/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +64 -6
    nerden bilelim böyle olacağını aslına bakarsanız düşündükçe hala aklımın bir köşesine kazınan bir anı oldu bu..

    çocukluk hevesi işte görünce midemde kelebekler uçuşuyordu ama o olgunluk oturmadığı için hiç bir zaman söylemeye dilim varmadı o sıralar gazi mahallesinde oturuyoruz sokaklarda koşturup eğleniyorlardı çocuklar ben onlardan olamadım içimde kar kıyamet ama bir türlü anlatmayı beceremedim. Ailem, arkadaş edinmemi isterdi lakin ben bu konulara hep uzak kalırdım düşünceme uygun insan bulamadığım içindir belki de. Okulların tatil olduğu dönemler sokağa çıkmak istedim top oynayan çocukları izlemek için bu zamana kadar da oynamadım hiç sokağa çıkınca bir kaldırımın kenarına oturup oynayan çocukları izlemeye başladım arkadan adımı seslenen birinin sesiyle döndüm hemen arkamı annemdi, hemen eve gelmemi bana bir müjdesi olduğunu söyledi merak etip, koşar adım merdivenleri çıkıp içeri girdim. En sevdiğim kuzenim bizim mahalleye taşınıyorlarmış nasıl sevindim ağzımı açacak bir kişinin olması beni nedensizce mutlu etti biraz annemle konuştuktan sonra tekrar dışarı çıkmak için ayakkabılarımı giymeye başladım. Kafamda, kuzenimle beraber top oynamak ona bir şeyler anlatmak gibi planlar kuruyordum biraz sabırsızım ben hemen gelmesini istiyordum. Hemen karşı binaya taşınacaklarmış, çocukları izlemeye bırakıp o boş binaya gözlerimi diktim kafamda her şey çok güzel olacaktı çünkü.
    ···
  2. 2.
    +19 -1
    bu olaylardan fazla geçmeden teyzemgil taşınmaya başladı onlara işlerinde yardımcı olmak için bende eski evlerine gidip kolileri, bazı işlere yardımcı oldum iki üç güne kalmadan hallettik tüm işleri, bitti. Ertesi gün kuzenim beni sokağa çağırmak için kapının önüne gelip adımı bağırmaya başladı, pencereden uzanıp hemen geliyorum dedim. Kahvaltı felan hikaye işte hemen atladım sokağa. Mahallenin diğer çocukları da yeni yeni iniyor sokağa kuzenimi gören, tanışmak için yanımıza toplanmaya başladılar tabi yeni bir arkadaş nede olsa onlar için çocuklar kuzenime, onlarla birlikte oyun oynamayacağını sordular scarlett\'i yalnız bırakamam o oynarsa oynarım dedi mutlu oldum bir an kendimi ilk defa yalnız hissetmemiştim. O günün akşdıbına dayılarım, teyzemler ailecek pikniğe gazi parkına doğru gidecektik hazırlıklara başlamış dayımlar, teyzem bizi çağırıp yardım etmemizi istedi markete gidip ekgib eşyaları alıyorduk bir yandan sohbet ediyorduk. Alınacak eşyaları bitiridikten sonra kaldırıma oturup akşamı beklemeye başladık, diğer çocukları izleyip yorumluyorduk eğlenceli oluyordu. Bana neden onlarla oynamadığımı sordu, cevap veremedim nedenini bende bilmiyorum.. biraz uzaklara baktıktan sonra;
    "Onlar çok sıkıcı, eğlenmiyorum onlarla" diye cevap verdim. Ne kadar doğru ne kadar yalnış ben bile bilmiyordum hiç oynamadım ki onlarla. Pikniğe gitmeye hazırdık, ailelerimiz sokağa çıkıp bizlere gideceğimizi söyledi eşyaları sırtlayıp, gazi parkına doğru ilerlemeye başladık. Bir güzel eğlenip, karnımızı doyurduk dayımlar bize sürekli şaka yapıp güldürüyorlardı bu gün bitmesin, bu insanlar hep bir arada kalsın istiyordum o an.. Gecenin bitmesine doğru hazırlanıp evlere geçmek için harekete geçtik, eve yaklaştığımız sıra teyzemgilin binasının önünde iki adam sohbet ediyordu yaklaştıkça ne konuştuklarını duyabiliyordum. Adam;
    "Ev böyle işte gördünüz, karar verirseniz bana haber edin" kelimelerini istemsizce duydum yeni birileri taşınıyordu iyice merak ettim.
    ···
    1. 1.
      +2 -2
      Devamke
      ···
  3. 3.
