üniversiteye yeni adım atacaklara tavsiyeler

uyulması zorunlu olmayan ama uyulsa iyi olur denen birtakım hususlardır.
mesela;
+ kayıt günü bir curcuna olur, o sırada herkes üniversiteli rolü yapar halbuki ortam buram buram liseli kokar. o gün okulunuzu gezdiren bir araç varsa, atlayın gezin, tabii tüm bölümler aynı yerdeyse...
+ hazırlık okuyacaksanız, hayatı lise 5 gibi yaşarsınız, genelde yarım gün okulda olursunuz ve gezmek için bolca zamanınız olur.
+ ilk yıldan okulu sömürmeyin, her dalda oynamayın. bir vakit sonra kendinizi hiç olmadık bir mekanda saçma insanlarla bulmamak için, önce tanıyın. müzik, resim, sinema, fotoğrafçılık, yüzme gibi belirli ilgi alanlarınız varsa, onlara yönelin. ama yeni ilgi alanları bulmak için kulüplere üşüşmeyin.
+ ilk tanıştığınız insanların çok iyi niyetli olduğuna ve onların sizinle okul boyunca arkadaşlık edeceğine kanmayın. türkiye nin her yerinden öğrencilerin geldiği üniversite gibi bir yerde, babanızın bile karakteri değişir, değiştirirler.
+ mahallenizdeki kırtasiyeleri, fotokopicileri unutun. üniversite içinde o tür dükkanlar daha ucuz.
+ bilgisayar, internet olmazsa olmazdır. bazı bölümlerde her şey sırf oradan oluyor. yani telefonunuz dandik olsun, laptop ınız en baba marka hangisiyse o olsun, o kadar ciddiyim.
+ ilk yıl çok çalışın, sonraki yıllarda ağırdan alsanız da olur. yata yata geçersin denen şey, çoğu bölümde hikaye, haberiniz olsun. not konusunda da şunu bilin; birinci sınıf, ikinci sınıf dediğiniz olay not hesabında birinci dönem, ikinci dönem, üçüncü dönem... şeklinde yapılır. yani her dönemdeki notunuz yeni dönem notunuzla hesaplanır.
o yüzden ilk yıl çalışın.
+ daha ilk yıldan sınıfınızdan biriyle sevgili olmayın. çünkü çoğunlukla okul boyunca sınıflar değişmez, lisedeki gibi düşünün, gelen olur giden olur ama sınıfta en gıcık aldığınız insan baki kalır. yani ayrılsanız da ayrılmasanız da bir şekilde üniversite hayatınız sarsıntıya uğrayabilir, istediğiniz gibi eğlenemezsiniz. kızlara tavsiyem, arabalı erkek niyetine tak yoluna gitmeye çalışmayın. erkeklere tavsiyem, kızlar teklif etmiyor, ama bakıyorlar, gülümsüyorlar; anlayacağınız iş yine başa düşüyor.
+ mühendislik okuyacaksanız, lütfen şu son birkaç ayı nasıl abaza olmam diye kendinizi eğiterek geçirin. çünkü o bölümlerde kızların azlığından bir doyumsuzluk var erkeklerde, yani göz açısından bile.
+ ilk yıl siyasi ve dini gruplardan uzak durun. çünkü size yazıldığı gibi okunuyor görünen grup, aslında okunandan ve anlaşılandan çok farklı olabilir. hele bilginiz yoksa, sizi kullanabilirler, kendi ayak işlerini yaptırabilirler. bir bakıp çıkacağım düşüncesiyle hareket etmeyin.
+ birinci dönem hiçbir şey rayına tam oturmayabilir; kaldığınız yer sorun olabilir, arkadaşlarınızın entrikalarıyla karşılaşabilirsiniz. ancak hemen umutsuzluğa kapılmayın. özellikle ikinci dönemin sonlarına doğru, asıl çevrenizi edinirsiniz, kulüpleri grupları sınıfı, kısacası her şeyi ve sizin o şeylere uyumunuzu anlamış olursunuz. ha bu demek değil ki her şey güllük gülistanlık olacak, yalnızca bağışıklık kazanacaksınız ve olabileceklere karşı zihnen hazırlıklı olacaksınız.
+ ilk yıldan saç boyatıp piercing taktırıp dövme yaptıranlardan olmayın, lütfen. özellikle kızlar; saçlarını civciv sarısına, pembeye boyatmayı düşünenler, olacaklardan biz sorumlu değiliz. çok gülünç oluyorsunuz, bunu bilin.
+ üniversite şu ana kadar gittiğiniz hiçbir okula benzemez. çok özgürdür. ancak özgürlüğün tanımını çok farklı algılayıp ortalıkta fellik fellik dolaşanı, arkadaşlık-sevgililik-dostluk gibi kavramlara bel altı yepyeni kavramlar ekleyeni çoktur. dikkat edin.
+ hocalar hep bir muammadır. ama öyle büyütüldüğü kadar değillerdir, çok sevimlileri de vardır. kaliteli hocalarla da mutlaka tanışırsınız. hocalar da herkes gibi rahattır; kot pantolon- t shirt ile rahat rahat girerler sınıfa. ancak size özgürlük olduğu kadar onlara da vardır. o yüzden eğer bir hoca sınıfta dinini, siyasi düşüncesini övmeye başlarsa hiç şaşırmayın, kendi düşüncenizi de hemen söylemeyin. çünkü öyle hocalar, öğrenciler sazan gibi atlasın da ben de düşük not vereyim diye can atarlar. bunun örneğine yakın çevremde bizzat şahit oldum. haberiniz olsun. ha bu arada, ilk yıldan akademik kariyer yapma planlarınızdan da bahsetmeyin hocalara. acıyıp yüksek not vereceklerini sanmayın; kimin ne yapacağını bilemezsiniz.
+ erasmus progrdıbını öğrenin. hemen yurt dışına çıkmak istiyorsanız, birinci sınıftayken sınavına girin, kazanırsanız en erken ikinci sınıfta 1 dönemlik/1 yıllık gidebilirsiniz. farabi progrdıbını da öğrenin. yurt içinde bir yere gitmek istiyorsanız, ancak o programla gidebilirsiniz. sanırım o da 1 dönemlik/1 yıllık.
+ özel yurtlar konusunda aman aceleci olmayın. sonra 7 bin verip akşam yemeği olmayanlara rastlayabilirsiniz. ilk dönem ya da ilk yıl daha az kaliteli, ama daha uygun yurtlarda kalın. paranızı başka şeylere harcarsınız.

