/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 26.
    0
    Yarın devam edeceğim, iyi geceler.
    Kötü oldum biraz.
    ···
    1. 1.
      +1
      Devam et panpa ben okuyorum
      ···
  2. 27.
    0
    Olm... çok saçma akıyor... gerçekse bilemem ama kurguysa baya altı boş hikaye...
    ···
    1. 1.
      0
      Eğer anlatım bozukluğundan bahsediyorsan, onun için üzgünüm Türkçem fazla iyi olmadığı için ona yapabileceğim bir şey yok.

      Ha yok diğer türlü zamanları atlamamdan bahsediyorsun, onun için de yapabileceğim bir şey yok. Olaylar olmuyor mu oluyor ama özel kalmasını istiyorum.
      ···
  3. 28.
    +1
    Rezerve
    ···
  4. 29.
    +2
    O günün akşdıbına kadar ders çalıştık, yarım kalan konularımızı bitirdik. Ama aynı zamanda Eda'nın sormuş olduğu "Hiç öpüştünüz mü" sorusunun cevabını da evet olarak değiştirmişti Melike.

    O gün çok mutlu bitmişti ikimiz için, bende ilk defa bir kızı dudağından öpmüş olmanın şaşkınlık & mutluluğu vardı ve o hissin tarifi yoktu. Günler geçtikçe artık okuldakiler de öğreniyor, bizde takmamaya başlıyorduk etrafta söylenenleri ve rahat rahat el ele tutuşup dolanıyorduk her yerde. Kimden, neden korkalım ki?

    Melike'nin doğum gününe 4 gün kalmıştı, heyecanlıydım ama ona ne almam konusunda kararsızdım, o dönemler aldığım harçlık haftalık 20 lira, 20 lira ile ne alınır ki? diye düşünüyordum sürekli. O günün çıkışında Melike'yi evine zütürürken bir dükkanın önünde durdu, ben de merak edip neye göz diktiğine baktım orada. Çok güzel gözüken, beyaz, böyle yakaları bol tüylü müylü bir yelek. Gerçekten çok güzeldi, o an beynime şimşekler çaktı, doğum günü hediyesi olarak onu alabilirdim. Çünkü kendisi de baka kalmıştı o güzel yeleğe. "Hayatım çok güzel ya ben bunu kesin alırım" dedi bana, al al diyebildim sadece ama içimde hep ondan önce alıp, doğum gününde hediye olarak verme düşüncesi vardı.
    ···
  5. 30.
    +2
    Fiyatına çaktırmadan bir bakayım dedim, 78 lirayı gördüm. Benim 1 ay para harcamamam lazım ki o yeleği alabileyim, iyi hoş güzel ama doğum günü 4 gün sonraydı! Melike'yi evine bıraktıktan sonra hüsain bolt gibi eve koştum direkt, babamın gelmesini bekledim, anneme henüz söylemedim. Babam eve geldi ve direkt önüne çıktım;

    N: Baba benim 80 liraya ihtiyacım var
    B: Ne o lan hayırdır ne yapacaksın 80 lirayı
    N: Biliyorsun 4 gün sonra Melike'nin doğum günü var ve ona çok beğendiği bir yeleği almak istiyorum, 78 lira.

    Normalde babamdan para istemezdim verdiğinden fazla, o güne kadar ilk kez fazla para istedim. Babam az bekle dedi, geçtim odama mal gibi oturdum bekliyorum. Vereceğinden hiç ümitli değildim açıkçası. Babam kapıyı tıklattı, içeri girdi ve "Hadi gel gidiyoruz" dedi, nereye dedim o yeleği alalım dedi.
    ···
  6. 31.
    +2
    Dükkana gittik, babam güzel pazarlık yaptı, oğlum sevgilisinin doğum gününe bu yeleği almak istiyor falan dedi, 70 liraya bağladı yeleği. Güzelce paket yaptırdık, Melike'nin sevdiği renklerde. Ben çok mutluydum, hem onun seveceği bir şeyi hediye olarak almıştım hem de ona aldığım ilk ciddi hediyeydi. Babam da tabii beni övmeye devam etti yolda, aslan oğlum büyümüş sevgilisine hediye alıyor bak sen falan. Sanki 10 yaşında çocuğum, 17mdeyim amk.