    +15 -1
    Akşam ezanının okunmasıyla eve girdim gözümün önünden gitmeyen bir kız vardı artık üzerimi değiştirip pencereden onların evine baktım eşyaları yerleştiriyorlardı o gün ilk defa böyle hissetmiştim fazla konuşkan biri değildim ne diyip yaklaşacaktım ki ona.. Odama geçip, tavanı izleyerek ona nasıl yaklaşacağımı planlamaya başladım gecem böyle geçti sürekli bir plan yapıyordum, bir şeyler kuruyordum kafamda sanırım aşık olmuştum adını bile bilmediğim birine.. Ertesi günün hemen gelmesi için uyumaya karar verdim.

    Sabah uyandığımda koşarak pencereden baktım önde bir nakliye kamyonu eşyaları taşıyorlardı. Üzerimi giyindikten sonra kapının önüne çıkıp, aynı kaldırıma oturdum bu sefer oynayan çocukları değil kızın evini seyrediyordum o kadar dalmışım ki kuzenimin yanıma geldiğinden bile haberim olmamış. Bana neye baktığımı sorunca;
    "Şu yeni gelen kız, ona" diye cevap verdim. Garip çocukluk aşkı değildi bu, bambaşka bir şeydi.. Onu görmek bile geleceğe umutla bakmamı sağlıyordu. Kuzenim, sen onu mu seviyorsun dediğinde ikiledim;
    "yok öyle bir şey ya ne işim olur benim kızlarla" dedim kendime bile yalan söyledim ben o gün. Bir kaç saat geçmeden kız da aşşağıya elinde bebeği ile indi bu sefer bana bakmıştı sanki mahalle maçında suratıma değen top gibi kıpkırmızı kalmıştım. Biraz seyrettim onun hareketlerini, mimiklerini her şeyiyle bana çok cazip geliyordu her hareketini dikkatle izliyordum. Murat, cebinde bir lira olduğunu marketten meybuz alacağını söyledi kabul ederek beraber markete doğru gittik eve baya yakındı. Markete girip, birer meybuz aldık o zaman yaz sıcaklarının ilacı gibiydi bu bizim için yine aynı kaldırıma oturup, meybuz yiyerek sohbet ettik Muratla. Sohbet ederken Murat bana;

    "Kuzen, biz memlekete gidicez bir hafta kalıcaz orada" Dedi, yine tek başıma kalacaktım ama Murat yokken de gidip kızla konuşmayı düşündüm benim için zor olacaktı ama yapmak zorundaydım..
    ···
    1. 1.
      0
      Seriiii
      ···
  4. 4.
    +15
    Ertesi gün uyandığımda saat 9:00 sularındaydı, hemen dışarıya çıkmak istedim. Annemden, yarım ekmeğe salça sürmesini istedim ekmeğimi hazırlayana kadar üzerimi giyinmeye başladım. içimde bir merak, mutluluk vardı ekmeğimi alıp, hızla sokağa koşmaya başladım. Kaldırıma oturup, bi güzel yedim ekmeğimi sokakta böyle şeyler daha bi tatlı geliyordu. Kuzenimi çağırmak için girdim karşı binaya onların bir üst katından sesler geliyordu merdivenleri yavaş yavaş çıkmaya başladım bir yandan da onları dinliyordum buranın daha uygun olduğunu, okula yakın olduğundan bahsediyorlardı kuzenlerin evine gelince zile bastım kapıyı teyzem açtı;
    "Teyze, Murat hala uyuyor mu?" diyince teyzem kapıyı biraz daha açıp;
    "Uyuyor oğlum gir içeri kalkar birazdan" diyince daldım içeri iki üç dakika sürmeden, Murat'ın odasına girip, kuzen kuzen kalk diye silkelemeye başladım. Gözünü yarım açıp;
    "Dur be oğlum napıyon kalkıcam saat sabahın körü" sözleri bile uykulu uykulu çıkıyordu zar zor kaldırdım. Teyzemden biraz salçalı ekmek alıp, sokağa inmek için ayakkabılarımızı giyerken o adamla kadın ve bir kız çocuğu yanımızdan geçti. ayağa kalkıp, merdivenlerden inene kadar kızdan gözümü ayıramadım.. O kucakladığı bez bebeğini, örgülü saçlarını, simli kıyafetini pembe ayakkabısını zihnime jiletle kazıdım, resmen büyülenmiş gibiydim. Kapının girişinde o adam, nakliyeciler ile konuşuyorlardı, taşınanlar bunlardı emin oldum artık karşı kaldırıma geçip, bunları izlemeye başladık. nakliyecilerle beraber adam eski eşyaları almak için gidince kadın yukarı, taşınacakları yere çıktı. Kızla göz göze geldim o an her şeyi unutmuş gibiydim.. Murat, sürekli bir şeyler anlatıyordu ama duymuyordum bile gözümü ayıramadım resmen..