alıntıdır

1. herkes çömez olduğunuzu bilir. artistlik yapmayın. özellikle üst sınıftaki abi-ablalarınızla, sevmeseniz bile iyi geçinin. ders notları, sınav soruları, hoca tanıtımları vb lazım olur, unutmayın.
2. fakülte içindeki fotokopici ile hemen iletişim içine girin, arkadaş olmaya çalışın. sınav kağıtlarının büyük çoğunluğu o fotokopicide çoğaltılır.
3. "ulan böyle sap sap olmazi kız bulmak lazım" mottosuyla sınıftaki tüm kızlara teker teker teklif etmeye kalkmayın. sınıf içinde saygıyı kaybederseniz 4 yıl işkence gibi geçer. sadece mal olarak nitelendirilen arkadaşlarınız olur.
4. "ön sıra kızları" adlı güzide grupla devamlı muhabbet edin. bıyıklı olsalar bile, kolları sizinkinden daha kıllı olsa bile yapın bunu. sınav öncesi not lazım olacak. ve bunlar sadece işi düşünce gelenlere değil not, günahını vermezler. o yüzden baştan samimiyet kurun, sürekli selamlaşın.
5. kopyadan uzak durmaya çalışın. bazı ünv.'lerde gerçekten tutanak tutulup hayat gibilebiliyor. çok mecbur kalırsanız "ön sıra kızları"nın arkasına oturup kağıdını kaldırmasını isteyin. iş biraz yeteneğe bakar.
6. vize ve final haftalarına gelmeden not toplama ve ufaktan ders çalışma moduna girin. yaz okulu veya büt stresi gerçekten çekilmiyor. şöyle düşünün 15 gün vize, 15 gün final; hepsi 1 ay. 1 ay sıkın dişinizi, sonra bütün barlar, kafeler sizin zaten.
7. maddi durumu iyi olmayanlar burs arayışına girsin. memleketinin dayanışma dernekleri, belediyeler, not ortalamasıyla kafayı bozmuş iş adamları vb kovalayın mutlaka; başvurun bir şey kaybetmezsiniz.
8. çok mecbur değilseniz öğrenim kredisi almayın. geri ödemesi çok zor geliyor dostlar, uyarıyorum.
9. hocalarla laf dalaşına girmeyin kesinlikle. bir çoğu eleştirilmekten veya kendilerine karşı çıkılmasından hoşlanmazlar. bildikleri yanlış olsa bile şak şak isterler. idareci olun. kaybetmezsiniz.
10. devamsızlık yapmamaya özen gösterin. yıl sonunda gereksinim duyacağınız ekstra 3-5 puanın referansının yoklama kağıtları olduğunu sakın unutmayın.
11. asistanlarla iyi geçinin. anlamadığınız bir konuyu detaylarıyla (sınavda çıkacak şekliyle) sadece onlardan öğrenebilirsiniz. ayrıca hoca ile aranızdaki köprü bu kişilerdir. dikkat!
12. kız arkadaş edindiğinizde sakın aynı eve çıkmayın. ayrı evlerde kalın. başlangıçta kirayı bölüşmek, küçük çaplı bir evlilik provası gibi faaliyetler sevimli görünse de, önünüzde bir askerlik dönemi olacağını, iş bulma sürecine gireceğinizi, ailelerin anlaşamama riski bulunduğunu aklınızdan çıkarmayın. evlilik kararı askerlik bitip iş bulunduğu zaman alınmalı. muhabbetini bile yapmaktan uzak durun. tecrübeyle sabittir!!!
13. harcamalarınıza dikkat edin. kredi kartının büyüsüne sakın kaptırmayın kendinizi. üniversite mesleki eğitim vermez. hayatı öğretir. bunun en başında doğru arkadaşlar seçmek ve kısıtlı para ile geçinmeyi öğrenebilmek gelir. ailenizle "daha yeni gönderdik, ne zaman harcadın bu kadar parayı?" diyaloglarına girmeyin. pişman olacağını şeyler söyleyebilirsiniz.