    Ertesi gün her zaman olduğu gibi kapıda bekledim, Melike okula üzgün geldi? Baya baya üzgündü hem de, ne olduğunu sorduğumda "gitmiş" dedi, ne gitmiş diye sorduğumda dün beğendiği yeleğin satılmış olduğunu söyledi. Üzülmemesi gerektiğini, sırf bir yelek için üzülmenin çok saçma olduğunu söyledim, haklısın dedi sarıldı bana. Beraber okula girdik, ilk dersi bitirdik. Tenefüste sınıfta sadece biz vardık;

    M: Hayatım biliyor musun birbirini seven insanlar ilişkiye girebilirmiş.
    N: N-nasıl yani? ilişki derken?
    M: Yaa ilişki iştee (güldü)
    N: (bir şey diyemedim)
    M: Seni seviyorum(ufak bir öpücük kondurdu)
    N: B-bende seni seviyorum

    ilişkiye girmek? Ben hazır değilim ki!

    Melike, annesini akrabasına göndermiş doğum günü için evde kutlama yapacak diye. Sınıf arkadaşları ve ben topluca doğum gününde evine gittik, herkes hediyesini verdi, ben vermedim. Yalnız kaldığımızda, en son vermek istiyordum hediyesini.
    Bir kaç saat içinde yavaş yavaş ev boşalmaya başladı, en son kişi çıktıktan sonra kaldık başbaşa, oturduk koltuğa ve "Ben hediyemi vermek için herkesin gitmesini bekledim" dedim. Kalktım, aldım hediyeyi poşetinden çıkardım "Doğum günün kutlu olsun, hediyeni beğenir misin bilmiyorum ama vermek istiyorum. Hayatıma girdiğin için, bana mutluluğu yaşattığın için teşekkür ederim. iyi ki varsın ve iyi ki doğmuşsun, seni seviyorum" sarıldım ona ve hediyesini verdim.

    Açtı paketi, o yeleği görünce gözleri doldu, bana öyle bir sarıldı ki, kalp atışlarını hissettim resmen. "Demek sen aldın bu yeleği, peki. Ama buna hiç gerek yoktu, doğum günümde hediye beklemem ben, özellikle senden. Yanımda olduğun her an, benim için zaten hediye. Seni seviyorum" dedi ve öpüşmeye başladık.
    ···
  7. 32.
    +2
    O öpüşme iyice ileri gitti ve hazır değilim dediğim ilişkiyi yaşadım, milli olmuştum o akşam. Melike artık bakire bir kız değildi ve "benimdi". Detaylandırmayacağım, bende kalmasını istiyorum.

    O gece muhteşem geçti, gecenin bir vaktinde evime dönemeyeceğim için o gece orada kaldım. Annesinin 2-3 gün gelmeyecek olması fırsattı, o yüzden rahattık ikimizde. Babama da doğum günü kutlamasından sonra bir arkadaşımda kalıp ders çalışacağımı söyledim.

    Sonraki gün okulda ikimizin de yüzü gülüyordu, bu sefer farklı bir gülmeydi bu. :')

    ikimiz de o gün aptal gibiydik, dün gece olanlardan sonra ikimizinde kafasından geçen şey " Ne işimiz var bizim burada" muhtemelen buydu. Melike'nin üstünde aldığım ve beğendiği yelek oldu sürekli, giymekten büyük mutluluk duyuyordu. ikinci dönem başladığında nedense herkes bizim beraberliğimizi konuşur oldu, birbirinden hoşlanan kişilere bizi söyleyip/gösterip konuşuyorlardı ve bundan oldukça mutluyduk.
    ···
  8. 33.
    +2
    Melikenin babasını kaybetmesinin üstünden çok uzun süre geçti, artık emindim o konuda üzüntüsü çok çok azdı ve en azından zaman zaman ağlamıyordu. Bir gün evimde olanları düşündüm başından sonuna.