    diğer tarafta bebekleriyle oynayan kızlar bunu görünce yanına doğru gitmeye başladılar. Ellerinden tutup, oyun oynadıkları yere gitmeye başladılar. Yolun kenarına sofra bezi sermişler oyuncak bebeklerle oynayıp bir yandan yeni gelen kıza bir şeyler soruyorlardı ona ama hiç konuşmuyordu kendimi görüyordum resmen..
    ···
    1. 1.
      +6
      Yalnız sofra bezi sermek, sokakta ekmeği bizde beraberdi ama gömmek filan duygulandım lan devam
      ···
  5. 5.
    +13
    Mutlu olduğum bir sabaha daha uyandım o gün artık her şeye toz pembe bakıyordum.. Dün konuştuklarımızı tekrar ediyordum içimden, kafamda bugün tekrar aynı şeyleri yaşabilecek miyiz düşünceleri dolanıyordu. Kahvaltımı yaptıktan sonra tekrar dışarı çıkmak için hazırlandım o heyecan, mutlulukla nasıl dışarı çıktığımı ben bile bilmiyorum. Sürekli oturduğum kaldırıma geçip, onların evlerine bakıyordum ineceğine emindim ama konuşabileceğimden şüpheliydim beklemelerim sonuç verdi yüzünde bir tebessüm ile sokağa inmişti tekrar geldi yanıma "Sen sürekli burada mı oturuyorsun?" diye soru sordu
    "Başka yapacak bir şey yok ki" ona sormak istediğim o kadar çok şey vardı ki.. Konuşmaya başlamıştık ama devdıbını getirmem gerekiyordu elinde yine aynı bebeği, kendime güvendim artık konuşmalıydım
    "Bu bebeği hiç mi ayır mıyorsun yanından?" Bu sefer başarmıştım herhalde konuşmuştum.. O kızıl saçlarını elleriyle kulağının arkasına yerleştirip
    "Bu bebek benim tek oyuncağım, sen nasıl buradan ayrılamıyorsan bizde bebeğimle ayrılamıyoruz" Yandan bakarken ufak bir gülümseme ile gözlerini bana doğru çevirdi sizlere o anı anlatmam imkansız, sadece izleyebildim.. Fazla geçmeden yürümek isteyip istemediğini sordum. Biraz konuştuktan sonra artık rahattım birbirimize şakalar yapıyor, oyun oynuyorduk kendi aramızda.. Hiç kimse umrumda değildi, sanki yeryüzünde ki her şeye sahiptim.. Orta düzeyli bir ailenin en küçük çocuğuydu kendisi, babası bir temizlik şirketinde çalışan temizlik görevlisiydi annesi ise ev hanımı artık birbirimize karşı çoğu şeyi öğrenmiştik. hava kararıncaya kadar beraber oturup, konuşarak geçirdik günümüzü. Böyle güzel zamanları yaşadığım için çok gurur duyuyordum kendimden, şımarıyordum haliyle..

    ilk kez ayaklarım yere değmeyecek kadar mutluydum..
    ···
  6. 6.
    +12
    O gün atari ile günümü bitirdim ama hala aklımda o gün dışarı çıkıp çıkmadığı olmuştu. Ertesi gün, sabah kahvaltısı yapmak istemedim annem zorla salça ekmek yapıp elime sıkıştırdı aç aç gezilmez derdi hep. Kaldırımıma geçtim, bir güzel gömdüm salça ekmeğimi sokakta yerken daha bi tatlı gidiyor.. Mahalleden yukarı doğru gelen kişiler dikkatimi çekti kafamı o yöne doğru çevirip, izlemeye başladım. Gelen oydu yanında babası, elinden tutmuş bir sürü poşet ile geliyordu mahalleye doğru belli ki alışveriş yapmışlar evlerinin önüne gelince babası bunu öpüp, elinde ki poşetleri ile yukarı çıktı. Kız, arkasını dönmesiyle beni görmesi bir oldu neyle uğraşacağımı, ne yapacağımı bilemedim.. Kafamı yere eğip asfaltı izlemeye başladım kafamı kaldırmaya bile cesaretim yoktu ama onun vardı bana doğru gelmeye başladığını hissedebiliyordum kalbim hızla sadece kaçmak istedim o an yerin en dibine girip, bir daha çıkmamayı istedim.. Yanıma oturdu, bir iki dakika konuşmadan durdu sadece ben ise hala asfaltı izliyordum. Kalbimin atış hızını tahmin edemezsiniz göğüs kafesimi parçalayacak gibiydi aklıma hiçbir şey gelmiyordu sessizliği bozacağını düşünmediğim bir anda;
    "Sen neden diğer erkeklerle oyun oynamıyorsun? Küs müsün onlara?" diye şirin mi şirin bir ses tonuyla söyledi bunu. Konuşamadım, kafamı sağa sola sallayıp dediklerini reddettim.