14. zengin arkadaşlarınız karşısında kendinizi ezilmiş hissetmeyin asla. gurur yapmanın yeri değil. ailenizin size göndereceği parayı ne şartlarda kazandığı asla aklınızdan çıkmasın.
15. ne kadar zor olursa olsun, en azından 2-3 ay yurtta kalın. garip gelmesin ama bir nevi askerlik provasıdır. ardından eve çıktığınızda evin çevresindeki bakkal, manav, market, fast-food, berber, kırtasiye, sucu, tüpçü, taksici, kahveci vb bunların hepsiyle iyi lişkiler kurun. veresiye alışveriş, borcunuza sadık kaldığınız sürece kurtarıcınız olacak. gece yarısı sokakta kalırsanız taksiciniz hazır, derbi maçlarını izleyeceğiniz kahvede yeriniz hazır, etin en güzel yeri size, en iyi meyve-sebzeler size gibi. anladın?
16. arkadaş çevreniz geniş olsun. ve bunları sınıflandırın. ailesinden uzakta okuyacaklar için; gideceğiniz yerde tek tabanca olacaksınız. illa ki bir mevzu olacaktır (kavga). erkekliğin sırası değil. ne kadar kalabalık olursan o kadar iyidir. işte arkadaşların bir kısmını "kavgada aranacaklar" olarak sınıflandırın. taksi, dolmuş, kahve... bak bunlar önemli mekanlardır bu işler için.
17. ev arkadaşı seçimine çok dikkat edin. ev taşımak zor iştir. o yüzden 2 kişi bu iş için yeterlidir. eve 3 kişi çıkarsanız gruplaşmanın önüne geçemezsiniz ve ayrılık kaçınılmaz olur. ev arkadaşınızın arkadaşları eve misafir geldiğinde bunun tartışmasını yapmayın. çünkü yarın sizin arkadaşlarınızın da geleceğini unutmayın. kız arkadaşıyla odaya kapanabilir. sesler sizi rahatsız edebilir. şikayet etmeyin. yalnızsanız, kızın arkadaşı olabilir. kapiş?
18. iş hayatında şunu gördüm ki, ünv döneminde alınan sertifikaların bir manası yok. ama bazıları gerçekten işe yarıyor. burada ayrımcılığa girmesin diye tek tek isim vermem ama gerekli olan sertifikalar üzerinde durun ve mutlaka alın. sonuçta parayı ver sertifikayı al durumu vardır. sigarayı birayı az için, parayı böyle işlerde kullanın.
19. sanayicilerin konferanslarına katılın. katılımcı olmasanız bile sadece dinleyin. ileride nasıl adamlarla muhatap olacağınızı görürsünüz. sürprizlerle karşılaşmazsınız.
20. arkadaş grubunuzda lider pozisyonu için uğraşın. grubun aktivitelerini siz planlayın. bir şey yapmadan önce size danışmalarını sağlayın. bunu başarabilirseniz, siz birer yönetici adayısınızdır ve bu özelliğiniz iş hayatında işe yarar, emin olun. arkadaşlarına laf geçiremeyen kişi, arıza anında 4 personeli olay mahaline sevk etmeyi başaramayabilir.
21. prensip sahibi olun. fakat prensipleriniz insanları kırmasın. sonunda yalnız kalırsınız.
22. derdi, sıkıntısı olan, ne yapacağını bilemeyenler bana ulaşsın. mesaj kutum her daim "available"dır. bu vesileyle, bilgisayar, ingilizce ve ingilizce'nin yanına bir dil daha (mesela rusça, almanca, fransızca) ekleyin. bilgisayar ve yabancı dil iş mülakatlarına ayırıcı faktördür.
23. işlerinizi ertelemeyin. 4 yıl uzun bir süreymiş gibi görünse de, hemen geçiyor.