    - Liseye başladım, bir süre sonra başka okuldan Melike geldi, bizim sınıfa koydular. Bizim kızlarla taşak geçip eğlendiğimiz tayfa vardı, o da dağıldı. O dönemler eğlenceli miydi? Evet. Neden dağıldı o tayfa? Dağıldı işte. Ben Melike ile iddia üzerine konuştum, o iddiayı da kazandım aslında, neden devam ettim ki? Seviyorum, gerçekten seviyorum.

    O gece olanları düşündüm, tavana bakıp salak salak sırıttım yatakta. Ben halen olanlara inanamıyordum, sevgilim oldu, ilk kez bir kızı öptüm ve milli oldum, aynı kızla yaşandı hepsi. Sanırım okullarımız bittiğinde evlenecektik, gidişat onu gösteriyordu.

    ---

    Şaşırtıcı şekilde büyük tartışmamız hiç olmadı, ufak ufak atışmalar oldu ama anında çözüldü onlar. Annesi de artık beni iyice tanıdı, güvendi ve bu yüzden olacak ki ara ara onlarda kalmamı söylüyordu. Kalıyor muydum? Evet ama aramızda hiç bir şey geçmiyordu, maksimum öpüşüyorduk, korkuyorduk yakalanırız diye.
    ···
  9. 34.
    +3
    Geldik lisenin son senesine, artık bu sene sonunda gireceğimiz sınav hayatımıza yön verecekti. Tempoyu arttırdık ve iyiden iyiye derslerimize abandık. Son senemiz olduğu için ve önümüzde büyük bir sınav olduğu için hocalar bizi salıyordu genelde çalışmamız için, biz gerek derste, gerek tenefüslerde, gerek okul sonrası parklarda evlerde toplanıp çalışıyorduk. Birbirimize sürekli yardımcı oluyorduk. Ufak ufak cep telefonlarımız olmuştu, en azından birbirimize o tuşlu telefonlarla mesajlar atabiliyorduk, yeri geldiğinde de arıyorduk. Bir gece saat 2 civarı telefonum hiç olmadığı kadar çok çalmaya başladı, kim arar ki bu saatte rüyadır diyip yatıyordum 1 dakika sonra tekrar çalmaya başlıyordu. Hay dıbına koyim ya diye kalktım yataktan, telefona gittim sevdiceğim arıyor ama neden bu saatte?

    N: Efendim birtanem
    M: (ağlıyordu) Nitta annem
    N: Niye ağlıyorsun ne oldu?
    M: Annem, annem kalp krizi geçirdi hastanedeyim lütfen gel lütfen
    N: Hangi hastane?
    M: xx devlet
    N: Tamam geliyorum, görüşürüz

    Kapadım telefonu, apar topar yüzümü yıkadım, üstümü değiştirdim ve annemi babamı uyandırmadan, babama ufak bir not yazıp cebinden 100 lira alarak koşar adımlarla evden çıktım, o saatte otobüs bulamayacağım için taksiye gittim. Hastane yakındı, 15 lira gibi bir ücret vermiştim taksiciye evimin oradan hastaneye kadar.
    ···
  10. 35.
    +3
    Hastaneye girdim, bir şekilde buldum Melike\'yi. Bana telefonda söyleyememişti fakat annesini 1 saat kadar önce kaybetmişti. Ne olacaktı şimdi? Melike\'nin babası gitti, annesi gitti, ne yapacaktı kız? Evinin kira olmadığını biliyordum, ama faturalar ne olacaktı? Kim ödeyecekti onları?