    "sende benim gibisin, konuşmuyorsun fazla" dedi. Kendime bir an güvenip, konuşmak istedim sadece onunla istediğimi resmen elde etmiştim ama birisi ağzıma koli bandı yapıştırmış gibiydi sesim çıkmıyordu..
    "Hayır aslında şey konuşurum ama dediğin gibi evet fazla konuşmam" diyebildim. kendi kafamı duvarlara vurasım geldi iki cümleyi bile konuşmayı beceremedim.

    elini bana doğru uzatıp;
    "Benim adım Rabia, senin adın ne?" diyince kafamı yerden bir anda kaldırıp, gözlerine bakakaldım. elinden tutup;
    "Scarlett" dediğimde Rabia, hafif bir gülümse ile;
    "bunu ben yapmasaydım, sen hayatta yapamazdın" dedi haklıydı. Fazla durmadan kızların yanına gitti. Kendime o kadar kızgındım ki kızın benden nefret etmesini hatta bir daha hiç konuşmayacak olmasını kendim sağladım. iki kelime konuşamadım be bu kadar içime kapanık olduğum için kızdım kendime.. Eve gittiğimde konuştuklarımızı tekrar ediyor adını sayıklıyordum adını öğrenmiştim artık ve elimi tuttuğu için musmutluydum.. Gerçekten aşık olduysanız ne hissettiğimi çok iyi bilirsiniz, sırıtarak uyuduğum tek gece olabilir..
    Tümünü Göster
    ···
  7. 7.
    +11
    Çocukluk işte hani dalga geçerler korkusu olurdu ya hah işte ondan korkuyordum alay konusu olmaktan, Murat biraz cıvık biriydi kesinlikle dalga geçerdi benimle o gidince yalnız kalacağım diye düşünsemde benim için bir fırsat niteliğindeydi.. Her akşam ezanında eve döndüğüm gibi cama koşar evlerine bakardım küçücüğüz felan ama nasıl aşığım anlatamam sizlere. Atarim vardı, yenilerin bilmediği eskilerin ise unutamadığı.. Atari oyunlarını bile unutturmuştu bu kız bana takıntılı biriyimdir bir şeyleri düşündüğümde kesinlikle olması lazım, olana kadar peşini bırakmam karakterim böyle.

    gece yatağıma uzandığımda başladım düşünmeye kafamda neler dönüyor neler.. Çocukluğun verdiği hayal gücü ile aklımı ve fikrimi olmayacak şeyleri düşünüp mutlu oluyordum ama işin aslı öyle olmayacağını anlayınca tüm güzel şeyler ölüyordu içerimde. Ertesi gün bizimkilerle beraber erkenden kalkıp, teyzemgili yolcu etmek için yanlarına uğradık o sırada kafamı kaldırmamla o kızı görmem bir oldu pencereden, perdenin arkasına saklanmış bizi izliyordu göremediğimi düşünüyordu bende çaktırmadım, bir yandan gözümle kontrol ediyordum. Onun verdiği mutluluk tarifsiz bir mutluluktu benim için yine olsa yine aynı hisleri yaşamayı isterdim. Teyzemgil yola çıktığında bizimkiler tekrar eve gittiler ben sokakta oturmak istediğimi söyledim kafam eve sığmıyordu ki, hala da öyle.. Kaldırımıma oturup, içerimden şu sözleri geçirdim;
    "Acaba bugün dışarı çıkacak mıydı?" merakla beklemeye başladım her seste kafamı dönüp bekledim onu benimle konuşmasada, oynamasada ben hep onu bekledim.. Biraz zaman geçtikçe mahalleye inen çocukların sesi bastırdı mahalleyi herkes farklı farklı şeyler oynuyordu kimisi tasolarla kimisi futbolcu kartlarıyla genelde top oynanıyordu o zamanların tadı bi ayrıymış be.. Biraz çocukları izledim ama ne inen vardı ne bakan umudum kırılmıştı eve koşarak girdim direkt geçtim odama atarim ile oynayıp kafa dağıtmak istiyordum sadece yoksa böyle zaman geçmeyecekti.
    ···
    1. 1.
      +1
      Devamke
      ···
  8. 8.
    +9
    Okumadım ama cesaret olsun yaz!!
    ···
    1. 1.