alıntıdır

şimdi ilk sözüm ailesinin olduğu ili kazanabilecek puana sahipken ben daha özgür bir hayat istiyorum diyen yalnız yaşayacağım diyen gençlere.
aferin çocuğum iyi halt yedin şimdi gideceksin uzak memleketlere. ilk zamanlar bir alışma süreci yaşayacaksın. çok içine kapanık asosyal bir tip değilsen eğer bu süreç çok kısa zamanda aşılacaktır. benim naçizane tavsiyem ilk yıl kesinlikle eve çıkma. git yurtta kal. oranın havasını teneffüs et. arkadaş olacağın insanları iyice analiz et. ilk sene elli arkadaşın varken dördüncü senenin sonunda iki bilemedin üç kişi kalacak bunu unutma. üniversitede kızların teklif etmediğini görüp hayal kırıklığı yaşayacaksın ama yine de umudunu kesme. iş olacağına varır. ama ben özgürüm hesap vereceğim kimse yok diye de zütü başı dağıtma canım kardeşim. derslerine sıkı sıkı çalış. bu seni asosyal bir insan yapmaz. halı saha maçına da giderisin arkadaşlarla bilmem kimin konserine de. ama bu ders olayı önemli. hazırlık okuyorsan muafiyet gibi bir durum söz konusu olacaksa kıçını yırt muaf ol. ne kadar çabuk hayata atılırsan o kadar iyi. notları hep kızlar tutar sen de onlardan alırsın. bunlara pek fazla takılma ancak çokta asalak yaşama. derslerine düzenli devam et desem bile etmeyeceğini bildiğim için çok takunu çıkartma. ailenin maddi durumunu bilmiyorum ancak burslar hayat kurtarır. kesinlikle geri ödemeli olsa bile kyk bursunu al. babana söyle başka burslar ayarlasın. bunlar süreç içerisinde lazım olacak. paranı idareli kullanmayı öğren evdekileri de sürekli param bitti diyerek bunaltma. baban milyarder ise sorun yok harca istediğin kadar. hocalarla çok laubali olma. hocalar böyle enerjik yırtık gençlerle sadece sohbet etmeyi severler ama asla iş yapmaz, beraber çalışmazlar. dolayısı ile akademik kariyer planın var ise ağır ol. son olarak sakın ama sakın yalnız eve çıkma. yolgeçen hanına döner. sonra abim söylemişti de ben anlayamamışım diye ağlarsın.

şimdi son sözüm ise ailesi ile birlikte yaşamaya devam edecek yeni üniversiteli kardeşlerime. verdiğiniz bu akıllıca karar için sizi tebrik ediyorum. tabii ki bu üç büyük şehirde yaşayanlar için geçerli bir durum. ailesi bilecikte yaşayan odtü kazanma potansiyeli olan bir genç sırf ailesinden kopmamak için bilecikte kalmaz galiba. öyle salak gençler yoktur. bizim gençlerimiz maşallah akıllılar. ancak ankara'da ailesi ile yaşayıp üniversite okuyan arkadaşlar. alemin kralı sizsiniz. illaki eve çıkmış arkadaşlarınız olacak. akşam çok mu içtin gider kalırsın. ama güzel annen hiçbir zaman sıcak çorbasını ekgib etmez kuzusundan. sıcak yemek yersin. makarnaya hazır çorbaya talim etmezsin. güzel yemekleri krediler yatana kadar göremezsin diye bir durum senin için asla söz konusu olmaz. aynı zamanda ailenin bütçesini de çok sarsmazsın. dolayısı ile seni tebrik ediyorum. özellikle de ankara da isen. çünkü üniversitenin okunacağı tek şehirdir ankara. ne eskişehir ne istanbul.

en son sözüm de yeni üniversiteli olana kızlarımıza. üniversitede kızlar teklif ediyormuş sözü sizlerle birlikte hayat bulsun. erkeklerimiz aşk acısından içkinin dibine vurup yurt kapılarında rezil olmasınlar. bu yıl milat olsun.

tüm üniversite kazanan kardeşlerime bir an önce liseli moddan kurtulmalarını salık veriyorum ve hepsinin başarılı olmasını yüce allahtan... kandil mesajı gibi oldu lan. neyse olum kızım bakın keyfinize. hayrını görün okullarınızın.

alıntıdır