten daha çok dram tarzıdır. bence sonunu iyi yapamamışlar, ama ilk filmi izlediyseniz bunu da seversiniz. yine de ilk film giber

measuring the world - bir alman filmidir. alexander von humboldt ve Carl Friedrich Gauss'u anlatan bir filmdir. film çok taktandır bence, olmamış bu film...

the man from earth - derin bir felsefe içeren bir filmdir. insanlık tarihine yeni bir bakış açısıdır. bu film hakkında spoiler vermek istemiyorum, o yüzden kısa bi iki şey söylemek istiyorum. film genellikle bir odada geçer. konuşmalar ve fikirler ağırlıklıdır. bir felsefe filmidir. kesinlikle izleyin.

valkyrie - tom cruise reyizin en iyi filmidir. adolf hitler'e karşı yapılan suikastlardan birini anlatır. izleyin beyler, tüm almanlar vahşi değiller.

oceans - bir film değil de, bir belgesel bu. denizler ve okeanlar hakkında şimdiye kadar yapılmış belgesellerin hepsini bi kenara koyun ve bunu izleyin. hayat ne kadar güzeldir ve suyun içinde nasıl bir hayat vardır. beyler bunu izlemeden ölmeyin. bu belgeseli yapan herkesin ellerinden öperim. çekimler için neler neler harcamışlar adamlar, mükemmel ötesi sahneler içerir. izlediğinizde "bu sahneyi nasıl çekmişler amk?" diyeceksiniz, defalarca! bu de earth diye film var. disney çekmiş ikisini de, kesinlikle hatta şimdi oturup izleyin beyler.

3 idiots - bu filmi listeye koymayı unutmuşum. bir hint filmidir. ama öyle böyle değil beyler. eğitim sisteminin iç yüzünü gösteren bir baş yapıttır. üç arkadaşın üniversite yıllarında yaşadıklarını anlatan, asıl isyanın nasıl olması gerektiğini gösteren bir filmdir. bu filme komedi diyenin ta amk. bu film felsefedir, dramdır, bu film candır.

jackie brown - ccc tarantino ccc beyler eğer tarantino hayranıysanız (ben hayranıyım mesela) kesinlikle izleyin. bu arada, samuel l. jackson, robert de niro gibi reyizler oynuyor filmde. crime thriller tarzında mükemmel bir filmdir.

miller s crossing - beyler eski bir suç filmidir. godfather, ya da once upon a time in america tarzı filmler seviyorsanız kesinlikle izleyin. bu arada, yehudilerin dıbına koyayım. çok güzel bi kurgu var bu filmde beyler, kesinlikle tarzı seven izler.

four rooms - 1995 yapımı bir filmdir. tom roth reyiz bu filmde oyunculuğun dibine vurmuş, öyle böyle değil. filmde tim roth reyiz bi hotelde çalışıyor. 4 tane odanın servisini anlatıyor bu film. her oda farklı hikayedir. "the misbehavers" ve "the man from hollywood" bölümleri favorilerimdir. filmin son sahnesinde anırarak güldüm, son sahneyi tarantino reyiz yapmış ve kendisi de oynamış. her odayı, yani filmin 4 farklı segmentini 4 farklı adam yazmış. allison anders, alexandre rockwell, robert rodriguez ve quentin tarantino reyiz. izleyin la

the fountain - film çok karışıktır ve herkes farklı anlar. olay şudur ki, bu film ölümü, hayatı ve aşkı anlatır. hugh jackman reyiz oynuyor baş rolde. bilim kurgu ve felsefe filmidir denebilir. filmi yapan adam Darren Aronofsky beyler. ilk olarak bu adamı tanımayanların ta amk. bu adam requiem for a dream, black swan, pi filmlerini yapan adam. izleyin la, ya küfür edersiniz ya da seversiniz. ama önceden söylemek isterim ki, filmi çok dikkatli izlemeniz gerekir. hiç olmazsa filmin müzikleri için izleyin la, çoğu adamın izleyip de ağlamışlığı vardır. ama venedigde film gösterime girdiğinde yuhlanmış hahaha yok la bence izleyin

django unchained - tarantino reyizin en son filmi demem yeter mi? oyuncular, jamie fox, Christoph Waltz, leonardo di caprio, samuel l. jackson. daha ne diyeyim lan? oyunculuğun en üst düzeyde olduğu bir western filmidir. bi de şu theme song'u yok mu, arayanlar için "luis Enríquez bacalov - django". django isimli bir köle ve Dr. King Schultz isimli alman asıllı bi doktor. şu doktor aslında kelle avcısı ve aradığı üç kardeşi bulması için django'ya ihtiyacı var, çünkü adamların yüzünü django tanıyor. işte ordan başlayan bi hikaye. spoiler vermeyeyim, ama film öyle böyle değil beyler. ccc tarantino ccc