      +13 -2
      Okudum, millet hikayeye nasıl açsa 30 saniyede 5 artı geldi. Scarlett adeta bir hasan tahsin. ilk mermiyi sıkıp davayı ateşledi. Hikayelerin artması dileğiyle.
      ···
    2. 2.
      +8 -4
      Am a worshiper ananın dıbına mermi sıktım
      ···
  9. 9.
    +9
    O sıralar eve tam anlamıyla yerleşmişlerdi mahalle insanları ile tanışma faslına geçtiler. Bizim aile yapımız gereği misafirlere önem verilir o akşam için onları yemeğe davet ettik mahsat tanışmak. Akşam için hazırlıklara başladı annem tatlılar, börekler, yemekler çok güzel bir hava ve koku dolmuştu evin içerisi akşam üzeri işten gelen babamla birlikte onlarda geleceklerdi bize o atmosferi bilenler, o heyecanı ve sevinci bilir.. O zamanlar iyi kötü dayılarım bana hediye ettiği tüplü bilgisayarım vardı Facebook, MSN meşhur olduğu sıralar, vakit geçsin diye geçtim bilgisayar başına Facebook'ta takılıyorum durumları felan okuyorum vakit öldürüyorum. O kadar dalmışım bilgisayara babamın içeri girerken sesiyle tekrardan ilkildim, babam;
    "Scarlett'i gönder çağırsın misafirleri" O zamanlar telefonlar bu kadar popüler değildi, telefonda bir çağrı yapmak bile lükse giriyordu evlerde zaten karşı karşıya olduğu için benim gitmemi istediler. Hava kararmış, ilk defa böyle gördüm bu sokakları ayağımda terlikle koşa koşa bastım zillerine. Kafamı yukarı kaldırıp, pencerelerine bakmaya başladım pencereden bir abla çıkıp ;
    "Scarlettcim sen miydin müsaitler mi gelelim mi?" diyerek benden onay bekledi.
    "Evet, müsaitiz bekliyoruz sizi" bunu dememle birlikte hızlıca içeri girip, bize gelmek için çıkacaklardı. Kadının adımı bilmesi beni çok şaşırttı, kafama takıldı..

    Kadın içeri girdikten sonra, bende hızla eve doğru koşar adım yürüdüm içeri girdikten sonra;
    "Çağırdım baba geliyorlar" diyip oturma odasına geçtim fazla geçmeden kapı zili sesi ile ayağa kalktım ve kapının girişine geçtim hoşgeldin demek için.. Babamım kapıyı açmasıyla beraber, Annesi babası arkada nur gibi parlayan Rabia.. Goose kıyafeti, at kuyruğu saçları gözlerimi ondan ayıramıyordum ve bu kız bizim evimize gelmişti. Oturma odasına geçip, hoşgeldiniz faslı bittikten sonra büyükler arasında sohbet başladı bunlar bir şeyler konuşuyor, anlatıyorlardı birbirlerine ama Rabia kafasını hiç kaldırmadı yerden. Babasını seviyordu hemde çok seviyordu ve bir o kadarda çekiniyordu. Annelerimiz yemek için mutfağa gittiler o an ne bir şey duyuyor ne de düşünebiliyordum saatlerce izleyebilirdim ama bakmaya kıyamıyordum öyle güzeldi gözümde. Yere sofra bezi serildi, eskilerin olmazsa olmazıdır yer sofrası.. Yemekler, tatlılar yenildi ortalık toplandı çay sırasına geldi aileler sohbeti baya koyulaştırdı o sıra Rabia'nın annesi Meltem abla;
    "Scarlett çok efendi bir çocuk, ağır başlı biri bizim kızda aynı scarlett gibi hiç konuşmaz" kapalı kutu derlerdi bana şu anda değişen bir şey yok hala aynı Meltem abla sözüne kaldığı yerden devam etti;
    "Rabia bahsetti Scarlett'tan mahallede bi onu sevmiş iyi anlaşıyorlar" diyerek tebessüm etti.
    O kadar mutlu oldum ki gözyaşlarım inmeye hazırlık yapıyordu kendimi sıktım, tuttum ama içimi görseniz.. O akşam sohbet geçerken meğer bunlar bizim hemşerimizmiş
    bu bizi birbirimize yakınlaştıran bir detay oldu. Artık hiç olmadığım kadar mutluydum ve giderek artıyordu bu..
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +1
      Evet buradayık
      ···
  10. 10.