    Melike direkt sarıldı bana, hiç olmadığı kadar çok ağlıyordu bu sefer, haklıydı ağlamakta. Ağzından sürekli \"Ne olursa olsun lütfen beni bırakma, lütfen, bırakma beni\" cümlesi çıkıyordu ağlarken. Onun ağladığını görmeye dayanamıyordum, sımsıkı sarıldım ona, asla bırakmayacağımı ve kalbimin kendisi olduğunu, kalbim olmadan yaşayamayacağımı söyledim.
    \"Nitta\" dedi dolu gözleriyle bakarak;

    M: Bundan sonra benimle beraber yaşamak ister misin?
    N: Elbette isterim, neden istemeyeyim ki?
    M: Benim artık senden başka hiç kimsem kalmadı, kafamı koyabileceğim, derdimi anlatabileceğim hiç kimsem kalmadı. Yalnız kalmak, yalnız yaşamak istemiyorum ben. Beni bırakma lütfen, sen benim herşeyimsin, ne olursa olsun yanımda ol, asla terk etme beni.

    Ağlayarak sarıldı bana, o esnada düşünmeye başladım, Melike ile yaşamak, her gün her akşam her gece beraber olmak, beraber uyumak ve beraber uyanmak muhteşem bir şey olurdu. Ancak aileme bunu nasıl söyleyebilirdim? O an Melike aklımı okumuş olacak ki \"Ailenle konuşabilir miyim?\" diye sordu, olur dedim.
    ···
  11. 36.
    +2
    Ufak bir işim var, bir kaç saate dönmüş olurum.
    ···
    1. 1.
      +2
      Reis takip ediyorum yarım bırakma lütfen
      ···
    2. 2.
      0
      Devam et lan düdük
      ···
  12. 37.
    +1
    Rezz seri
    ···
  13. 38.
    +2
    Cenaze işlerini hallettikten sonra Melike bir kaç gün kafasını topladı, ben de o arada okul müdürü ile çok ciddi tartışma yaşadım, izin istedim 1-2 hafta kadar hem Melike hem benim için, kendimize gelmemiz gerekiyordu, Melike'nin üzgün olması beni de en az onun kadar etkiliyordu. En sonunda müdür ikna olmuştu, 2 hafta yok yazılmayacaktık.

    Müdürü ikna etmeyi başardıktan sonra okuldan çıktım, çantamla beraber Melike'nin evine gittim. Biraz oturduktan sonra Melike "Hadi sizin eve gidelim" dedi, çıktık evden, annemi aradım "Melike ile geliyoruz" dedim ve bizim eve doğru yürümeye başladık. Melike üzgündü ama ağlaması hafiflemişti biraz, hafifletmeyi başarmıştım. Eve girer girmez annem Melike'ye sarıldı, baş sağlığı diledi, konuştular biraz sonra Melike konuya girdi;

    M: Benim Nitta'dan başka kimsem kalmadı artık, babamı da kaybettim, annemi de kaybettim. Zaten bir tek annem, babam ve Nitta vardı, sadece Nitta kaldı. Ben bundan sonra Nitta'nın benimle yaşamasını istiyorum, gerekirse lise biter bitmez evleniriz. Ben yalnız kalmak istemiyorum, yalnızlıktan çok korkuyorum. Tabi siz buna izin verirseniz.

    Annem bana baktı, ben başımı sallayıp "istiyorum" dedim. Annem evlerinin kira olmadığını biliyordu, o yüzden biraz rahat gibiydi ama yine de içinde şüpheler vardı, fatura ve diğer giderler.

    N: Ben gerekirse okuldan sonra part time bir işte çalışırım anne ne olacak, tamam son sınıftayım önümde büyük bir sınav var ama 1 seneden az bir süre kaldı, katlanabilirim Melike için.
    A: Bu çok büyük bir sorumluluk biliyorsunuz değil mi çocuklar?
    N: Evet anne biliyorum.
    M: Evet, biliyorum.
    ···
  14. 39.
    +2
    Akşama kadar bizde oturduk, annemle Melike bol bol, uzun uzun sohbet etti. Babam geldi, annem ona durumu anlattı babam ilk başta karşı çıktı, sonra Melike'nin ne kadar üzgün ve bu konuda ciddi olduğunu anladı. "Senin için değil Nitta, Melike kızım için buna izin veriyorum" dedi.