25th hour - edward norton reyizin baş rolde oynadığı bir film. adamı hapise yollayacaklar ve son gününü yaşıyor. güzel bi film panpalar, izleyin bence. ne söylesem spoiler amk naapak ama şu aynada kendisiyle konuşması sahnesi acayip panpalar

confessions of a dangerous mind - yaratıcı ve tüm hayali zengin olup karı kıza kaymak olan bir gencin hayat hikayesi. adam para kazanmak için her yola gidiyor ve bu hikaye gerçek hayattan alınma. aslında chuck barris isimli bir adamın hayatı anlatılıyor. filmi george clooney reyiz yapmış, kendisi de oynuyor. tam 10 numara bir film değil ama, en sondaki sahneyi defalarca izlemişimdir. bu arada, chuck berris amerikalı bir televizyon programı yapıcısı ve televizyon programlarına çok şey katmış birisi.

22 bullets - çoğu kişi bu filme ikinci leon der, haksız değiller ama haklı da değiller. baş rolde yine bizim jean reno reyiz oynuyor. adam katil olmuş senelerden beri, ama bunu öldürtmek için birisi bunu vurduruyor. bizim reyiz de intikam peşinde koyuluyor yollara. bi kere izlenecek aksiyon filmidir, amma jean reyiz keşke oynamasaydı bu filmde, oyunculuğunu hiç beğenmedim. ama bi kere izlenir.

groundhog day - bi tane hava durumu sunucusu Punxsutawney diye bi şehire bir haber yapmak için gönderilir. bu adam her sene bu şehire gelir. şehirde bi adet var. bi tane dağsıçanını evinden çıkarırlar ve ona sorarlar kendi gölgeni gördün mü diye. onun verdiği cevaba göre işte yaz daha ne zaman gelecek mi her ne taksa onu öğreniyorlar. taktan bi adet işte. neyse konu bu değil. adam gelir şehre, haberini yapar, ama şehirden çıkamaz, çünkü kötü hava durumu sebebiyle şehrin çıkış yolları kapalı. mecbur kalır bi gece hotelde. sabah uyanır ve bakar ki aynı günü yaşıyor, yine aynı olaylar oluyor. işte bu film aynı günü tekrar tekrar yaşayan adamın hikayesi. bill murray baş rolde. güzel film binler, izleyin.

dogma - dinle daşşak geçen bi film. ben affleck ve matt damon baş rollerde. adamlar her şeyle daşşak geçiyorlar amk. bunlar ikisi aslında melek ama tanrıya ihanet etmiş melekler. dünyaya ölüm melekleri olarak gönderilen bu ikisi artık tanrıya isyan etmeğe başlarlar ve tanrı tarafından lanetlenirler. eğer bu melekler cennete girmeyi başarırlarsa o zaman paradoks oluşur ve her şey yok olur. işte bunların cennete girmemesi için bi sürü olaylar çevriliyor. garip ve komik bi film.

true romance - ilk önce söylemek isterim ki, filmin senaryosunu yazan adam tarantino reyiz. oyunculara geldikte, meşhurlardan christopher walken, samuel l. jackson, brad pitt ve gary oldman var ama hepsini rolleri kısa kısa. hatta samuel reyiz bi kaç saniyelik amk. neyse, filmin konusu, bi eskorta aşık olmuş bi genç ve ellerine geçen bir bavul kokaini satma maceraları. film tam da üst düzey değil ama, ikonik sahneleri var. mesela christopher walken reyizin, baş roldeki adamın babası ile sohbeti falan. iyi film, bi kere izlenir.

8 mile - eminem reyiz (marshall mathers) oynuyor filmde, konu da tahmin edebileceğiniz gibi, rap. freestyle yarışmaları falan. eğer rap falan dinliyorsanız ve bu filmi izlemediyseniz açın hemen izleyin.