    +9
    Ercan abi vatandaşlığı almak üzereydi Rabia anlatmış babasına her şeyi, annesine çaktırmadı tabi fazla geçmeden Ercan abi vatandaşlığı aldı. Türkiye'ye gelip dava açacaktı Meltem ablaya tek sıkıntı Rabia'ydı annesi ile boşanınca bir başına kalacaktı kızını asla vermezdi Ercan abi ama biraz beklemesi gerekiyordu kız bir müddet babaannesinde kalacaktı onunla beraber yaşayacaktı, bu olaylar olunca Rabia liseye de gidemedi haliyle yurtdışına gidicekti asıl sorun onsuz nasıl yaşacağımdı tam her şeyi düzeldi dedim içime bir hüzün oturdu. Sokağın sessizliğine bürünmüşüm o karanlık caddede bir başıma, ellerim cebimde yürümeye başladım kafamda olan düşünceler tenime değen o soğuk rüzgar iyice içime karamsara bağlamamı sağladı.. O akşam iş çıkışı buluşacaktık yine gazide, işten çıktım çok geçmeden geçtim yanına.
    "Scarlett, ben babamın yanına gidicem ne olursa olsun" diyordu annesinin yaptıkları onu mahvetmişti yanaklarından süzülen bir damla gözyaşı resmen bunu doğruluyordu yutkunmakta zorluk çektiğim nadir anlardan birisi oldu diyebilirim.
    "Ben seninle evlenirim, o zaman hiç ayrılmayız olmaz mı?" ağlayacak gibi olursunuz ya hani içiniz gıdıklanır ama bunu için kendinizi sıkarsınız öyle tutuyorum kendimi ağlamamak için..
    "Seninle her şeye varım ben" bu cümleler dökülürken ağzından, dudağının nasıl hareket ettiğini bile ezbere biliyorum..
    O gece sarıldım ben çocukluğuma, aşkıma..
    Yaşımız ilerleyince evlenecektik, yani öyle söz verdik birbirimize.
    ···
    1. 1.
      +2
      Hadi bakalım gececiyiz devamke
      ···
  11. 11.
    +8
    O zamanlar dinlediğim bir şarkıyı bırakıyorum buraya

    https://youtu.be/MNqLkAjLAAc

    Sensiz kötüyüm, beterim...
    ···
  12. 12.
    +8
    Rez, okunur
    ···
  13. 13.
    +8
    Mahallede bir kaç yere işe girmek istediğimi söyledim o zamandan bu yana çalışmadığım iş kalmadı o sıralar babası şirketten gelen iş ile parise çalışmaya gidecekti bu annesi ile yalnız kalacak, babasının gönderdiği paralarla geçineceklerdi tabi evde hesap çarşıya uymadı, Ercan abi geçici süre gidecekti ama orada ki para burada değeri kat kat artınca gelmek istemedi namuslu bir adamdı tek düşündüğü Rabia ve eşiydi. O sıralar işte çalışıyorum bir yandan Rabia'ya destek oluyorum babasının yokluğunu artmamak için elimden geleni yapıyorum sevdiği çikolatasını hiç ekgib etmiyorum bende işimi düzene oturtmuştum belli başlı bir işim vardı iyide kazanıyorum haliyle babam sağ olsun her türlü desteği verdi bana sırtımı yere getirtmedi çok şükür birazda kendi çabam. Ercan abi yurtdışında belli bir süre çalıştı, kazandığını Türkiye'ye gönderdi karısı Meltem abla parayı ve özgürlüğü tadınca ayrı bir havalara girdi en lüks şeyleri alıp, eve bile gelmez oldu. Bunun getirdiği olaylar kaçılmaz oldu o sıralar s3 mini, s4 her ay yeni çıkan her telefonu alıyordu. Ercan abi gelmiyordu orada vatandaşlık alıp, karısı ve kızını oraya yanına getirmek için çabalıyordu. Bir gün Meltem abla telefonun şifresini açık unutuyor ve Rabia telefonu kurcaladığında Meltem ablanın Ercan abiyi aldattığını görüyor.. Olayı bana anlattırken bir yandan ağlıyor bir yandan bana sarılıyordu tek destekçisi bendim onun sürekli onu teselli ediyordum her gün, her gece.. O zamanlar Ercan abi, Rabia'ya yeni telefon almıştı haberim olsun senden diye Rabia olayı babasına anlattığında babasının halini düşünemiyorum ki Rabia bile bu hale gelmişti..
    ···
    1. 1.
      +1
      Hadi be. Hadi be. Üzdü
      ···
  14. 14.
    +8
    Ortaokul bitmek üzereydi o sıralar zaten bir yıl kalmıştı bitirmeme. Bilgisayarımı her gün açıp, Facebook ve MSN hesaplarımı kontrol ediyordum Rabia, bana ulaştı mı? yazdı mı? sürekli kontrol ediyordum. Cuma günü okuldan çıkışta eve geldim her zaman ki gibi üzerimi değiştirip, bilgisayarımı kontrol etmek için geçtim önce Facebook'a sonrasında MSN'ye bakarken beni MSN'den eklediğini gördüm kabul ettikten sonra mesaj attı.
