/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 26.
    +1
    BiR BiNE

    Nereden düştüm ki böyle işe? Tamam ben sadece hortumu tutuyorum ama köpek tam bir facia. Havlıyor, kaçmaya çalışıyor. Yani yerinde durmuyor. Abim zar zor tutuyor.

    Talat-“Sudan korkuyor herhalde.”

    b-“ismi köpük ama sudan korkuyor. Deniz güzel isim seçmiş.”

    Talat-“Kaşınma valla salarım köpeği üzerine.”

    b-“Ne yaptım be şaka yaptım sadece.” Köpek birden sakinleşti. Neyse yıkayabiliriz artık.

    Köpük-“Geri geldim.” Talat bıraktı ve

    Talat-“Sonunda abla. Nerede kaldın? Şu köpeği yıkamak tam bir işkence. Şimdi işimiz kolaylaştı.”

    Köpük-“Zamanında Köpük’ü suyla zehirlemeye çalışmışlar. Onun için de sudan korkuyor. Sadece sokaktaki su birikintilerinden su içiyor.”

    b-“Dur tahmin edeyim. Köpeğin bedenine girince zihnini de okuyorsun değil mi?”

    Köpük-“E yani, doğal olarak.”

    b-“Ben içeriye geçiyorum. işimiz bittiyse eğer.”

    Talat-“Daha yıkamadık hatırlatırım.”

    b-“Ablam geldi işte durur orada sakin sakin yıkarsın. Hem hava da karardı.”

    Talat-“Abla istersen yıkandıktan sonra dışarıda kalma içeri…”

    Köpük-“Beni ablan olarak görme. Ben sadece bir köpeğim. Doğal olarak da dışarıda kalacağım. Ve Bir Bine. Yarına kadar kafanı toparla. Yarın seni hayvanlara alıştırmaya çalışacağım.” Bugünkü Pelinsu olayından sonra bir zahmet alışayım artık.

    Talat-“Valla abla ben yıllarca uğraştım alıştıramadım, sen nasıl alıştıracaksın merak ediyorum doğrusu.”

    Köpük-“Alışmak zorunda.” Dedi ve havladı.

    Talat-“Neden havladın?” Sevim yenge balkondan bağırdı:

    Sevim-“Talat. Bir Bine. Sofra hazır gelin.” Dedi ve içeriye girdi.

    Köpük-“Köpeklerin 6. hissi kuvvetlidir. Onun için genelde kedi veya köpek kalmayı tercih ediyorum. insan halim olsa belki daha güzel olabilirdi. Haa. Bir Bine. Gitmeden önce bir beni sev bakalım. Ablan gelmiş en azından kafamı sevebilirsin.”

    b-“Yarın yapmayacak mıydık ya?”

    Köpük-“Ben bugün istiyorum. Ablanı kıracak mısın?”

    b-“Tamam.” Gözlerini kapattı ve bana doğru yaklaşmaya başladı. Kafama hafifçe dokundu. Sonra geri çektim.

    Köpük-“O nasıl sevmek öyle? Hissetmedim bile. Daha sert sev.” Eli ile daha sert bir şekilde dokundum ve çektim.

    b-“Yeter mi?”

    Köpük-“Tamam tamam yeter. Siz yemeğe gidin.”

    Talat-“Sana da yemek getiririz.”

    Köpük-“Benim yemeğim orada. Karının ismi neydi?”

    Talat-“Sevim.”

    Köpük-“Tamam. Bak Sevim bana da yemek hazırlamış. Ben şimdi onu bir güzel yer uyurum.” Orada köpek maması vardı.

    b-“Onu yemek sıkıntı olmaz mı?”

    Köpük-“Ne demiştim. Ben insan değilim şu anda. Hem bu vücudu en iyi o mama besler. Siz beni düşünmeyin. Gidin yemeğinizi yiyin.” Sevim tekrar balkona çıktı ve:

    Sevim-“Talat hadi.”

    Talat-“Geliyorum hayatım. Sana kaç kere söyledim ayağa kalkma diye.” Dedi ve söylene söylene içeri girdi. Ben de içeri girerken son bir kez arkama baktım. ilk önce bir silkelendi. Sonra da mamayı yemeye başladı. Gerçekten de köpek mamasını yiyor. Iyy. Bende mi böyle olacağım acaba?
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster