/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 26.
    +1
    Daha zile basmadan kapıyı açtı.

    Babaanne-“Hoş geldin kızım. Buyur geç içeri.” Zaten başka da çarem yok. Mecburen geçtim içeriye. Babaannem ile salona geçtik ve kendi koltuğuna oturdu.

    Babaanne-“Aile fotoğrafınız güzel çıktı mı?”

    Binnur-“Yine bizi mi izledin?”

    Babaanne-“Yaşlanınca yapacak başka bir şey mi kalıyor ki? Elbette ki sizi izleyip kolluyorum.”

    Binnur-“Bu yeteneği öylesine mi veriyor ki bize Haylaus? Bir amacı yok mu?”

    Babaanne-“Hayvanların tanrısı Haylaus’a direk adıyla seslenmen çok saygısızca ve elbette ki bu yeteneğin bir amacı var. Ama artık amaçlarını yerine getirecek takatim kalmadı. Son amacım ise seni eğitmek. Hiç alıştırma yaptın mı?”

    Binnur-“Yaptım. Ama zincirim çok kısa. 5 metreden fazla kendimden uzaklaşamıyorum.”

    Babaanne-“Zamanla öğreneceksin. Acelen yok nasıl olsa. Şimdi bir daha dene.” Elimde oku hissettim. Önümdeki kanaryaya hedef aldım ve oku attım. Ruhum da kanaryanın içine geçti. Bedenim o koltukta yatıyor. Ben de kafesten kendi bedenimi izliyorum. Ciklemekten başka konuşamıyorum. Konuşmak benim için hala çok zor.

    Kanarya-“Ka f es in ka pısın ı aç”

    Babaanne-“Bugün buraya gelmenin amacı zincir alıştırması yapmak değil kızım. Hayvanların tanrısı Haylaus ile tanışacaksın. Ona saygısızlık yapmamaya çalış.” Konuşmak çok yorucu. Ne zaman geleceğini sormak istiyorum. Sormama bile gerek kalmadan karşımda belirdi. Altın kürkü ve aslan biçimiyle. Kaçmak istedim ama kaçacak bir yerim de yok. Onun karşısında küçükcük bir kanaryayım sadece.

    Haylaus-“Demek sıradaki köprü sensin.” Aşağılar biçimde konuşmuştu. Ciklesem de demek istediğimi anlar diye düşündüm:

    Kanarya-“Siz Haylaus musunuz?” Birden hiddetlendi:

    Haylaus-“Benim ismimi öylece ağzına alma insan çocuğu. O yaşlı kadın öldüğünde miras tamamen sana geçecek.” Bayağı korkmuştum. Hem de bayağı. Bayılmamak için kendimi zor tuttum.

    Kanarya-“Pe peki ben bu ye yetenek i ile ne yapa yapcağım?”

    Haylaus-“Hayvanlar ve insanlar arasındaki düzeni sağlayacaksın. Nesli tükenen hayvanları kurtaracaksın. Ve en önemlisi kutsal hayvanını koruyacaksın.”

    Kanarya-“Kutsal hayvanım mı?”

    Haylaus-“ileriki zamanda bir hayvan ile ruh bağı hissedeceksin. Mesela o yaşlı kadının kutsal hayvanı şu an içinde bulunduğun kanarya. Normalde kanaryanın kafese girmesine izin vermezdim ama bu kafeste kalmayı ve seni eğitebilmeyi kanaryanın kendisi rica etti. Ona teşekkür etmeyi unutma.” Dedi ve kayboldu. Hemen geri bedenime döndüm. Korkunç bir deneyimdi.

    Babaanne-“iyi misin? Epey korkmuş gibisin.”

    Binnur-“Korkunç biriydi. Neden böyle birine hizmet ediyoruz ki? Bizi iğrenç varlıklardan başka bir şey olarak görmüyor.”

    Babaanne-“Ben de ilk gördüğüm zamanlarda korkmuştum. Ama artık anlıyorum. O sadece sana olan sevgisini böyle gösteriyor. Onu seni koruyan bir baba olarak düşün. ileride umarım demek istediğimi anlarsın.”Umarım anlarım. Ayağa kalktım ve kanaryanın yanına gittim.

    Binnur-“Benim için bu kafeste kalmayı tercih ettiğin için teşekkür ederim.” O da cikleyerek cevap verdi. Babaannem anlayıp gülümsedi ama ben hala dillerinden anlamıyorum.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +1
      Fenerin durumu zaten vahim ne yaptın sen böyle hocam
      ···
      1. 1.
        0
        Hahahahaha :D
        ···
   tümünü göster