    "Scarlett (:" aldığım en güzel mesajdı bu tabi bir tek benim hayatım değişmemişti haliyle.. Yaklaşık 3-4 saat aralıksız konuştuk, resmen nefes almıyordum o mahallede olan biteni ben ise Konya'yı anlatıyordum ona neyse konuştuk ettik sonrasında gitmesi gerektiğini söyledi bundan sonra fazla görüşemeyebiliriz scarlett kendine iyi bak görüşürüz diyerek son mesajı atıp çıktı. MSN'ye arkadaşının bilgisayarından giriyordu o gün arkadaşının ailesi akraba ziyaretine gittiği için uzun süre konuşabildik ama bundan sonra pek öyle olmayacaktı. Bir yılı çok fazla konuşamadan, görüşemeden bitirdik ama nasıl özlüyorum onun her hareketini, mimiklerini her şeyini..
    ···
  15. 15.
    +7
    Babamın işi gereği bizim Konya'ya gitmemiz gerekti eşyalar toplanmaya başlandı ama içerimde bir hüzün, kara fırtına Rabia'ya veda etmek bu hayatta bana en uzak gelen şeydi ve başıma geldi.. Rabia hakkımda her şeyi biliyordu Facebook hesabımı, MSN hesabımı vs ama onun bilgisayarı yoktu hazırlıklara başladık, toplandık son olarak mahalleye veda etmek kalmıştı benim veda edeceğim tek bir kişi vardı.. Onu gördüğümde usulca yanına yaklaştım ve kendine çok dikkat et olur mu diyebildim dolan gözlerini gördüm hala gözümün önündenden gitmez o nemli gözleri.. Elimde bizim bir düğünde çekilmiş resmimiz, gelin ve damadın önünde elele tutuşan iki minik aşık daha göz yaşlarımı resme damlatmamak saklayıp, koydum cebime neyse normal bir veda olmadı bu bedenimin hareket ettiği, ruhumun aynı yerde hapsolduğu bir vedaydı bu.. 12-13 saat yolculuğun ardından Konya'ya nihayetinde varabildik.. Konya Ereğli burası ne gaziye ne istanbul'a benziyordu.
    ···
    1. 1.
      +3
      Hayda. Eee şimdi nolacak
      ···
  16. 16.
    +7
    Olaylar üst üste geliyor, 3 ay sonra Ercan abi ile Seda abla Yıldırım nikahı ile evlendiler artık sırada Rabia'yı Fransa'ya getirmek kalmıştı o zamanlar yeni reşit olmak üzereydik. Seda sürekli WhatsApp'tan yazıyordu konuşmak istiyordu benimle çoğu zaman cevap veriyordum tabi.. Seda, Ercan abiyi ikna edip işten çıkartmış, Fransa'da halı yıkama dükkanı açmaya karar vermişler bunları hepsini Seda abla bana söylüyordu zamanla kadına ısınmaya başladım. Seda abla ile evlendikten sonra Yurtdışından, istek gönderdiler Rabia için oraya bir kere geldikten sonrası Seda için çocuk oyuncağıydı dil biliyordu oranın sistemine, işleyişine hakimdi.. Üç ay gibi bir süre sonra Rabia'nın vizesi ve pasaportu tamamlandı bu sefer Ercan abiyi değil Rabia'yı gönderecektim çok zor olacağını biliyordum ama kendime telefon var, sürekli görüşürüz bu onun iyiliği için gibisinden teselli etmeye çalışıyordum..
    ···
    1. 1.
      +2
      Devamke
      ···
  17. 17.
    +7
    Rabia bu olaylardan sonra iyice durulmaya başladı üç ay sonra Ercan abi, Rabia ile birlikte Türkiye'ye geleceğini söyledi. Aralık ayının 17'sinde bir arkadaşının oğlunun düğününe gelecekmiş hemde ufakta olsa yüzüklerimizi takacaklardı önümüzdeki aya nişan yapacaktık hazır gelmişken birazda alışveriş yapacaktık. Her gün daha da fazla yaklaşıyordum Çocukluk aşkıma, arkadaşıma, hayatıma..
    Cuma günü Seda, Hayırlı cumalar mesajı attı sohbet bir anda konu nişan yerine getirdi.
    "Siz beni hiç ciddiye almadınız kafanıza göre takılıyorsunuz bu kız benim, benimde fikrimi alacaksınız" dedi. Afalladım bir anda kızın üvey annesi gelmiş tatava yapıyor bana.