    O gün son karar verildi, Melike'nin yanına taşınıyorum ve üniversite sınavı geçtiğinde de evlenmeye karar verdik. Ben eşyalarımı hazırlarken bir yandan doğduğum yerden, büyüdüğüm evden ve ailemin yanından gittiğimi düşünüyordum. Bu bugün olmasa bile bir gün mutlaka olacaktı zaten değil mi? dedim kendi kendime. Evet, bugün olmasa bile bir gün kesinlikle olacaktı bu. Çantamı aldım, evden çıktık, Melike'nin evine, daha doğrusu yeni evime geldik. içeri girdik, eşyaları yerleştirdik ve oturduk koltuğa. Melike elini yanağıma koyup "Teşekkür ederim, seni seviyorum" dedi ve öptü beni. Ne yapacaktık şimdi? Beraber yaşamanın ilk günündeydik ve aptal gibiydik, ne yapacağımızı bilmiyorduk.

    Ertesi gün okuldan bazı arkadaşlar geldi, oturduk konuştuk beraber yaşamaya başladığımızı falan söyledik. iyi güzel muhabbet ettik, ben iş bulmam gerektiğini, çalışmam gerektiğini söyledim önce bir şaşırdı herkes "Okul?" dediler, onu da idare ederim, bana iş bulmamda yardımcı olur musunuz? diye sordum, etrafta part time kabul edecek bir yer olup olmadığına dair bakacaklarına söz verdiler.
    ···
  15. 40.
    +2
    O günün akşdıbına Hamit aradı ve dedi ki "Aga senin için iş buldum, okul çıkışından sonra 4 saat çalışacaksın, hafta sonları öğlen 11 akşam 5, uygun mu sana?" uygun tabi amk diyemedim "Uygundur bro, nerede?" diye sordum, beni almaya geleceğini söyledi iyi dedim tamam. Melike'ye söyledim sevindi. Yaklaşık 40 dakika geçmişti Hamit geldi, aldı beni çalışacağım yere zütürdü. Bir tanıdığının kafesi, hafta sonlarının yoğun, hafta içlerinin sakin geçtiği bir yer. Hafta içi okul sonrası 4 saat çalışma için 20, hafta sonu 6 saat çalışma için ise 30 lira. Gayet güzeldi, nereden baksan asgari ücret yani, uygundur dedim kabul ettim.

    2 gün sonra yani iş başı yapacaktım, normalde part time kabul etmiyorlarmış ama öğrenci olduğum için kabul etmişler ve sınav senem olduğu için de yoğun çalışma saatim olmayacaktı.

    Ben yaklaşık 5 ay kadar orada çalıştım, hafta içi sabah okula gidip, okuldan sonra işe, işten sonra da eve gelen, eve geldikten sonra 2 saat ders çalışıp sevgilisi ile vakit geçiren, hafta sonları da öğlen 11 akşam 5 arası çalışıp, işten sonra evde ders çalışan birine dönmüştüm.
    ···
  16. 41.
    +2
    Sınava 1 ay kala işten ayrıldım, Melike ile birlikte geçen yaşantımız kusursuz ilerliyordu, evli gibiydik ve bunu bütün okul biliyordu.
    Sınav tarihine kadar çalıştık, benim işten ayrılıp kendimi derslerime vurmam çok iyi yönde etkilemişti beni, kenarda param da vardı, Melikem ile birlikte aynı üniversitede okuyabilirdik, planımız buydu.

    Sınav günü geldi geçti, sonuçlar açıklandı, benim puanım gayet güzeldi açıkçası hemen hemen istediğim yere girebilirdim. Ancak Melike için aynı durum söz konusu değildi, yaşadıklarından dolayı iyice dağılmış, sınavda barajı zar zor geçebilmişti.
    Melike bana döndü ve dedi ki;

    M: Aşkım sen tercihini yap, git ben seneye çok çalışıp senin yanına gelirim, belki bir sene geç olur ama yine beraber oluruz aynı yerde.
    N: Olmaz bebeğim öyle şey, senin kafan çok incintı, yine çaba gösterdin ama yapamadın olsun, seneye tekrar girer başarırız. Ben de gitmiyorum.
    M: Benim için bir seneni yakma boşu boşuna, git sen
    N: Senin için değil bir sene, 10 senemi bile yakarım ben boşu boşuna ne demek ya?