    "Sorduk hepinize herkesin düşüncesini aldık onayladınız kabul gördük, seni dışladığımız felan yok dedim" konuyu pekte uzatmadan Rabia'ya yazdım.
    "Ya güzelim Seda sürekli bana karşı saf tutuyor, ne diyoruz bu kadına konuş Allah aşkına yazmasın bana" dedim yoksa işi gerçekten dönünmez bir hale sokacaktı. Az da olsa alttan almak için uğraştım.
    ···
  18. 18.
    +7
    Ercan abi geldi tabi fazla durmadan belgeleri vs ayarlayıp uçak biletini en yakın saate aldı. Babamla beraber arabayla Ercan abi ve Rabia'yı yolcu etmek için eşlik ettik Rabia'nın bavulunu alıp havalimanına kadar taşıdım girerken göz yaşlarımı sıkı sıkıya tutmaya çalıştım.. Vedalar çok soğuktu, ben soğuğu hiç sevmem.. Havalimanına geldiğimizde son kez baktım Rabia'ya bir daha ne zaman görürüm Allah bilir her saniyeyi ayrı ayrı değerlendirmeye çalışıyorum. Evden çıkmadan önce yatağımın hemen baş ucunda duran bizim küçüklük resmimizi montumun iç cebine atmıştım uçağın kalkış saati yaklaşınca, Rabia' ya;
    "Biraz konuşalım mı" diye konuşmak istediğimi söyledim.
    "Bi sıkıntı yok demi Scarlett" diyerek karşılık verdi. Vedaları hiç sevmem zaten birde vedalaştığım kişi hayatımın aşkı olunca çok daha zor oldu.. derin bir nefes alıp;
    "Ben her zaman yanındayım senin mesafelerin hiçbir önemi yok.. WhatsApp'tan yazarsın sürekli aklım sende kalmasın.." derken, montumun fermuarını açıp iç cebime elimi attım ve kaldığım yerden devam ettim.
    "Gözümü açtığımda sanki yanımda sen vardın, konuşmayan beni bile bu kadar konuşturan tek kişi oldun bu resim sende kalsın senin daha çok ihtiyacın olur" diyerek ona resmimizi uzattım. Resime biraz baktıktan sonra gözleri doldu bir hamlede zıplayarak sarıldı bana..
    "Seni ömrümün sonuna kadar seveceğim scarlett" göz yaşlarını siliyor, bir yandan gülüyordu
    "Konuşmuyorsun, konuşunca da ağlatıyorsun" dedi. Yüzüme tebessüm oturdu gözlerine bakakaldım ama artık gitmesi gerekiyordu uçağının kalkış saati geldi..
    ···
  19. 19.
    +7
    Konya'nın bizim kaldığımız yeri çöl gibiydi ailemde pek hoşnut değildi bu konudan. Babam zar zor tekrar istanbul'a gitmek için çabaladı ve çabalarının karşılığı sonuç verdi. Liseye başlayacaktım lakin ben istemedim gitmeyi, dışardan okur bir yandan çalışırım diye düşündüm ailemde kabul etti. Gazi mahallesinde oturduğumuz evi doldurmuşlar yeni kiracı girmiş eve, bulduğumuz diğer yer ev gaziye yakındı kuştepeydim artık.. Rabia'ya öncesinden haber etmiştim geleceğimizi, aileler zaten irtibat halinde olduğu için ailesininde haberi vardı. Bir hafta içerisinde her şeyi hazırladık, istanbul'a taşınmak için hayatımın en uzun gecesini yaşadım.. Yol bitmek bilmiyordu uzadıkça uzuyordu resmen her ilerlememizle daha çok yaklaşıyordum, daha fazla mutlu oluyordum.. Öğlen vakitlerinde çıktığımız için istanbul'a geldiğimizde çoktan gece olmuştu o geceyi teyzemgilin evde geçirdik gece boyunca sadece Rabia'yı düşündüm, uyuyamadım..
    ···
    1. 1.
      +1
      Veeeeeee
      ···
  20. 20.
    +7
    Tabi aileler daha samimileştiler birbirlerine karşı Rabia ile bizde öyle.. O, kız arkadaşlarından uzaklaşıyordu benimle birlikte kaldırımda oturmak için.. Birbirimize daha fazla yakınlaşıyorduk bu beni çok mutlu ediyordu beraber leblebi tozu, meybuz yiyorduk çok eğleniyordum onun yanında en iyi arkadaşım olmuştu ve en önemlisi o benim çocukluk aşkımdı.. Aileler, birbirlerine daha sık gelip gitmeye başladı sohbetler arttı onlar bizimle, biz onlarla vakit geçirmeye başladık her şey çok güzel gidiyordu.
    ···