    Sarıldım ona, duygulanmıştı, ağlamaya başladı sildim göz yaşlarını ve bana söz verdi, önümüzdeki sene olacak olan sınav için çok çalışacaktı, olması gerektiğinden çok.
    ···
  17. 42.
    +2
    Annemle babama sınavda barajı zor geçtiğimi söyledim, Melike'nin yaşadıkları bana da yansıdı, kafamı veremedim ancak Melike ile anlaştık önümüzdeki sene kesin kazanacağız o sınavı dedim. Anlayış gösterdiler, hatta babamdan şu teklif geldi "Senin çalışman da sınavını etkiledi, sen çalışma bu sene sınavınıza odaklanın faturaları ben hallederim" işimize geldi aslında bunu söylemesi, kabul ettik. Adam gibi adamdır benim babam..

    Sınavdan sonra evleneceğimizi söylemiştik fakat sınav pek istediğimiz gibi gitmemişti, sözümüzden dönmemek adına hiç kimseye haber vermeden ufak bir nikah ile beraber yaşamamızın adını "evlilik" olarak değiştirdik. Artık resmi olarak evliydik Melike ile ve bu muhteşem hissettiriyordu. Evimiz vardı, şimdilik kira derdimiz yoktu, Melike'nin kafası toparlanmıştı iyice, ben daha ne isteyebilirdim ki?
    ···
  18. 43.
    +2
    2011, ikinci denememiz için canla başla çalışıyorduk konulara. Yeri geldiğinde okul arkadaşlarımız yardımcı oluyordu bize. Aynı zamanda evliliğimizi yürütüyorduk. Arada ilişkiye giriyorduk, sevişiyorduk zaman geçip gidiyordu.

    Ara ara dışarı çıkıp sınavdan kötü puan alan arkadaşlarla buluşup bir yerlere gidiyorduk, bir şeyler yiyip içip eğleniyorduk sürekli. Bağlantımız her zaman oldu, bu iyi bir şeydi. Bir ara Melike rahatsızlandı(Ben öyle sanıyordum), midesi bulanmaya başladı ama sürekli \"Birşeyim yok aşkım iyiyim\" diyordu. Ara ara bulantısı artıyor, ara ara hiç olmuyordu. Aradan 4-5 gün geçmişti ki bir an ders çalışırken bana dönüp \"Hamileyim\" dedi.
    ···
  19. 44.
    +2
    Ben şoka girmiş vaziyette sadece "Ne" diyebilmiştim, o da "Evet aşkım hamileyim" diye bağırarak boynuma sarıldı, ben hala şok etkisindeyim hareket edemiyorum.

    N: Nasıl yani ya? NASIL YA!
    M: Ay ay kıyamam şok mu oldun seen
    N: Şakaysa söyle gülelim çok komik şakaymış bebeğim ya hahaha
    M: Şaka değil Nitta, hamileyim

    Dakikalarca birbirimize baktık, kıpırdayamadım ben. Yarra yedik dedim kendi kendime, sınav, stres ve şimdi üstüne babalık mı? Doktora gidelim dedim direkt, hazırlandık, bindik taksiye gittik hastaneye, Melike girdi içeri ben bekliyorum dışarıda, inanasım gelmiyor amk yerinde. Komedi şovdaymışım gibi geliyor. Doktor beni içeriye çağırdı, girdim ve aynen şunu dedi "Tebrik ederim, eşiniz 5 haftalık hamile" ben orada bayılmışım, gözümü açtığımda sedyedeydim başımda Melike gülüyor bana "Kıyamam sana ya, aşkım çocuğumuz olacak" diyor sevinçli şekilde. Ben ise çok garip bir rüya gördüğümü rüyamda hamile olduğunu söyledim "Rüya değil şapşal baba oluyorsun" dedi
    ···
  20. 45.
    +1
    Bir rahat vermediler amk yerinde, 1-2 saate devam edeceğim.
    ···
    1. 1.
      0
      Devammm mükemmel gidiyo
      ···